Güncelleme Tarihi:
2013’te kurulan AfD, aynı yıl düzenlenen genel ve Hessen Eyalet Meclisi seçiminde yüzde 5’lik seçim barajını geçemeyerek meclise giremedi. Aşırı sağcı parti, ilk seçimlerindeki tablonun aksine, 2014’teki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde yüzde 7.1 oyla 7 milletvekili çıkarmayı başardı. Almanya’nın doğu eyaletlerinde, batıdakilerden daha güçlü olduğu gözlenen AfD, 2014’teki Thüringen Eyalet Meclisi seçimlerinde yüzde 10.6 oya ulaştı. Daha sonra ülkenin doğusundaki diğer 5 eyalette yapılan seçimlerde de başarı grafiğini yükseltti.
2016’da Berlin’de yüzde 14.2, Mecklenburg-Vorpommern’de yüzde 20.8 ve Saksonya-Anhalt Eyaleti’nde yüzde 24.3 oy alan AfD, pazar günü yapılan Saksonya Eyalet Meclisi seçiminde elde ettiği yüzde 27.5’lik oyla şimdiye kadarki en yüksek oy oranına ulaştı. AfD, aynı gün yapılan Brandenburg Eyalet Meclisi seçimlerinde de oyların yüzde 23.5’inin sahibi oldu.
Bu arada AfD, son 4 yılda ülkenin batı eyaletlerinde yapılan eyalet meclisi seçimlerde doğu eyaletlerinde olduğu kadar yüksek oy alamasa da eyalet meclislerine temsilci göndermeyi başardı. 2015’te Hamburg Eyalet Meclisi seçimlerinde yüzde 6.1 ve Bremen Eyalet Meclisi seçimlerinde de yüzde 5.5 oy alarak buradaki meclislerde temsil edilen AfD, 2016’da Rheinland Pfalz’ta gerçekleştirilen seçimlerde oyların yüzde 12.6’sını ve Baden-Württemberg’de de yüzde 15.1’ini aldı. AfD, 2017 seçimlerinde de sırasıyla Saarland’da yüzde 6.2, Schleswig-Holstein’da yüzde 5.9, Kuzey-Ren Vestfalya’da 7.4, Aşağı Saksonya’da yüzde 6.2 oy oranına ulaşırken 2018’de Bavyera’da yüzde 10.2 ve Hessen’de de yüzde 13.1 oranında oyun sahibi oldu.
OYLARI 2-3 KAT ARTTI
İlk girdiği seçimde barajı geçemeyen AfD, 2017 genel seçimlerinde oylarını 3 kat artırarak 94 vekil çıkardı. 2013’teki Hessen Eyalet Meclisi seçiminde yüzde 4.1 oy alan AfD aynı eyalette 2018’de oylarını 3 kat artırarak yüzde 13.1’e ulaştı. Pazar günü yapılan Saksonya ve Brandenburg seçimlerinde de AfD’nin oylarındaki ciddi artış, aşırı sağın ülkedeki yükselişini ortaya koydu. 2014’te yüzde 9.7 oy aldığı Saksonya’da oylarını yüzde 27.5’e çıkaran AfD, yine 2014’te yüzde 12.2 oy aldığı Brandenburg’da da oy oranını yüzde 23.5’e yükseltti.
KOALİSYON DAĞILIR MI?
AfD’nin çok güçlü olduğu Saksonya ve Brandenburg eyaletlerindeki seçim sonuçları, Almanya federal siyasetindeki güç dengesini de kalıcı bir şekilde etkileyebilir. Almanya zaten uzun zamandır CDU ve SPD’den oluşan kırılgan bir koalisyon hükümetiyle yönetiliyor. SPD şu an sadece yeni bir genel başkan arayışında değil, aynı zamanda bu siyasi erozyonu da durdurma çabasında. Tartışılan alternatiflerden biri de SPD’nin koalisyondan ayrılması.
SÖYLEMLER SERTLEŞEBİLİR
Seçim sonuçları federal hükümetin diğer ortağı olan CDU içinde de çalkantılara yol açabilir. CDU içinde eski istihbarat başkanı Hans Georg Maassen’nin de mensup olduğu ‘Değerler Birliği’ (Werteunion) adlı aşırı sağcı kanadın giderek güç kazandığı görülüyor. Saksonya ve Brandenburg’da AfD’ye karşı yaşanan oy kayıpları CDU içindeki aşırı sağcı kanadın gücünü artıracak bir faktör. CDU’nun bu seçimlerden sonra aşırı sağcı kesimin oylarını alabilmek için söylemlerini daha da sertleştirmesi beklenebilir. Böylesi bir gelişme de hükümetin giderek aşırı sağ çizgiye kaymasına neden olacak.
Aşırı sağın güç kazanması sebebiyle, başta Hıristiyan Demokratlar olmak üzere federal siyaset düzeyinde farklı partiler AfD’nin İslam ve göç karşıtı söylemlerini daha güçlü bir şekilde sahiplenebilir. Böyle bir gelişme Alman siyasetinin genel olarak aşırı sağa yaklaşması anlamına gelecek. Son yıllarda Almanya’da yaşayan Müslümanlar ve Türkler üzerinden yürütülen ayrımcı siyaset AfD’nin güç kazanmasıyla daha da sertleşebilir.