Almanya'daki Türkler eğitimde yenilik istiyor

Güncelleme Tarihi:

Almanyadaki Türkler eğitimde yenilik istiyor
Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2011 20:34

Hürriyet Gazetesi'nin Bild Gazetesi ortaklığı ile düzenlediği Almanya'nın en büyük eğitim anketine katılanlar, "Yenilik zamanı" dediler. Eğitim anketine katılan Giessen'den Betül Yener şunları söyledi: "Eğitim kampanyasına katılmakla herkes eğitimdeki kendi yaşadığı sorunları gözler önüne sermiş olur. Almanya'daki eğitimin daha iyi olması sağlanabilir."

Haberin Devamı

Almanyadaki Türkler eğitimde yenilik istiyor


6 Mart'a kadar sürecek ve www.hurriyet.de ile www.egitim2011.de adresinden ulaşılabilen ankete katılıp görüşlerini bildiren öğretmenler, öğrenciler, veliler "Alman eğitim sistemi değişmeli. Eşitsizlik sona ermeli. Göçmenlere yönelik de içerik olmalı" diye görüş belirttiler. Bertelsmann Vakfı, TNS İnfratest ve Roland Berger Strategy Consultants'un da destek verdiği anketin sonucu 17 Mart'ta kamuoyuna açıklanacak ve Alman hükümetine sunulacak. Ankete şuana kadar 150 bini aşkın kişi katıldı.

Siz de görüşünüzü gönderin bu sayfada yayınlayalım: haber@hurriyet.de

İşte Almanya'daki Türk Toplumu'nun eğitimle ilgili görüşleri: 

Haberin Devamı

KREŞ BEDAVA OLMALI
Almanya'da Rhein Main Türk Toplumu 2. Başkanı Atila Karabörklü, Almanya'da milyonlarca göçmen yaşaması nedeniyle eğitimde değişikliğe gidlimesini isterken "Okul öncesi eğitimi öngören kreşler bedava ve zorunlu hale getirilmelidir. (3 yaşından itibaren). Kreş eğitmenlerinin bilgi seviyesi artırılmalı, Almanca dil dersleri kreşlerde verilmeye başlanmalıdır. İki dillilik ve çok kültürlülük özellikle kreşlerde yaşanmalı, buna göre yeni eğitim modelleri oluşturulmalı" dedi.

STAJ YAPMA İMKANLARI KISITLI
“Eskiden kızların kuaför, erkeklerin ise oto tamircisi olma klişesi vardı. Ancak bu Almanya'da yavaş yavaş kalkıyor. Şimdiki Türk kökenli gençlerimiz genelde ticaret ve büro ile ilgili meslekleri seçiyorlar. Ancak şu da bir gerçek ki gençlerimiz meslek seçimi safhasında büyük bir bocalama yaşıyorlar. Meslek seçimine yardımcı olacak staj yapma olanakları ne yazık ki kısıtlı. Bazı anne babalar stajı ciddiye almayıp çocuğuna bir tanıdığının işyerinde formaliteden staj yaptırıyor. Bu durum da çocuğun meslek seçiminde zorlanmasına neden oluyor. Bu nedenle gençler için staj imkanları artırılmalı.”
(Ali Yalpı, Münih'te meslek eğitimi öğretmeni)

ÖNYARGI SÖZKONUSU DEĞİL
Münih'teki merkezimizde yaklaşık yetmiş öğrenciye yardımcı ders veriyoruz. Bize gelen öğrencilerin yüzde yetmişi lise öğrencisi. Türk öğrencilerimiz genelde Almanca, matematik ve İngilizce derslerinde yardım alıyorlar. Türk veliler önceki yıllara oranla çocuklarının eğitimine daha fazla ağrılık veriyorlar, ama bu ilgi genelde annelerden geliyor. Çocuğunun hangi okula gittiğini bilmeyen babalar var. Veliler çocuklarını dersleri çok kötüleştiğinde ve son anda yardımcı kurslara gönderiyorlar ve acil sonuç bekliyorlar. Okullarda Türk çocuklarına karşı sistematik bir önyargı olduğu fikrine katılmıyorum.
(Serdar Kilitçi, BEK-Öğretim, Eğitim ve Kültür Merkezi Yöneticisi)

ÇABALAR YETERSİZ
Almanya'da eğitimin en büyük sorunu, öğretmenlerin öğrencilere yeterince zaman ayıramamaları. Velilerin de, eğitim dalında çalışan sivil toplum örgütlerinin de çabası yetersiz. Veliler, Türkiye'deki siyasetle ilgileneceklerine Almanya'yı iyi tanımaya çalışsınlar. Öğretmenlerin genelde çocuklarla ilgili saptamaları doğru. Avrupa'da kalıcı olmak istiyorlarsa göçmen asıllı öğrenciler mutlaka dil sorununu çözmeliler. Türk velilerin, çocuklarına ek dersler aldırmaları, çocuklarına yapabilecekleri en iyi yardımdır. Almanya'da iyi bir meslek edinmek gelecekte açıkta kalmamak için şart.
(Ertan Karadas, Frankfurt'tan eğitmen)

EĞİTMEN SAYISI ARTMALI
Yabancı çocuklara ana okulundan itibaren dil öğretimi konusunda oldukça geç kalındı. Ana okullardaki çift dilli ve yüksek öğrenim görmüş eğitmenlerin sayısı artırılmalı. Almanya’da bize gelen veli şikayetlerinde ağrılık maalesef çoğu öğretmenlerin göçmen çocuklarına karşı ön yargılı oldukları yönünde. Ayrıca çocuklarımızda da kimlik sorunu yaşamakta. Bavyera’daki dördüncü sınıftan itibaren liselere ayrılma uygulaması da olukça yanlış.
(Hüseyin Delemen, Münih Türk Okul Aile Birliği Başkanı)

UZUN VADELİ ÇÖZÜM
Bizim kuşağa maalesef ailelerin “hemen işbaşı yapsın, eve para getirsin” yaklaşımıyla doğru dürüst eğitim verilmedi. Şimdi bizler anne babalarımızın hatalarına düşmeyip, çocuklarımızın çok iyi eğitim görmeleri için mücadele veriyoruz. Ayrıca Türkiye’den evlenip buraya gelen ithal gelinlerin çoğu en az lise mezunu ve hatta üniversite mezunu. Dil sorununu çabuk çözen bu kültürlü ithal gelinler çocuklarının en iyi eğitimi almaları için mücadele veriyorlar. Eğitim bakanlıkları yapay çözümlerle günü kurtarmaya çalışırken, uzun vadeli politikalar yapılmadığından göçmenlerin eğitimi konusu ileride Almanya’nın çok başını ağrıtacaktır. “Hauptschule”nin adını “Mittelschule”ye çevirmekle sorun halledilmiyor.
(Nükhet Kırvan, Alman-Türk Veliler Birliği Başkanı)

SINIF KAPASİTESİ ÖNEMLİ
EĞİTİMDE istenilen verimin alınabilmesinde sınıf kapasitesinin önemli olduğunu söyleyen Berlin'deki Aziz Nesin Grundschule'nin tecrübeli öğretmenlerinden Yakın Esmen, dolu sınıflarda hem öğretmenin hem de öğrencinin verimli olmasının beklenemeyeceğinin altını çizdi. Eğitimde öğretmen öğrenci iletişiminin çok önemli olduğunu belirten Esmen “Kalabalık sınıfta öğretmen gücünün tamamını ders anlatmaya ayıramaz. Öğrencilerle istediği oranda iletişim de kuramaz. Bir çok okullarda bir sınıfta öğretmenler 30 öğrenci ile ders yapmak zorunda. Bu da eğitimin kalitesini maalesef düşürüyor. Bir sınıfın mevcudiyeti 20 öğrenci ile sınırlanmalı” dedi.

PİYASAYI ARAŞTIRMIYORLAR
Almanya’nın Hannover kentinde sosyal pedagog olarak çalışan Atilla Aşcı, piyasada 350'ye yakın meslek olmasına rağmen, Türk gençlerinin genellikle belirli ve kısıtlı sayıda meslek dalında geleceklerini aradıklarını söyledi. Aşçı "Bunlar erkeklerde metal, endüstri ve boyacı gibi meslekler, kızlarda ise berber, doktor yardımcılığı, satıcı gibi klasikleşmiş meslek dalları. Meslek öğrenen Türk gençlerinin sayısında ne yazık ki, gözle görülür bir azalma var. 1994'de meslek eğitimi yapan Türk gençlerinin oranı yüzde 34 iken, bu oran 2002'de yüzde 28'e, 2005'de ise yüzde 25'e inmiştir. Burada belki de en önemli nokta, gençlerimizin kendi yeteneklerinin bilincinde olmamalarıdır. Aileler de, çocuklarına meslek seçiminde yeteri kadar yardımcı olamıyorlar" dedi.

İLGİ AZALIYOR
Münihli kreş eğitmeni Nurdan Durak, kreşte çocuklarla daha yakından ilgilenebildiklerini söyledi. Durak "Kreşlerde çocuklar küçük gruplar halinde iken onlarla tek tek ilgilenme olanağı bulunuyor, ama okula başladıklarında birden bire otuz kırk kişilik sınıflara sokuluyorlar. Bu durumda onlarla yeteri kadar ilgilenilmediğinden, kişilikleri gelişemiyor ve derslerde başarı gösteremiyorlar" dedi.

DİPLOMA ALMASI ŞART
Stuttgart ve Nürtingen Eğitim Daireleri Eğitim Danışmanı, okullarda Türkçe ve Türk Kültürü dersleri veren Ali Gülbahar, Alman eğitim yasasına göre çocuğun bakım ve eğitiminin ailenin birinci görevi olduğunu, çocuğun öğretiminden ise okulun sorumlu olduğunu söyledi. Gülbahar "Üç grup aile var. Yetersiz, bilgisiz ve ilgisiz aileler. Alınan önlemler ile ilk iki grubun eksikleri gideriliyor. Ancak üçünücü grubu oluşturan ilgisiz ailelerin çocuklarındaki açığı kapatmak mümkün değil. Çocuğun okulda başarılı olması için aile motive etmeli. Alman eğitim sisteminde çıkmaz sokak yok. Hauptschule’ye giden çocuk isterse yüksek okulda okuyabilir. Tek şartı çocuğun hangi tip okulda okursa okusun eğitimini kesinlikle yarıda bırakmaması ve diploma almasıdır" dedi.

EĞİTİM GÖNÜLLÜLERİNE ÇAĞRI
Mustafa Dalyanoğlu (Gersthofen Okul Aile Birliği Derneği Başkanı): "Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız için son derece önemli olan eğitim konusuna dikkat çeken bu anket için Hürriyet’e özellikle teşekkür ediyorum. Biz eğitim dernekleri olarak yıllardan beri konunun önemini anlatmaya çalışıyoruz. Hürriyet’in bu girişimi ile daha büyük kitlelerin dikkati çekilmiş olacak. Bütün eğitim gönüllülerini ve velileri bu ankete katılmaya çağırıyorum.

MİZAH, ZEKA VE DİL İŞİ
Hürriyet'in yürüttüğü eğitim anketini değerlendiren ünlü komedyen Bülent Ceylan, “Mizah, zeka ve dil işi. Mizah aynı şekilde uyumun ve toplumsal yaşama katılımın da bir anahtarı. Bu nedenle yaşadığımız ülkenin diline hakim olmamız gerekiyor ki, buradaki zihniyeti ve incelikleri daha iyi kavrayabilelim. Sonuçta dil çok önemli. Çünkü dili bilmezsen, mizah anlayışını da çözemezsin” diye konuştu.

SÖZ HAKKI VERİLDİ
Köln Üniversitesi Türkçe Okutmanı Erkan Türkoğlu: “Alman eğitim sistemi açısından yapılan anket çok güzel bir şey. Nitekim bilimsel altyapısı olan geniş kapsamlı bir anketle, sistemdeki eksikliklerin belirlenmesi ve gelecek nesiller için faydalı sonuçlar çıkarılmasının daha iyi olacağını düşünüyorum. Göçmen kökenli insanlara da ankette söz hakkı verilmesi, onların sorunlarını direkt olarak ankete yansıtmalarına olanak verecektir. Bu nedenle özellikle bizlerin ankette yer almamız gerekiyor.

AİLELER DUYARLI OLMALI
Cihan Akyazı (Duisburg Ordulular Derneği): Eğitim anketini geleceğimiz açısından önemli buluyorum. Ailelerin daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun gibi hayatımızı yönlendirecek anketlere katılmalarını tavsiye ediyorum. Unutmamak gerek ki, sevginin yanında çocuklarimıza verebileceğimiz en önemli etken iyi bir eğitim almalarıdır. Anket sonuçları hem bizleri hem de siyaseti yönlendirecek.

BÜTÜN ÜYELERİMİZE DUYURDUK
Ufuk Sayın (Augsburg Türk Veliler Derneği Sekreteri): "Bütün üyelerimize ankete katılmaları için çağrıda bulunduk. Anketi, e-mail olarak bütün üyelerimize ve çevremize gönderdik. Toplumun her kesiminden insanların burada görüş bildirmesi, ileriye dönük doğru kararlar alınmasına da vesile olacaktır. Herkesin bu ankette görüş bildirmesi faydalı olacaktır. Teşekkürler Hürriyet.

SORUNLARI ALMAN YETKİLİLERE AKTARALIM
Mehmet Kuzu (Dachau Okul Aile Birliği Başkanı): Anketin başladığı ilk günden beri tüm üye ve Dachau civarındaki tanıdıkları ankete katılmaları yolunda aktif hale getirdik. Facebook ve diğer sosyal paylaşım siteleriyle ankete katılma çağrısında bulunduk. Çünkü bu anketin eğitim konusundaki sorunlarımızı Alman yetkililere duyurma açısından büyük rol oynayacağına inanıyoruz. Bu ankete ne kadar çok katılım olursa eğitime verdiğimiz önemi karşı tarafa o kadar etkili gösterme şansı buluruz.”

YENİ HAREKETLENME ŞART
Sami Demirel (Münih Konya-Ereğliler Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı): “Bu ülkede bir numaralı sorunumuz eğitimdir. Bu konuya ağrılık vererek öncülük eden Hürriyet’e çok teşekkür ederiz. Alman eğitim sisteminde bizlere özgü sorunların olduğu malumdur. Bu ankete katılarak bu sorunların saptanmasına yardımcı olabiliriz. Biz de dernek olarak tüm üyelerimizi ve tanıdıklarımızı ankete katılım için mobilize ettik. Umarım ki bu anketle eğitimdeki sorunların çözümünde yeni bir hareketlenme olur”

SORULAR TÜRKÇE HAZIRLANMIŞ
Tahsin Coşkun (DİTİB Fatih Camii Başkanı): Çocuklar bizim geleceğimizdir. Onlar için yapılan her hizmet kutsaldır. Hürriyet’i bu kutsal hizmetinden dolayı kutluyorum. Ankete katıldım. Sorular itina ile hazırlanmış. Anket sorularının, Türkçe tercümelerinin de olması, Almanca bilmeyen veliler için daha iyi olur diye düşünüyorum. Anket sonuçlarının hepimize hayırlı olmasını diliyorum.

EĞİTİM HALEN EN BÜYÜK SORUN
Zekiye Bayram (Friedberg Eğitim Uyum ve Kültür Derneği 2. Başkanı): Almanya’da yaşayan vatandaşlarımızın en büyük probleminin eğitim olduğuna inanıyorum. Eğitimli gençlerimiz, geleceğin bilgi çağında kendilerine daha iyi yerler edinecektir. Hürriyet’in böyle önemli bir konuyu bu kadar güzel bir şekilde gündeme taşıması çok yararlı olmuştur. Bu anket ile toplumun genel bir portresini elde etmek daha kolay olacaktır. Bu anket sonuçlarının karar mercilerine iletilecek olması, anketin önemini bir kat daha arttırmaktadır.

HERKESİ KATILIMA DAVET EDİYORUM
Rhein Ruhr Veli Derneği Başkanı Ali Sak: “Almanya'da her eyalette okul sistemi farklı olduğu için, ankette de çok farklı görüşler çıkacaktır. Bu nedenle kampanyadan çıkacak sonuçların iyi bir şekilde değerlendirilip, takip edilmesi gerekir. Bunun için de geniş bir kitlenin katılımı şart. Ankete katılanların eğitime taraf olup olmaması gerekmiyor, sadece sistemin değişmesini arzu etmeleri yeterli. Onun için herkesi ankete katılmaya çağırıyorum.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!