Almanya’da sağduyulu hukukçular da var

Güncelleme Tarihi:

Almanya’da sağduyulu hukukçular da var
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2024 10:05

Ne zaman bir adaletsizlik, bir hukuksuzluk, bir dışlama ve ayrımcılık görsem aklıma hep başkent Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde bulunan Sanssouci Parkı’ndaki yel değirmenin sahibinin “Berlin’de hakimler var” söylemi gelir.

Haberin Devamı

Almanya’da sağduyulu hukukçular da var

Bir rivayete göre, Prusya Kralı Büyük 2. Fiedrich (Frederick) 1750 yılında Potsdam’daki ormanlık alanda alçak bir tepe üzerinde gezinirken bir yel değirmeni görür.

Burayı çok beğenir.
Ve adamlarına değirmenin bulunduğu yeri de satın alıp, yazlarını geçireceği bir saray yaptırmak istediğini söyler.
“Gidin değirmenciyle konuşun” der adamlarına.
Ama değirmenci atalarından kalan değirmeni de arsayı da satmak istemez.
Bunun üzerine Kral 2. Friedrich adamlarına “Gidin o değirmenciyi bana getirin” emrini verir.
Huzuruna geldiğinde değirmenci, “Ben adamlarınıza değirmenimi satmak istemediğimi söyledim beyefendi” der.
Kral, “Sana istediğinden çok fazla para vereceğim” der.
Bunun üzerine değirmenci, ata mirası değirmeni satmak istemediğini yineler.
*
Buna öfkelenen 2. Friedrich, “Sen benim Prusya Kralı 2. Friedrich olduğumu bilmiyorsun herhalde” diye çıkışır.
Değirmenci de “Senin Kral olduğunu biliyorum. Ama ben de o değirmenin sahibiyim” yanıtını verir.
Öfkesi daha da artan Kral, “Madem benim Kral olduğumu biliyorsun, o halde elinden zorla alabileceğimi de biliyor olmalısın. Bakalım o zaman ne yapacaksın?” der.
Değirmenci de “Berlin’de hakimler var. Ben onlara güveniyorum” yanıtını verir.
Kendisinin adaletin yerleşmesine verdiği değerin halk tarafından önemsendiğini gören Kral, “Hiçbir güç, hiçbir siyaset, hiçbir iktidar, kral bile olsa adaletten üstün değildir. Hiç kimse adaletin üstüne çıkamaz” diyerek krallığı boyunca bu yel değirmenin korunmasını ister.
Ve yel değirmeninin biraz ötesine Sanssouci Sarayı inşa edilir.

Haberin Devamı

ALMANYA’DA YASAK DEĞİL
Aradan yüzyıllar geçtiği halde yel değirmeni de Sanssouci Sarayı da yan yana yerlerinde durmaktadır.
İşte 2 Temmuz’da UEFA EURO 24 Avrupa Kupası Şampiyonası’nda Türkiye’nin Avusturya’yı 2-1 yendiği maçta iki golü de atan Merih Demiral’ın gol sevincini ve gururunu Bozkurt selamıyla paylaşması üzerine Alman politikacıların “cezalandırılması” yönünde yaptıkları açıklamaları duyunca, aklıma ilk gelen şey, “Berlin’de, Almanya’da hakimler var” söylemi oldu.
O günlerde Türkiye’de izideydim.
Genelde yazılarıma bir süre ara verdiğim halde dayanamadım.
6 Temmuz tarihli Hürriyet’teki köşe yazımda, “Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’na göre, ‘Ülkücü Hareket’ ideolojisi ışığında faaliyet gösteren Türk çatı örgütleri ‘aşırı milliyetçi’, ‘aşırı sağcı’, ‘ırkçı’, ‘antisemitik’ bir yapıya sahip. Almanya Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyon (ADÜTDF) 1978 yılında Almanya’nın Frankfurt kentinde kurulmuştur. 1987 yılında bölünmeler sonucu Türk İslam Kültür Dernekleri Birliği (TİKDB) ve 1993 yılında da Avrupa Türk-İslam Birliği (ATİB) oluşmuştur. Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’nın geçen ay açıklanan son raporuna göre, ‘aşırı sağcı’ olarak nitelenen Türk çatı örgütlerinin 12 bin 500’e yakın üyesi vardır. Her ne kadar bu örgütlerin faaliyetleri Almanya’da Federal Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından izlense de, bu dernekler de cemiyetler de çatı örgütleri de yasaklanmamıştır.
Avusturya ve Fransa’da yasak olsa da Almanya’da ‘Bozkurt selamı’ da yasak değildir” satırlarına yer verdim.
Yani Almanya’da yasak olmayan “Bozkurt selamı” verdi diye birilerinin cezalandırılmasının “yasal olmadığını” vurguladım.
Almanya’da yasak kararını, oportünist politikacı ve çevrelerin değil, geçerli yasalar çerçevesinde bağımısız adalet organlarının, bağımsız yargıçların verdiğini ve vereceğini hatırlattım.

Haberin Devamı

*
Aynı akşam yani 6 Temmuz’da çeyrek finalde Türkiye-Hollanda maçı öncesi Türk taraftarlar başkent Berlin’deki Gedaechtniskirche olarak bilinen Yıkık Kilise’nin de bulunduğu Breitscheid Meydanı’nda bir araya gelip stadyuma gitmek için yola koyuldular.
Aralarında “Bozkurt selamı” verenler oldu.
Polis bunu bahane ederek yürüşü sonlandırdı ve bazı taraftarlar gözaltına alınırken 64 kişi hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Almanya’da geçerli yasalara göre, yasak olmayan “Bozkurt işareti” yapıldı diye polisin yürüyüşü sonlandırması hukuksal değildir. Nitekim bu gerçeği, Alman devlet televizyonu ZDF’te Markus Lanz’ın 24 Temmuz akşamı sunduğu programda da, Göttingen Georg-August Üniversitesi Ceza Hukuku Bölümü Öğretim Görevlisi Kai Ambos da çok açık bir biçimde dile getirdi.
Alman hukukçu, “Berlin polisinin ‘Bozkurt selamı’ verdiler diye Türk taraftarları dağıtması ve yürüyüşü sonlandırması yasalara aykırıdır, hukuksal değildir. Çünkü ‘Bozkurt selamı’ da Türkiye’de iktidara ortak olan MHP’ye yakın dernek ve cemiyetler de Almanya’da yasak değildir” diyerek Alman polisinin geçerli yasalarla bağdaşmayan bir tutum sergilediğinin altını çizmiştir.
Evet...
Berlin’de yargıçlar vardır.
Berlin’de, Almanya’da hukuksal gerçekleri açık bir biçimde dile getiren sağduyulu hukukçular da vardır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!