Almanya'da iki DHKP-C ütyesi tutuklandı

Karlsruhe kentindeki Federal Savcılık tarafından bugün yapılan açıklamada, polisin dün, Yargıtay’ın 18 Şubat’ta bu kişiler hakkında aldığı tutuklama kararı nedeniyle Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin Düsseldorf kentinde ve Köln kenti ile çevresinde, aralarında bir dernek binasının da bulunduğu 7 binada arama yaptığı ve söz konusu kişileri yakaladığı bildirildi. Söz konusu kişilerin DHKP-C’nin Avrupa’daki "sorumluları" olarak faaliyet göstermekle, Ünal Kaplan D’nin ağır şantaj, Alaattin A’nın da yasa dışı yollardan Almanya’ya yabancıları sokmakla suçlandığı belirtildi. Örgütün "Almanya sorumlusu" olarak Kasım 2008’den Şubat 2009 başlangıcına kadar faaliyet gösterdiği ifade edilen Alaattin A’nın, Mart 2009 sonuna kadar kendisinden sonra gelen kişiyi elebaşı olarak eğitmiş olduğu kaydedildi.

Alaattin A’nın, örgüte destekçi ve üye kazanmak için faaliyetlerde bulunduğu ve örgüt için para toplama faaliyetlerini koordine ettiği, toplanan paraları yurt dışına gönderdiği, ayrıca kendisinden sonra gelecek kişinin yasa dışı yollardan Almanya’ya girişine yardımcı olduğu belirtildi. Ünal Kaplan D’nin de Kasım 2008’den Ekim 2009’a kadar Köln ve çevresi, daha sonra da Köln, Dortmund ve Duisburg’u kapsayan bölgenin "sorumlusu" olarak örgüt adına para toplamaya, destekçi ve üye bulmaya çalıştığı ifade edildi.

Ünal Kaplan D’nin ayrıca, bölgedeki örgüt üyelerini kontrol ettiği ve Alaattin A’ya rapor verdiği kaydedildi. Açıklamada, "DHKP-C başı Dursun Karataş’ın 1999 yılında şiddetten vazgeçtiklerini açıklamasının ardından söz konusu örgüt üyelerinin Ekim 2009 sonunda örgüt adına para toplamaya devam ettiği" belirtilerek, "Ünal Kaplan D’nin, diğer birkaç örgüt üyesi ile birlikte, para ödemek istemeyen bir kişiyi döverek, kendisinden 20 bin avro almaya çalışmakla suçlandığı" bildirildi. Açıklamada ayrıca, DHKP-C’nin silahlı mücadele ile Türk devletini ortadan kaldırmaya ve marksist-leninist bir rejim getirmeye çalıştığı hatırlatılarak, örgütün, kurulduğu 1994 yılından bu yana çok sayıda insanı öldürdüğüne ve çok sayıda kundaklama eylemi düzenlediğine işaret edildi.