Almanya'nın hukuk savaşı

Kurban ailelerin avukatları işte bu sır perdesini kaldırabilecek nitelikte yeni bir delil ortaya çıkardı. Eğer olayın üzerine gidilirse, seri cinayetler üzerindeki sessizlik bozulabilir.

Kassel’de 21 yaşında öldürülen NSU’nun 9’uncu kurbanı Halit Yozgat olayında Alman istihbarat elemanı Andreas Temme’nin rolü bir türlü aydınlık kazanamadı. Hessen Eyaleti’nin aşırı sağ çevrelerden sorumlu istihbarat elemanı Temme, cinayetin işlendiği 6 Nisan 2006’da, olay yerinde. Cinayet küçük bir internet kafede işleniyor. Temme cinayet esnasında internet kafede porno seyrediyor ve hiçbir şey duymuyor. Üstelik silahtan anlayan biri olarak! Polis olayla ilgili görgü tanıklarına başvuru çağrısı yapıyor. Andreas Temme, bu çağrıya da uymayan tek görgü tanığı.

* * *

Andreas Temme 2006 yılı sonunda göz altına alındığında, olayı yakından takip eden bir gazeteci olarak, cinayet çözümlenir diye düşündüm. O zaman seri cinayetleri aydınlatmak için kurulan Bosporus Özel Komisyonu Başkanı Wolfgang Geier’den hemen randevu istedim. Ancak söyleşi tarihi Temme’nin serbest bırakılmasından sonra verildi. Nürnberg’te özel komisyon merkezinde görüştüğüm Geier’e istihbarat elemanı Andreas Temme’nin niçin serbest bırakıldığını sordum. Geier’in yüz ifadesinin nasıl değiştiğini unutmuyorum. “Delil yetersizliğinden” dedi.

“Nasıl olur? Temme’nin evinde yapılan aramada Hitler’in Kavgam kitabından bölümler, seri cinayet üzerine bir kitap ve silah bulundu. Bunlar önemli ipuçları değil mi” diye sordum. Geier, Temme hakkında takipsizlik kararından çok mutsuz görünüyordu. Omuzunu silkti ve “Öteki cinayetlerin işlendiği sırada olay yerleri ya da yakınlarında olduğuna dair delil yok. Ama kendisinin buralarda olmadığına dair delilleri var” dedi.

* * *

Seri cinayetleri kimin işlediği ortaya çıkınca, Temme olayı yeniden gündeme geldi. Temme’nin seri cinayetleri işleyen Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Münih’te yargılanan NSU çevresiyle yakın ilişkisi olan, muhbir Benjamin Gaertner ile cinayet öncesi ve sonrası sık sık telefonlaştıkları ortaya çıktı. Hessen Eyaleti, Temme’nin polis tarafından ifadesinin alınmasına izin vermedi. O zaman soruşturmayı yürüten Federal Başsavcı Harald Range ile iki kez uzun uzun söyleşi yaptım. Temme olayını yeniden yeniden sordum. Niçin ifadesinin alınmadığı üzerinde durdum. Federal Başsavcı da Temme olayında her şeyin açıklık kazandığını, bu olayla bir bağlantısı olmadığını savundu.

* * *

Ama yeni deliller, Andreas Temme’nin öyle iddia ettiği gibi tesadüfen, yanlış zamanda yanlış yerde olmadığını gösteriyor. Temme cinayetten birkaç hafta sonra Hessen istihbaratından bölüm başkanıyla telefonlaşıyor. Müdahil avukatlar 9.5.2006 tarihli bu telefon görüşmesinin kayıtlarını mahkemeye delil olarak sundular. Bölüm şefi Hess, Temme’ye diyor ki, “Ben herkese söylüyorum, bir yerde bir şey olacağını biliyorsanız, oradan geçmeyin diye...” Müdahil avukat Thomas Bliwier diyor ki, “Cümle çok açık. Temme’nin cinayetin zamanı ve yeri konusunda haberi vardı.”
Şimdi top mahkemede. Müdahil avukatlar Hessen Eyalet Başbakanı Volker Bouffier’in de tanık olarak mahkemeye çağrılmasını istiyor.

Ben komplo teorilerine inanmıyorum. Ama bu olay açıklığa kavuşturulmazsa, sadece komplo teorileri haklı çıkmakla kalmaz. Aynı zamanda Almanya’nın hukuk devletine de güveni sarsar.