Almanya’nın parçasıyız
Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Gazetesi ile Alman Demiryolları (DB) bünyesindeki DB Services’in Nürnberg’de açtıkları ‘Hürriyet Tanıklığında Göçün 50. Yılı’ sergisi kapsamındaki göç panelinde Türk kökenlilerin geçmişi, konumu konuşuldu.
NÜRNBERG Garı’ndaki sergi salonunda düzenlenen paneli DB Services GmbH Güney Bölge Müdürü Johann Steinlein yönetti. Panele konuşmacı olarak, CSU Federal Milletvekili Dagmar Wöhrl, CSU Lichtenhof Başkan Yardımcısı Ümit Sormaz, SPD Mögeldorf Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Arif Taşdelen, DB Services GmbH, tüm Almanya işyeri işçi temsilcisi Caner Cengiz, DB Services GmbH Servis Müdürü Haydar Karakaşlıoğlu katıldı.
Panelde, Dogan Media International Kurumsal İletişim Müdürü Gürsel Köksal, ilk kuşak Türklerden Cahit Turan ile Abdurrahman Gümrükçü olmak üzere çok sayıda davetli hazır bulundu.
Yuvalarda başlar
Panelde ilk sözü alan Dagmar Wöhrl, sergiyi çok beğendiğini ve hayran kaldığını dile getirerek, uyumun çocuk yuvalarında başlaması gerektiğini ve bu konu da ailelere büyük görev düştüğünü belirtti. Eskiye nazaran uyumun daha da ileri gittiğine işaret eden Wöhrl, kendisine seri cinayetler ve çifte vatandaşlık hakkında sorulan sorulara, siyasiler olarak cinayetlere üzüldüklerini, polisin iyi çalışmadığını vurguladı. Çifte vatandaşlık konusunda bir çalışma yapıldığına işaret etti.
DB Services bünyesinde 11 bin kişinin çalıştığını belirten Caner Cengiz, bunların 3 binin Türk olduğunu ve çeşitli kademelerde çalıştığını, kendisine bağlı 46 işyeri temsilciliğinin bulunduğunu söyledi. Caner Cengiz, Almanya’da Türkler’in de yer bulduğunu ve en yüksek mertebelere ulaşabildiklerini söyledi. Haydar Karakaşlı konuşmasında, etkinliğin demiryolu çalışanlarını mutlu ettiğini belirterek, ilk kuşağın yerini aldıklarını ve artık yardımcı işçi olmaktan çıktıklarını anımsatarak, ustabaşı, avukat, doktor, hukukçu ve öğretmen olarak Almanya’nın kalkınmasında büyük pay sahibi olduklarını kaydetti.
İlgi gösterilmedi
Nürnberg Belediyesi Encümen üyesi Arif Taşdelen, birinci nesille ilgilenilmediğine değinerek, “Zamanında onlar için kurslar açılsaydı. Şimdi onlarda bizler gibi hem uyum sağlamış hem de Almanca konuşuyor olacaklardı” dedi.
Türklerin halen altı aydan fazla Türkiye’de kalamadığına dikkat çeken Taşdelen, bu imkan Türklere tanınmalı şeklinde konuşarak huzur evlerinin olması gerektiğini vurguladı. Taşdelen, eğitim ve meslek edinmeye çok önem verilmesi gerektiğini anlattı Ümit Sormaz da 50 yılda çok şeyler başarıldığı değinerek Türklerin Almanya’nın bir parçası olduğunu belirtti ve Türkleri siyasete girmeye çağırdı.