Bütçe görüşmelerinde ortalık karıştı

ALMANYA Başbakanı Olaf Scholz, Federal Meclis’teki 2025 yılı bütçe tasarısı görüşmelerine katıldı. Ukrayna-Rusya savaşı, sığınmacıların sınır dışı edilmeleri ve son yıllarda yaşanan nitelikli iş gücü açığına değinen Scholz, yaklaşık 15 dakika süren konuşmasına sağ popülist AfD’nin 1 Eylül’de Saksonya ve Thüringen’de yapılan seçimlerden güçlenerek çıkmasından duyulan tedirginliğe dikkati çekerek başladı. Scholz, “Thüringen ve Saksonya’daki seçim sonuçları iç karartıcı ve buna alışmamız asla mümkün değil. AfD ülkemiz için kötüdür, kötülüktür. AfD, ülkemizi çökertecek. AfD, geleceğe dönük değil, geçmişin politikasının peşindedir. Bu partinin gücünü kaybetmesi ve değersizleşmesi için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Koalisyon hükümetinin düzensiz göçü engellemekte kararlı olduğunun altını çizen Scholz, Almanya’nın sınırlarında başlatılan kontroller sayesinde sığınmacı sayısında önemli ölçüde düşüş olduğunu söyledi:

‘YABANCI DÜŞMANLIĞINA YER YOK’
“Ülkemizde yaşayan insanların yüzde 25’e yakını göçmen kökenlidir. Bu insanlar ülkemizin kalkınmasına ve bugünkü refah düzeyine ulaşmamıza çok önemli katkılarda bulunmuştur. Almanya’da yabancı düşmanlığına yer yoktur. Nitelikli iş gücündeki açık, büyük ekonomik sorunlara yol açacak. Hedefimiz insanların burada çalışması, Alman dilini öğrenmesi, yasalara uyması, işlerini yapması. Hayatlarını kazansınlar ve aynı zamanda söz sahibi de olsunlar. Ancak düzensiz göç ile mücadele edilmesi gerekiyor. Almanya’ya kimin geleceğine biz karar veririz. Bunu burada çok açık söylüyorum, bu aynı zamanda düzensiz göçü de yönettiğimiz, buraya kaçak gelenlerin sayısını azalttığımız, kalamayanları da ülkelerine geri göndereceğimiz anlamına geliyor. Ağır suç işleyen ve haklarında sınır dışı kararı olanlardan bazılarını Afganistan’a gönderdik. Bu gibi sınır dışı etme işlemlerinde kararlıyız. Sığınma başvurusu kabul edilmeyenler sınır dışı edilecek. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerden Almanya’ya gelip refahından faydalanmak isteyenler var. Bunu da kabul etmiyoruz.”

‘UKRAYNA’NIN YANINDAYIZ’
Ukrayna-Rusya savaşına da değinen Scholz, şöyle devam etti: “Savaşı Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin başlattı. Rusya, komşu ülkeyi ele geçirmek istiyor. Acımasızca savaşıyor. Tümünü olmasa bile bir bölümünü ele geçirmek istiyor. Bu korkunç bir durum, bu nedenle bu noktada Ukrayna’yı sonuna kadar kayıtsız şartsız destekleyeceğimizi söylemeliyiz. Bu dünya barışı için, Avrupa’nın güvenliği için gereklidir. Aynı zamanda barışın sağlanması için diplomasinin sürdürülmesinden de yanayız. Yeni bir Barış Konferansı’na gerek var. Rusya’nın da katılacağı bir konferansta, Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün ve bağımsızlığının korunması koşuluyla, barışın sağlanmasına Almanya da destek verecek.”

‘VW’DEN TEK KELİME ETMEDİNİZ’
Scholz, SPD, Yeşiller ve FDP ile CDU Genel Başkanı Friedrich Merz’in önerisi doğrultusunda, düzensiz göçün engellenmesi ve sığınmacı sayısının sınırlandırılması hedefiyle dün düzenlenen görüşmeleri CDU/CSU’nun terk etmesini ‘önceden planlanmış bir tiyatro oyunu’ olarak nitelendirince ortalık karıştı. CDU/CSU Federal Meclis Grup Başkanı Friedrich Merz, “Bizim görüşmeleri terk edeceğimizin önceden planladığını ve bunun bir tiyatro oyunu olduğunu söylemek, alçaklıktır, rezilliktir” diyerek Scholz’a ağır suçlamalarda bulundu. Başbakan Scholz’un konuşmasında Avrupa’nın otomotiv devi Volkswagen’de yaşanan krize değinmemesini eleştiren Merz, “Günlerdir Volkswagen’de yaşananlar Almanya’nın gündeminin ilk sırasında. Siz ise tek kelimeyle bile olsa hiç sözünü etmediniz. Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz?” dedi.

‘ALMANYA DÜNYAYA AÇIK BİR ÜLKE’
CDU lideri Friedrich Merz de “Almanya dünyaya açık bir ülkedir ve öyle de kalmalıdır. Bu ülkede yaşayan göçmen kökenliler bu ülkenin kalkınmasına önemli katkılarda bulundular. Biz her türlü yabancı düşmanlığına karşıyız. Birçok hastane, bakım evi, lokanta ve daha birçok kurum göçmen kökenliler olmazsa işlemez hale gelir. Bu insanların çok büyük bir bölümü geçerli yasalara saygılı bir biçimde yaşamaktadır. Yasalara uymayan küçük bir azınlık yüzünden göçmen kökenli insanlara farklı bir yaklaşım sergilemek kesinlikle kabul edilemez” dedi. Yeşiller ve FDP’li konuşmacılar da düzensiz göçün engellenmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladılar. Tüm demokratlara bu alanda iş birliği yapma çağrısında da bulundular. AfD Eş Başkanı Alice Weidel ile Tino Chrupalla da düzensiz göçün engellenmesine tam destek verirken, sosyal sisteme göçe “Hayır” dediler.