Güncelleme Tarihi:
"DEUTSCH-Türkische Perspektiven”.
Alman-Türk Perspektifleri.
Federal Meclis Sol Parti milletvekili Prof. Hakkı Keskin'in Almanca olarak yayınlanan ve kısa bir süre sonra Türkçe olarak da piyasaya çıkacak yeni kitabının ismi bu.
Hakkı Keskin, 1943 yılında Türkiye'de (Trabzon-Maçka) doğdu.
1964 yılında Almanya'ya geldi ve 1967-1976 yılları arasında Berlin Hür Üniversitesi'nde Siyasal Bilimler eğitimi gördü. Aynı üniversitede ekonomi doktorası yaptı.
1977 yılında Türkiye'ye dönerek bir süre Devlet Planlama Teşkilatı'nda uzman olarak çalıştı.
Politik nedenlerle 1980 yılında yeniden Almanya'ya geldi.
İki kez Türk vatandaşlığından çıkarılan ve verdiği yoğun mücadele sonucu iki kez de yeniden Türk vatandaşlığını kazanan Hakkı Keskin, 1993 yılında çifte vatandaşlık statüsünü koruyarak Alman vatandaşı oldu.
Yıllarca Uygulamalı Hamburg Üniversitesi Sosyal Pedagoji Fakültesi'nde Siyasal Bilimler ve Göç Politikası kürsüsünde öğretim üyesi olarak görev yaptı.
Hamburg Eyalet Parlamentosu'nda Türk kökenli ilk parlamenter olarak 1993-1997 yılları arasında aktif politika yaptı.
Hakkı Keskin 18 Eylül 2005 tarihinde yapılan genel seçimlerde de Sol Parti milletvekili olarak Federal Meclis'e girdi.
Evet, kısa bir kesinti bir yana bırakılırsa, Hakkı Keskin 40 yılı aşkın bir süredir bu ülkede yaşamaktadır.
Bu ülkenin vatandaşıdır...
Bu ülkenin politikasını şekillendiren 612 politikacı arasında 4 yıl boyunca görev almıştır.
Böyle olduğu halde, Hakkı Keskin kitabında, “Almanya'yı nasıl görüyorum? Ben kendimi Almanya'da Alman olarak görüyor muyum? Almanya benim yeni vatanım mı?” gibi soruların yanıtını vermeye çalışıyor.
Aslında “Bu soruların yanıtı 'hiç düşünmeden tabii' olmalı” diyen Hakkı Keskin, belli ki, bunu söylemekte zorlanıyor.
Ancak bunun ilk planda kendisi gibi bu sorulara hiç düşünmeden “tabii” diyemeyen milyonlarca göçmen kökenli insana Almanların yakalaşımından kaynakladığına da dikkat çekiyor.
“Wochenschau Verlag”ın yayınladığı kitabında Hakkı Keskin, uyum, yabancı düşmanlığı, dışlama, ayrımcılık, kimlik, eğitimde şans eşitliği, çok dillilik gibi konulara yer veriyor.
Tabii çözüm önerileri de öneriyor.
Avrupalı Türklerle ilgili bir kitap da Gürsel Demirok'tan.
1993-1997 yılları arasında Almanya'nın Mainz, 200-2004 yıllarında da İsviçre'nin Zürih kentinde Başkonsolos olarak görev yapan Gürsel Demirok, gözlemlerini, sorunları, Avrupalı Türklerin yaşadıkları sıkıntıları ve kaygıları kitaplaştırdı.
“Bir Başkonsolosun Gözüyle Avrupa'daki Türkler” adını verdiği kitabının önsözünde Gürsel Demirok şöyle demekte:40 yıl önce Anadolu'nun en uzak köşelerinden umuda yolculuğa çıkan insanlarımız, bugün artık başta Almanya olmak üzere, içinde yaşadıkları Avrupa ülkelerine salt işgücü alanında katkıda bulunan kişiler değiller. Avrupa Türkleri, serbest girişimciler ağırlıklı olmak üzere, artık çeşitli mesleklerde geniş yelpazeyi içermekteler. Binlerce Türk mühendis, mimar, doktor, öğretim görevlisi, sanatçı başarılı hizmetlerde bulunmaktalar.
Gürsel Demirok bu kitabındaki gözlemleri ve saptamalarıyla Avrupalı Türklerin daha yakından tanınmasına önemli katkıda bulunmakta.