Güncelleme Tarihi:
2016 Almanyası endişe veriyor. Mülteci ve İslam karşıtlığı orta tabakada artıyor. Milliyetçi düşünce yayılıyor. 2002 yılından beri Almanya’nın siyasi eğilim haritası üzerinde çalışan Leipzig Üniversitesi’nin yaptığı araştırmanın yeni sonuçları kaygı verici.
Her 10 Almandan biri sert ve güçlü lider istiyor. Belirli şartlar altında “Ulusal çıkarlar için diktatörlük en iyi devlet biçimi” diyenlerin oranı Doğu Almanya’da yüzde 13.8, Batı’da yüzde 5.Almanların yüzde 8’i, “Nazi döneminin de iyi yanları vardı” diyor. Yüzde 6’sı, “Eğer Hitler, Yahudilere soykırım yapmasaydı, büyük bir devlet adamı olarak tarihe geçerdi” diye düşünüyor.
DİĞER ULUSLARDAN ÜSTÜN
Yüzde 5’ten fazlası, “Alman politikasının birinci hedefinin Almanya’yı hak ettiği güç ve etkiye ulaştırmak olmalı” diyor. Yüzde 12’si Almanların ‘doğaları gereği diğer uluslardan üstün’ olduğuna inanıyor. Yüzde 9’u “Üstün ve üstün olmayan yaşam biçimi var” diyor.
Yüzde 11’i Yahudilerin çok etkisi olduğunu savunuyor. Almanların üçte biri ülkenin tehlikeli bir şekilde yabancılaştığı görüşünde. Her 10 Almandan biri yabancıların sosyal devletin sırtından yan gelip yatmak için Almanya’ya geldiğini söylüyor. Yüzde 20’si gerekirse yabancılara karşı fiziksel güç kullanmaya hazır. Araştırmacılar 2002 yılından beri yabancı düşmanlığının gerilediği, sivil toplumun güçlendiği görüşünde.
Ancak yabancı düşmanlığının yerini mülteci ve İslam düşmanlığı alıyor.
POTANSİYEL YÜKSEK
Araştırmayı yürütenlerden Oliver Decker ve Elmar Braehler, özellikle orta tabakada demokrasi karşıtlığının yayıldığı görüşünde. Aşırı milliyetçi NPD’nin geçmişte yapamadığını, Almanya için Alternatif (AfD) partisi seçmenleri mobilize ederek başarıyor. Decker, “Aşırı sağcılar, AfD içinde yeni bir vatan bulmuş durumda. Nazi deyince toplum kenarındaki insanlar anlaşılırdı. Artık öyle değil. Milliyetçilik çok yaygın” dedi.