Almanya’da aşı kavgası büyüyor

KORONA salgınının Almanya’da önümüzdeki üç ay çok ağır geçeceği bekleniyor. Hastaneler, doktorlar hasta sayısının çok daha artacağı, daha sıkı önlemlerin kaçınılmaz olduğu uyarılarında bulunuyorlar. Aşı kampanyasının başlamasıyla canlanan umutlar, aşı nakliyatı ve tedarikinde yaşanan sorunlarla yerini yeniden endişeye bıraktı. Hükümetin aşı stratejisi üzerine sert tartışmalar patlak verdi. Hükümet eleştiri ve suçlamalarla yoğun baskı altında. Topun ucunda ise aşı tedariki ve nakliyatından sorumlu olan Federal Sağlık Bakanı Jens Spahn geliyor. Başbakan Merkel de basında aşı tedarikinde uyuduğu eleştirileriyle karşı karşıya.

EYALETLERDEN BASKI ARTIYOR
Aşı merkezlerinden eyaletler, aşı nakliyatı ve tedarikinde ise federal hükümet sorumlu. Ocak ayının ilk haftasında planlanan aşı nakliyatının yapılamaması üzerine eyaletler önceden yaptıkları aşı randevularını iptal etmek zorunda kaldı. Ayrıca aşı tarihi almak için açılan telefon hatları aşırı yüklü ve bekleme süresi çok uzun. Sadece muhalefet değil, hükümet ortağı Sosyal Demokratlar da (SPD) aşı kaosundan Sağlık Bakanı Spahn’ı sorumlu tuttu. SPD Grup Başkanvekili Dirk Wiese, “Sağlık Bakanı beni dehşete düşürdü. Yetkili bakan olarak görevini yerine getirmek ve soruna çözüm bulmak zorunda” dedi.

‘NEREDE İHMAL VAR’
SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil da yeterli aşının çok hızlı biçimde tedarik edilmesini, bunun için Sağlık Bakanı’nın ilaç şirketleriyle bir zirve düzenleyip üretimi artırma imkânlarını konuşmasını talep etti. Sol Parti grubundan Jan Korte, hükümetten aşı yetersizliği üzerine açıklama istedi, “Aşı niçin kıt ve nerede ihmal var açıklanmalı” dedi. Federal Meclis Başkan Yardımcısı Hür Demokrat Partili (FDP) Wolfgang Kubicki de aşı yetersizliğinden Sağlık Bakanı Spahn’ı sorumlu tuttu. Spahn’ın sorumluluğunu yerine getiremediğinin çok açık olduğunu söyleyen Kubicki, Başbakan Merkel’in de böylesi önemli bir konuda kararı AB Komisyonu’na bırakmasının Brexit yanlılarının değirmenine su taşıdığını eleştirdi.

AB KOMİSYONUNU SUÇLADI
Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder ise aşı yetersizliğinden AB Komisyonu’nun yanlış şirketlere yatırım yapmasını sorumlu gösterdi. Söder, “AB Komisyonu çok bürokratik bir planlama yapmış. Doğru şirketlere az yatırım yapması ve çok uzun fiyat pazarlıkları bunu gösteriyor. Bu stratejinin ne kadar uzun görüşlü olduğunu, başka ülkelere bakınca görüyorsunuz” dedi. Markus Söder, Prof. Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin geliştirdiği aşıya atfen, “Çok iyi bir aşı Almanya’da geliştirilmiş olmasına rağmen, başka yerlerde daha fazla ve daha hızlı aşı yapıldığını kamuoyuna anlatmak zor” diye konuştu.

‘HER ŞEY PLANDIĞI GİBİ YÜRÜYOR’
AB’nin özellikle güvenilirliği tartışmalı Fransız şirketi Sanofi’ye fazla yatırım yaptığı, buna karşın BioNTech ve Pfizer’le sıkı pazarlık nedeniyle gecikmeli davrandığı eleştiriliyor. Sağlık Bakanı Spahn ise aşı stratejisine yönelik eleştirileri reddetti ve “Her şey planlandığı gibi yürüyor. Aşının yetersiz olacağını önceden söyledim” diyerek kendini savundu. Sağlık Bakanı Spahn, RTL kanalına verdiği demeçte önceden duyurduğu gibi ocak ayı sonuna kadar 4 milyon aşının daha gönderileceğini ve ocak ayında tüm huzur ve bakımevi sakinlerinin aşılanmasının tamamlanacağını kaydetti.

PROF. UĞUR ŞAHİN: HAFİFE ALDILAR
Avrupa’da koronavirüse karşı yapılan tek aşının mucidi Prof. Uğur Şahin aşı tedarikindeki sıkıntıdan AB Komisyonu ve hükümetleri sorumlu tuttu. Prof. Şahin, AB Komisyonu’nun daha fazla şirketin aşı geliştireceği ve tedarikte zorlanılmayacağından hareket ederek yavaş davrandığını eleştirdi. Almanya’nın tanınmış virüs uzmanı Christian Drosten ise Almanya’nın aşı konusunda AB ile ortak hareket etmesinin doğru olduğunu savundu ve aşının aylar önce sipariş verildiğini ve hangisinin etkili olup olmayacağının o zaman henüz bilinmediğini kaydetti.