Almanya’da nükleer silah tartışması

SPD’nin Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri için liste başı adayı Katarina Barley, Der Tagesspiegel gazetesine verdiği demeçte Almanya’nın ve Avrupa’nın kendisini savunma yetisine yönelik açıklamalarda bulundu. ABD eski Başkanı Donald Trump’ın, NATO yükümlülüklerini yerine getirmeyen NATO üyelerini Rusya’ya karşı korumayacakları yönündeki açıklamasından sonra ABD’nin nükleer koruma gücünün ‘artık güvenilemez’ olduğunu belirten Barley, Avrupa Ordusu oluşumuna giden yolda “Bu da bir konu haline gelebilir” diyerek AB’nin nükleer silahlanmasına yeşil ışık yaktı. Barley, şu anda Avrupa’nın nükleer caydırıcılığının NATO’ya ait olduğunu söyledi. Avrupa Birliği’nin (AB) kendi nükleer bombalarına sahip olması konusunda yaptığı açıklamayla tartışmalara yol açan Barley’e kendi partisinden ve Sol Parti’den eleştiri geldi.

Maliye Bakanı Christian Lindner (FDP), Fransa ve İngiltere’nin stratejik nükleer güçlerinin “NATO şemsiyesi altında Avrupa güvenliğinin bir unsuru olarak görülmesi” çağrısında bulundu. Lindner, F.A.Z. gazetesi için kaleme aldığı konuk makalesinde Avrupa’nın güvenliğinin nükleer paylaşım yoluyla Kuzey Amerika’nın güvenliğine ayrılmaz bir şekilde bağlı olduğunu yazdı. Lindner, nükleer paylaşımın, nükleer silahı olmayan NATO ülkelerinin de NATO içindeki nükleer güçler tarafından korunması anlamına geldiğini kaydetti.

‘HÜKÜMETİN TUTUMU NEDİR?’
CDU/CSU Federal Meclis Grubu, Başbakan Olaf Scholz’dan, Barley’nin, AB’nin olası nükleer silahlarına ilişkin yorumları konusunda bir tavır almasını talep etti. CDU Meclis Grup Başkanvekili Johann Wadephul (CDU) Tagesspiegel’e yaptığı açıklamada, “Bu açıklama eski Adalet Bakanı ve kısa süre önce SPD’nin liste başı adayı tarafından yapıldığına göre, Başbakan Scholz konuya açıklık getirmelidir. Federal hükümetin ve partisinin tutumu bu mu?” diye sordu. Wadephul, Almanya’nın uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülükleri göz önünde bulundurulduğunda bunun nasıl gerçekleştirileceğinin de açıklığa kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Nükleer silahlara sahip olan Fransa ile bu konuda anlaşmaya varılıp varılmadığını öğrenmek istediklerini de belirten Wadephul, “Başbakan, Amerikan silahlarının caydırıcılığının benzer bir AB cephaneliğiyle ikame edilebileceğine inanıyor mu?” diye sordu.

‘DAHA GÜVENLİ YAPMAYACAK’
SPD dış politika uzmanı Ralf Stegner, Avrupa’nın ortak nükleer silahlara sahip olması yönündeki çabaları ‘son derece tehlikeli bir tırmanma’ olarak nitelendirdi. Tagesspiegel’e demeç veren Stegner, “Avrupa’nın nükleer gücüne ihtiyaç yok. Bu, Avrupa güvenliğinin tam tersi olur” dedi. Sol Parti lideri Marin Schirdewan da SPD’yi ‘kılıç kuşanmakla’ suçladı. Sol Parti’nin Avrupa seçimlerindeki liste başı adayı olan Schirdewan, AFP’ye yaptığı açıklamada “Trump’ın saçmalıklarına verilecek doğru cevap nükleer silahlanma değil, gerilimi azaltma ve sivil çatışmaları çözme politikasıdır” dedi. Daha fazla nükleer bombanın dünyayı daha güvenli hale getirmeyeceğini ifade eden Schirdewan, “Aksine, şu anda var olan tüm nükleer bombalarla dünyayı 150 kattan fazla yok edebilirsiniz” diye konuştu.
Fransa, İngiltere’nin AB’den ayrılmasından bu yana nükleer silahlara sahip tek AB ülkesi konumunda. Paris, diğer AB ortaklarına Avrupa nükleer caydırıcılığı konusunda görüşmeler teklif etmişti. Lindner, Almanya’nın da kendisine ne tür bir katkı yapmaya hazır olduğunu sorması gerektiğini vurguladı.