Güncelleme Tarihi:
RAPORA göre, gençlerin büyük çoğunluğu ebeveynlerine güven duyuyor. Çoğu genç, gelecekte kendi çocuklarıyla da ebeveynleri gibi bir ilişki kurmak istediklerini belirtiyor. Ancak, gençler siyaset ve toplumla olan ilişkilerinde aynı güveni hissetmiyor. Siyasi süreçlerin kendilerine uzak olduğunu ve yeterince şeffaf olmadığını düşünüyorlar. Almanya’da yaklaşık 22 milyon çocuk ve genç yaşıyor. Raporu tanıtan Federal Aile Bakanı Lisa Paus, gençlerin birçok alanda kendilerini dışlanmış hissettiklerini vurguladı ve bunun demokrasi açısından tehlike oluşturduğunu belirtti. Gençlerin, yeterince söz hakkı bulamadıklarında antidemokratik çözümlere yönelme riski taşıdığını ifade etti.
SİYASİ KATILIMI GÜÇLENDİRİLMELİ
Aile Bakanı Lisa Paus, gençlerin siyasi süreçlere dahil edilmesinin hayati önem taşıdığını belirterek, çocuk haklarının Almanya Anayasası’na eklenmesi gerektiğini savundu. Ancak bu konu, SPD, Yeşiller ve FDP’nin koalisyon sözleşmesinde yer alan bir hedef olmasına rağmen, henüz bir yasa taslağı bulunmuyor. Paus ayrıca Demokratik Katılım Yasası’nın hayata geçirilmesinin, gençlerin derneklerde daha aktif rol almasına yardımcı olacağını ifade etti.
SALGIN DÖNEMİ ETKİLEDİ
Raporda, gençlerin pandemi sürecinde yaşadığı zorluklara da vurgu yapıldı. Münster Üniversitesi’nden Karin Böllert, bu dönemde gençlerin kendilerini görmezden gelinmiş hissettiklerini ve pandeminin sona ermesiyle birçok gencin psikolojik sorunlarla mücadele ettiğini açıkladı. Böllert, “Daha önce hiç bu kadar çok yalnızlık hisseden genç olmadı” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti. Psikososyal destek sistemlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Böllert, her gencin ihtiyaç duyduğu terapi desteğini alabilmesi gerektiğini söyledi.