Güncelleme Tarihi:
ALMANYA Uyum ve Göç Bakanı Bakanı Maria Böhmer’in başkanlığında Wiesbaden kentinde iki günlük Federal Uyum ve Yabancı Danışmanları Zirvesi başladı. Federal ve yerel düzeyde yürütülen uyum ve eğitim amaçlı çalışma ve projelerin ağırlıklı olarak masaya yatırıldığı zirvenin açılış konuşmasını yapan Bakan Böhmer, her yıl farklı kentte düzenlenen bu zirvenin, bu kez uyum alanında önemli ve öncü çalışmalar yapan Hessen Eyaleti’nin başkenti Wiesbaden’de yapılmasının bir tesadüf olmadığını söyledi. Sadece, her yeni doğan üç bebekten ikisinin göçmen kökenli olduğu Wiesbaden kentinin değil, tüm Almanya’nın göçmenlerle renklendiğini anlatan Böhmer, hükümet olarak izledikleri uyum politikasının temelinde göçmen kökenlilerin toplumsal birlikteliğinin ve toplumsal yaşama katılımlarının artırılması yattığını söyledi. Böhmer, şunları söyledi:
Ektiklerimizi biçiyoruz
“Uyum, hepimizi gelecekte bekleyen en büyük görev. Sadece politikalar üretmek yetmiyor, yapılan çalışmaların meyve verip vermediğini ölçmek gerekiyor. Bu amaçla altı yıl önce başlatılan uyumu ölçme çalışmalarından ilk neticeleri almaya başladık. Buna göre uyum alanında yapılan çalışmalar büyük ölçüde meyve vermeye başladı. Uyum alanında ektiklerimizi biçtiğimizi söyleyebilirim. Yuvalara giden göçmen çocukların sayısı arttı. Okulu diploma almadan terk eden göçmen gençlerin sayısı azaldı. Hem meslek hem de yüksek öğrenim yapan göçmenlerin sayısının artması da sevindirici. Göçmenler arasında 2005 yılında yüzde 18.1 olarak tespit edilen işsizlik oranının 2010 yılı itibariyle yüzde 11.5’e düşmesi de bu alanda yaptığımız çalışmaların etkili olduğunu gösteriyor.”
Bakan Böhmer, uyum alanında olumlu gelişmelerin olduğu kadar olumsuzlukların da hâlâ mevcut olduğuna işaret ederek, özellikle eğitim alanında fırsat eşitliğinin sağlanması konusunda daha çok çaba harcanması gerektiğini vurguladı. “Fırsat eşitliğinden kökene bakılmaksızın, herkes için geçerli olmalı” diyen Böhmer, eğitimdeki başarının, kişinin ait olduğu köken değil, geldiği sosyal çevreye bağlı olduğunu hatırlattı. Böhmer, “Fırsat eşitliğinden kimlerin yararlandığını, uyum politikalarımızın başarılı olup olmadığını gelecekte de ölçmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Konuşmasında medyanın uyum sürecindeki etkisine de değinen Böhmer, uyum çabalarının başarılı olması için meydyaya da önemli görevler düştüğünü söyledi. Böhmer şöyle devam etti: “Basının uyum çalışmaları konusunda daha iyi bilgilendirilmesi için bu yılın ikinci yarısından itibaren Federal Hükümet olarak medya kuruluşlarına yönelik bir enformasyon hizmeti sunacağız. Böylelikle, göçmenler veya uyumla ilgili basında zaman zaman görülen önyargılı yaklaşımları önlemek istiyoruz. Ayrıca Alman basınında çalışan göçmen oranı sadece yüzde 1. Bu sayıyı artırmak için hükümet olarak çalışma başlatacağız ve daha çok sayıda genç göçmenin basında çalışmasını sağlayacağız.”
‘Hoşgeldin’ kültürü ön plana çıkacak
UYUM Bakanı Maria Böhmer, hükümetin izlediği uyum politikasının paradigma değişimine uğradığını belirterek, bu değişikliğin temel ilkelerini şu şekilde sıraladı: “Bize gelen göçmenlerin uyum açığını ve eksiğini giderme amaçlı bir politika izlemektense, bundan böyle ağırlıklı olarak önceden tedbir alıcı ve bu yöndeki çalışmaları güçlendirici niteliğe sahip bir uyum politikasına geçmek istiyoruz. Uyumu hem göçmenler için hem de devlet için daha bağlayıcı hale getirmeyi amaçlıyoruz. Göçmenlere yönelik ‘hoşgeldin’ ve ‘kabul görme’ kültürünü daha çok ön plana çıkaracağız. Bunun yanı sıra, dil eğitimine, velilere yönelik çalışmalara da ağırlık vermeye devam edeceğiz.”
5 forum oluşturuldu
WIESBADEN’deki Dorint Hotel’de başlayan ve iki gün sürecek olan Federal Uyum ve Yabancılar Danışmanları Zirvesi’nde, ağırlıklı olarak uyumun bölgesel düzeyde nasıl gerçekleştiği konusu masaya yatırılıyor. Bu amaçla zirve kapsamında beş forum oluşturuldu. Uzmanların, uyum ve yabancı danışmanlarının örnek çalışmaları sundukları forumların konuları şöyle: ‘Uyumu bağlayıcı hale getirmek uyum sözleşmesine ilişkin deneyimler’, ‘Uyum çalışmaları için pilot bölgeler’, ‘Erken yaşta dil öğreniminin önemi’, ‘Göçmen gençlerin mesleki eğitim durumlarının iyileştirilmesi’ ve ‘Derneklerin kültürel açılımı’.