Güncelleme Tarihi:
Spiegel dergisinde yer alan araştırma, Almanya’da polis memurları tarafından aşırı güç kullanımı ve bunun ceza hukuku kapsamında nasıl ele alındığına dair ilk kez kapsamlı bilimsel bulgular sağlıyor. Araştırma, Laila Abdül-Rahman, Hannah Espín Grau ve Luise Klaus ile Tobias Singelnstein tarafından gerçekleştirildi. Genel anlamda polis tarafından sert müdahaleyle karşılaşıldığı iddia edilse de bunun çok az bir kısmının rapor edildiği ve şiddete başvuran polis memurları hakkında mahkûmiyet kararlarının daha da nadir görüldüğü kaydedildi.
MAĞDURLARIN YÜZDE 16’SI GÖÇMEN
Araştırma sonucuna göre, ankete katılanlar ve varsayılan mağdurların yüzde 72’si erkek ve yaş ortalaması 25.9. Mağdurların toplamda yüzde 16’sı göçmen kökenli ve siyahi. Araştırmaya katılanların yüzde 55’i, polisin aşırı güç kullanımını özellikle gösteriler ve siyasi eylemler ile futbol maçlarında yaşadıklarını belirtti. Diğer kitlesel etkinliklerde şiddete maruz kaldıklarını iddia edenlerin oranı ise yüzde 25. Ankete katılanlara göre, ağırlıklı olarak 30 yaş altı erkek memurlar güç kullandı. Olaylarda genellikle birden fazla kadın ve erkek memur bulunduğu ancak hepsinin aynı anda güç kullanmadığı belirtildi. Vakaların yüzde 26’sında şiddet sadece bir erkek veya bir kadın memur tarafından kullanıldı. Vakaların yüzde 81’inde en az bir kadın memur bulundu ancak vakaların yalnızca yüzde 27’sinde kadın memurların şiddet kullandığı belirtildi.
BASKIDAN RAPOR ETMEKTE İSTEKSİZLER
Araştırma ‘Polis Memurları Tarafından Saldırı ve Darp’ adıyla gerçekleştirildi. Bu bağlamda ‘aşırı güç kullanımı’ terimi, mağdurların, avukatların, polis memurlarının ve görüşülen diğer kişilerin bakış açısına göre ‘kabul edilebilir olanın sınırlarını aşan’ ancak yasa dışı olması gerekmeyen eylemleri ifade ettiği belirtildi. Konunun çok karmaşık olduğu belirtilirken, çalışmanın temsili olmadığı ve bu nedenle genelleştirilemeyeceği vurgulandı. Yine de tartışmalı bir konunun incelenmesine olanak sağlayacağı vurgulandı. Araştırmacılara göre, polis memurlarının meslektaşları tarafından uygulanan şiddeti eleştirmeleri ve hatta rapor etmeleri önünde büyük engeller bulunuyor. Görüşülen memurların bazıları da muhtemelen cezai kovuşturmada başarı şansı olmadığını bildikleri ya da baskıdan korktukları için bunu rapor etmekte isteksiz davrandıkları kaydedildi.