Güncelleme Tarihi:
Doğuştan kalp kası bozukluğu olan 21 aylık Muhammet, Türkiye'de toplanan yardımlar sayesinde aile tarafından 4 ay önce Almanya'nın Hessen Eyaleti Giessen şehrindeki Giessen Üniversitesi Hastanesine (UKGM) getirildi.
HASTANE BAHÇESİNDE OTURMA EYLEMİ
Buradaki Kalp Hastalıkları Bölümü'nde tedavi altına alınan 21 aylık Muhammet Eren Dönmez'i muayene eden doktorlar, Yavuz ve Şennur Dönmez'e çocuğun beyninde hasar oluştuğu gerekçesiyle naklin yapılamayacağını söyledi. Uğraşlarına rağmen doktorları ikna edemeyen baba Dönmez, bir süre önce hastane bahçesinde oturma eylemi başlattı. Almanya'nın farklı illerinden gelen Türk vatandaşları da Yavuz Dönmez'i oturma eyleminde yalnız bırakmıyorlar.
1.5 MİLYON LİRA
Türkiye'de doktorların çocuğunun 2 haftalık ömrü kaldığını söylemesi üzerine sosyal medyayı kullanarak insanlardan yardım istemeye başladıklarını anlatan Dönmez, "Twitter'da bize büyük destek verildi. Daha sonra medya ve sanatçılar destekte bulunmaya başladı. Sonra özel bir televizyon kanalında bir sanatçımız sahip çıktı, çok tanındık. Allah razı olsun, bize el uzattı. Televizyon ekranından hemen bir kampanya başlatıldı ve çocuğun adına 10-15 gün içinde 1,5 milyon liradan fazla para toplandı" diye konuştu.
Yaptıkları araştırmanın ardından ise Almanya'daki hastaneye geldiklerini anlatan Dönmez, başlangıçta masrafın 200 bin Euro civarında olacağının belirtildiğini, daha sonra rakamın 400 bin Euro'ya çıktığını anlattı.
HERŞEY HAZIR AMA....
Hastane yetkililerinin parayı transfer etmeden tedaviye başlamayı kabul etmediklerinin dile getiren baba Dönmez, "Bakın çocuk çok kötü durumda. Uçak hazır, para hazır, biz gelelim parayı öyle transfer edelim' dedik. 'Yok önce parayı transfer edeceksiniz sonra geleceksiniz biz size kağıt göndereceğiz' dediler. Tabi beklemek zorunda kaldık. Beklerken de çocuğun kalbi durdu. Çocuğun kalbi durunca iletişime geçtik 'Onlar da gelin' dedi. Ertesi gün ambulans uçakla geldik buraya" ifadelerini kullandı.
"DOKTORLARI İKNA EDEMEDİM"
Yapılan kontrollerde doktorların çocuğun beyninde oluştuğunu, bu nedenle kalp nakli yapamayacaklarını söylediklerini aktaran Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelir gelmez doktorların sordukları ilk şey kalp durmasına bağlı kalbinde herhangi bir hasar oluşup oluşmadığıydı. 31 Mart'ta doktorlar, 'Bu çocuğun beyninde herhangi bir hasar yok, kalp nakli için hazır.' Çok sevindik, 2 gün geçti aradan çocuğu yapay kalbe bağladılar. Çünkü kalp fonksiyonları iyice bitmişti. Tabii biz sabırla kalp nakli listesine girmeyi bekliyoruz. Aradan bir ay geçti ve son kontrollerin ardından 'Çocuğun beyninde hasar görünüyor' denildi. Daha önce hiçbir şey olmadığını söylediklerini hatırlattık. Ancak onlar 'Çocuğun beyninin yüzde 20'lik kısmı hasar görmüş dolayısıyla kalp nakli yapmayacağız' dediler. Ne yaptıysam doktorları ikna edemedim. Kalp nakli yapılması durumunda çocuğum engelli de olsa yaşamaya devam edecek. Bu durumu biz kabul ediyoruz ancak doktorlar etik kararlar sebebiyle nakil yapmaya yanaşmıyor."
"NEFES ALIYOR, YETMEZ Mİ?"
Doktorların yarısının onay vermesi durumunda naklin gerçekleşebileceğini anlatan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Benim çocuğum engelli dahi olsa yaşamaya hakkı var. Çünkü benim çocuğum gözlerimin içine bakıp gülüyor. Elini kolunu oynatmak için mücadele veriyor, nefes alıyor yetmez mi? Nefes alan bir canlıyı ölüme terk etmek kimin haddine? Bu konuyla ilgili son karar mercinin bizim olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Benim çocuğum yapay kalple yaşamaya devam ettiği sürece çok kısa sürede ölecek. Yani 1 ay, belki 2 ay sonra ölecek. Bu çocuğun yaşaması için tek çare var o da kalp nakli. Ancak kalp nakli için listeye bile alınmadık. Avrupa'da gülen bir çocuğun ölümünü bekliyoruz. Hani medeniyetin beşiği diyorlar ya ben inanmıyorum." Doktorlar bize fişini çekin ya da yapay kalpten çıkarın diyorlar"
ANNE. "DAYANAMIYORUM"
Göz yaşlarına hakim olamayan anne Şennur Dönmez ise "İçeri giriyorum oğlum parmaklarımı tutuyor. Gözüme bakıyor ve sanki, 'Anne-baba yaşatın beni' diyor.' Dayanamıyorum" dedi.
Doktorların kendilerine bebeği yapay kalpten çıkarmayı ve cihazın fişini çekmeyi teklif ettiğini anlatan Dönmez, bu teklifi asla kabul etmeyeceğini dile getirdi.
Çocuğunun özürlü de olsa yaşamasını istediğini ve yapay kalpten çıkarılması durumunda bebeğinin hayatını kaybetmesini bekleyeceklerini ifade eden Dönmez, "Doktorlar, nakil yapmayacaklarını ve tedaviyi sonlandıracaklarını söylediler. Anne-baba olarak biz buna müsaade etmedik. Çocuğum o süreçte buna sabretti 'Ben yaşıyorum' dedi. Çocuğum solunum cihazından çıktı gülmeye başladı, yemek yemeye başladı. Gözlerimizin içine baka baka gülmeye başladı. Ancak bize nefes almaz, gülmez, demişlerdi. Onların söylediği birçok şeyi çocuğum çürüttü" sözlerini kaydetti.
ENGELLİ ÇOCUK ANNELERİNDEN DESTEK
Çocuğunda görülen iyileşme belirtileri üzerine doktorlardan son bir değerlendirme talep ettiklerini ancak bunun reddedildiğini ifade eden Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ben buradan tüm annelere sesleniyorum. Bana 10 gündür hep özürlü anneleri geliyor. 'Benim çocuğum engelli ancak evimizin kaynağı diyorlar'. Bana destek için bir sürü anne geldi. Ben engelli de olsa oğlumun yaşamasını istiyorum. Ona bir şans daha verilmesini istiyorum çünkü o nefes alıyor, yaşamak istiyor. Bizi duyan, gören herkese seslenmek istiyorum, oğlum yaşamak istiyor. Bize yardım edin. Çaresiz kaldık"
HASTANE AÇIKLAMA YAPTI
Giessen Üniversitesi Hastanesinden yapılan yazılı açıklamada ise hastanenin Muhammet Eren'in hayatını kurtarmak için tüm önlemleri aldığı ve çocuğun hastaneye getirildikten sonra yapay kalbe bağlandığı belirtildi. Daha sonra yapılan incelemelerde Muhammet'in beyninde hasar tespit edildiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Klinik, görüntüleme ve özel beyin incelemeleri ile belgelenen beyin hasarı, uzmanlar tarafından değerlendirilmiştir. Kapsamlı incelemeler çerçevesinde ayrıca muhtemelen iskelet kaslarının katılımı ile ailesel bir kalp kası zayıflığı şüphesi açığa çıkmıştır. Giessen'de tedavi edilen diğer olgularda olduğu gibi kesin bir şekilde Nakil Kanunu'na ve kalp hastalarının bekleme listesine alınmasına ilişkin Federal Hekimler Odası'nın yönetmeliklerine riayet edilmektedir."
VAZGECİRME STRATEJİSİ
Çocuğun kalp nakli listesinden çıkarılmasının anne-baba tarafından kabul edilmediğini bildirilen açıklamada, "Tedavi eden doktorların görüşüne göre ve ayrıca görüşü alınan harici merkezlerden bağımsız kalp uzmanlarının görüşüne göre, aileyi vazgeçirme stratejisi tek tedavi seçeneğidir" denildi.
Anne-babanın çocuğun durumundan dolayı endişe etmesinin gayet normal karşılandığını ancak sosyal medyada yer alan ifadelerden dolayı endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, şunlar belirtildi:
"Hessen Çocuk Kalp Merkezi ekibinin özellikle çok ağır hasta çocuklarla ilgilendiği ve yurt dışındaki kliniklere de yardım ve destek sunduğu dünya çapında bilinmektedir. Bu şekilde geçmişteki 20 yıl içinde Türkiye'den ve diğer kriz bölgelerinden de gelen pek çok çocuk seve seve tedavi edilmiştir."