BERLİN / Fotoğraf: dpa
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2023 12:14
Almanya’da federal hükümet adına yapılan bir araştırma, ırkçılığın yaygın olduğunu ortaya koydu. ‘Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık Monitörü’ adlı rapora göre, siyahiler toplumsal alanda, Müslümanlar ise daha çok devlet kurumlarında ayrımcılığa uğruyor.
‘ULUSAL Ayrımcılık ve Irkçılık Monitörü’ adlı rapor, Alman Entegrasyon ve Göç Araştırmaları Merkezi (DeZİM) araştırmacıları tarafından Haziran-Kasım 2022 tarihleri arasında hazırlandı. Almanya’da 21 binden fazla kişi temsili ankete katıldı. Ayrımcılık ve ırkçılığın nedenleri, kapsamı ve sonuçları hakkında düzenli bilgi sağlamayı amaçlayan rapora göre, Almanya’da hemen hemen her iki siyahiden biri yani yüzde 54’ü toplum içinde ayrımcılığa maruz kalıyor. Her beş siyahi kadından biri yani yüzde 19’u, yılda birkaç kez veya daha sık tehdit veya tacize maruz kaldığını belirtti. Bu rakam, siyahi erkekler arasında yüzde 18 olarak tespit edildi. Araştırmada, Asyalı ve Müslüman erkek ile kadınlar için bu rakamlar yüzde 12 ila 14 arasında. Düzenli olarak korkuyla yaşadıklarını söyleyen siyahilerin oranı diğer gruplara göre daha fazla. Ankete göre, siyahi erkeklerin yüzde 41’i ve Müslüman erkeklerin yüzde 39’u polis tarafından ırk ayrımcılığına maruz bırakıldı. Beyaz erkekler için bu oran yüzde 9. Ankete katılan siyahi kadınların yaklaşık üçte biri polisi ırkçılıkla suçladı. Beyaz kadınlar için bu oran yüzde 5.
DEVLET KURUMLARINDA AYRIMCILIKAnkete göre bu gruplar aynı zamanda devlet dairelerinde ve resmi makamlarda da ırkçılığa maruz kalıyor. Resmi kurumlarda mağdur olanlar arasında çoğunluk ise Müslümanlarda. Hemen hemen her iki Müslümandan biri, devlet dairelerinde ırkçı ayrımcılığa maruz kaldığını bildirdi. Asyalılar için bu rakam yüzde 40 oldu. Araştırmada sağlık alanındaki ayrımcılık ve ırkçılık da ele alındı. Rapora göre, kadınların bu alanda olumsuz deneyimler yaşama olasılığının erkeklerden daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Genel olarak, Müslüman kadınların yüzde 68’i ve siyahi kadınların yüzde 67’si doktorlar veya sağlık personeli tarafından ‘haksız veya daha kötü’ muamele gördüklerini söyledi. Her iki durumda da üçte birinden fazlası bunu düzenli olarak yaşadığını bildirdi. Araştırmayı değerlendiren DeZİM Direktörü Frank Kalter, “Ayrımcılık farklı yerlerde gerçekleşiyor. Örneğin, ırksal olarak etiketlenmiş kişiler daha az randevu alıyor ve şikâyetlerinin dinlenme olasılığı daha düşük” dedi. Almanya, AB Temel Haklar Ajansı’nın (FRA) son beş yılla ilgili anket yaptığı 13 üye ülke arasında da en kötü durumdaki ülke olarak belirlenmişti.