Güncelleme Tarihi:
KIEL kentinde 12-14 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek İçişleri Bakanlığı Konferansı danışma toplantıları için hazırlık dokümanlarındaki bazı ifadeler, Almanya’da soruşturma makamlarının akıllı asistanlar ve akıllı ev aletleri yoluyla vatandaşları izlemeyi planladığı tartışmalarına neden olmuştu. Dokümanlarda, dijital izlerin ‘giderek daha fazla anlam kazandığına’ dikkat çekilerek soruşturma makamlarının ‘dijital izleri tespit edecek, kayıt altına alacak ve değerlendirecek’ durumda olması gerektiği kaydediliyor. Dokümanlarda internet bağlantısı olan bir sesli asistan kullanan kişilerin de ‘akıllı’ televizyon, buzdolabı veya modern alarm sistemi kullanan kişiler gibi dijital izler bıraktığı belirtiliyor. Bu izlerin yetkililer için ilginç olma potansiyelinin bulunduğuna dikkat çekiliyor.
‘GÖZETLENMİYOR OLMA DUYGUSU KAYBOLDU’
Veri güvenliğinden sorumlu devlet bakanı Ulrich Kelber, dün yaptığı açıklamada “Demokratik bir ülkeyi demokratik ülke yapan, gözetlenmiyor olma duygusu kayboldu” şeklinde konuştu. Kelber sesli asistan yazılımları ve akıllı ev gereçlerinin topladıkları bilgilerin kullanılması yoluyla büyük ihtimalle çok az olayın aydınlatılabilecek olduğuna da dikkat çekti.
HANGİ SUÇLARDA KULLANILAĞI BİLGİSİ VERİLMEDİ
Alman İçişleri Bakanlığı’ndan geçen hafta konuyla ilgili yapılan bir açıklamada, İçişleri Bakanlığı Konferansı danışma toplantılarının ‘tartışmaya giriş düzeyinde’ olduğu belirtilmiş, söz konusu cihazlardan toplanan verilerin ne tip suçları aydınlatmak için kullanılmasının planlandığı konusunda ise bilgi verilmemişti.
YEŞİLLER KARŞI ÇIKIYOR
Koalisyon hükümetini oluşturan Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) ve Sosyal Demokrat Partili (SPD) yetkililer Alexa gibi sesli asistanların ve akıllı ev aletlerinin topladığı verilerin mahkemede delil olarak kullanılabilmesi gerektiğini, ancak bu dijital verilerin değerlendirilmesinin sadece mahkeme izniyle mümkün olması gerektiğini savunuyor. Hür Demokrat Parti ve Yeşiller ise öneriye karşı çıkıyor.
‘HUKUKİ İNCELEMENİN BAŞINDAYIZ’
Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer gelen eleştiriler üzerine pazartesi günü Alman haber ajansı dpa’ya verdiği demeçte “Emniyet güçlerinin meskenlerdeki eylemleri için anayasa gerçekten sıkı sınırlar çiziyor. Özgür bir hukuk devletinde insanların kişisel yaşam alanına yönelik bu özel koruma doğal bir durumdur” açıklamasını yapmıştı. Djitalleşmenin bu durumu değiştirmeyeceğini vurgulayan İçişleri Bakanı, “Dinamik bir şekilde değişen teknik zorluklar göz önünde bulundurulduğunda hukuki bir incelemenin henüz başında bulunuyoruz” demişti.