Güncelleme Tarihi:
DÜN Berlin’de dolaştım. Yüzünü göstermeye başlayan bahar güneşi, insanları dışarı çekiyor. Parklar, yollar insan dolu. Çiçeklerin yeni yeni açmaya başladığı parklarda sereserpe uzanmış güneşlenenler bile var.
Kafelerde insanlar hâlâ yan yana oturmuş kahvelerini, biralarını yudumluyorlar, dondurma yiyorlar.
Landwehr kanalı kenarında bir banka oturmuş riskli yaş grubundan Türkler, koronavirüs sohbeti yapıyor.
Yaşlı bir nine yanındakilere, “Sabah akşam yoğurt ye, hiçbir şey olmaz” diye tıbbi tavsiyelerde bulunuyor. Bir Alman aile parkta yürüyor. Torun, dedenin kucağında. Sağlık uzmanlarının “Çocukları büyük anne ve dedelerine götürmeyin” uyarılarına rağmen.
Ama yürürken, insanlardan hemen iki metre uzaktan geçmeye çalışanlar da var.
Onlar gergin ve endişeli.
Biri öksürüvermesin, hemen suçlayıcı gözlerle oraya odaklanıyor.
HENÜZ TAM ANLAŞILMADI
Doktorlar ve hemşireler, “Biz sizler için burdayız, ama siz ne olur evde kalın” çağrıları yapıyor. Daha dün Robert Koch Enstitüsü Başkanı Lothar Wieler “Eğer önlemlere uyulmazsa, iki-üç ay içinde 10 milyon koronavirüs vakasına ulaşırız” diye uyardı. Ama insanlar virüs tehlikesinin kol gezdiği sokaklarda, dondurma veya döner kuyruğunda. Başbakan Merkel hâlâ kamu yaşamını biraz kısıtladıklarını anlayışla karşılamalarını halka anlatmaya çalışıyor.
Avusturya Tirol bölgesini tamamen karantina altına aldı. Avusturya’da bulaşma vakaları azalıyor. Sokağa çıkma yasağı bulunan İtalya’da vakalar aynı seviyede seyrediyor. Ama alınan tüm önlemlere rağmen Almanya’da vakalar çok hızla yayılıyor.
Hükümet, Almanlara özgü bir tutumla uzmanlarla uzun uzun alınması gereken önlemleri tartışıyor. Küçük önlemlerle yayılmayı önlemeyi deniyor.
Halka, ‘evlerinizde kalın’ tavsiyeleriyle yetiniyor. Uygulamalar henüz beklenilen sonucu vermedi.
Tek rahatlatıcı durum, ölüm vakalarının Almanya’da düşük seyretmesi. Bu gidişle dışarı çıkma yasağı kaçınılmaz görünüyor ve Almanya bu konuda zaman kaybediyor.