Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da korona salgınıyla mücadelede alınacak önlemlere federal hükümet ve eyaletler karar veriyor. Salgından koruma yasası bölgesel alınacak önlemlerde eyaletleri yetkili kılıyor. Ancak eyaletlerin somut olarak hangi önlemlerde yetkili oldukları yasada tam açık değil. Bu nedenle federal hükümetle eyaletler arasında ortak önlemler konusunda sorunlar yaşanıyor.
Başbakan Angela Merkel’in eyalet başbakanlarıyla geçen hafta yaptığı korona zirvsinden ortak bir önlemler paketi çıkmadı. Salgının hızla yayılmaya devam etmesi, daha sert önlemler alınması taleplerini artırdı. Bazı önlemler idari mahkemelerden geri dönüyor. Berlin İdari Mahkemesi gece saat 2300-06.00 arası lokallerin kapanması kararını kısmen iptal etti. Birçok eyalet riskli bölgelerden gelenlere geceleme yasağını kaldırdı. Eyaletler ve hükümet Federal çapta kamusal alanlar, okullar ve işyerlerinde maske mecburiyetinde uzlaşma sağlayamadı. Başbakan Merkel’in çareyi halka çağrıda bulması, artık hükümet ve eyaletlerin koronayla mücadelede sınıra dayandığı ve Meclis’in devreye girmesi gerektiği tartışmalarını alevlendirdi. Halkın büyük bölümünün halen önlemleri kabul ettiği, ancak bu kabulün çok fazla uzun sürmeyeceği endişesi var.
BİR YILLA SINIRLI
Bunun yanında Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn’ın salgınla mücadelede yetkilerini genişletmeyi öngören yasa taslağı hükümet ortağı Sosyal Demokratlar da (SPD) dahil Meclis’teki partileri ayağa kaldırdı. Taslak, sağlık bakanına tren, otobüs ve uçak şirketlerine riskli bölgelerden yolcu taşımasını gerekirse yasaklama yetkisi veriyor. Ayrıca şirketlere korona şüphelilerini bildirme şartı öngörüyor. SPD ve muhalefet taslağa tamamen karşı çıkıyor. SPD’nin taslağı durdurduğu iddiaları ise doğrulanmadı. Hükümetin büyük ortağı Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) ise tartışmaları yanlış buluyor ve düzenlemelerin bir yılla sınırlı olduğunu, Meclis’in istediği zaman yeni düzenlemeleri yürürlükten kaldırabileceğini savunuyor.
YAZILI ÖNERGE
Korona önlemlerine Federal Meclis’in de katılması taleplerinin yükselmesi üzerine Meclis Başkanı Wolfgang Schaeuble partilere yazılı bir öneri sundu. Salgınla mücadelede Meclis’in devre dışı kaldığı izlenimine karşı Schaeuble, Meclis’in kararlara daha fazla katılmasını, hükümetin yetkilerinin ve önlemlerin zaman olarak sınırlandırılmasını önerdi.
‘TEHLİKELİ GELİŞME’
Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth (Yeşiller), salgından demokrasinin olumsuz etkilenmemesi için yetkilerin parlamentoya taşınmasını talep etti. Hükümetin aylardır Meclis’i devre dışı bıraktığını eleştiren Claudia Roth, “Bu tehlikeli bir gelişme” dedi ve önlemlerin halk tarafından kabul görmesi için kararların parlamentoda tartışılarak alınmasını istedi. Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping, “Salgındaki olağanüstü durum demokrasi için de olağanüstü durum olamaz” dedi. Yeşiller Eş Başkanı Robert Habeck, iletişimin sadece kapalı kapılar ardında ve video konferans yoluyla değil, demokrasinin öngördüğü yerlerde olması gerektiğini söyledi. Hükümetin kriz yöneticileri ise parlamentonun devre dışı bırakılmadığını, ancak şimdi hükümete görev düştüğünü savundu.