Almanya Mülteci krizinde çaresiz

Güncelleme Tarihi:

Almanya Mülteci krizinde çaresiz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2015 10:27

Her gün binlerce mültecinin geldiği Almanya'da hükümet mülteci krizine çözüm bulmakta çaresiz görünüyor. Büyük koalisyon hükümeti içinde hava gergin. Maliye Bakanı Schaeuble, mülteci göçünü çığa benzetti. İçişleri Bakanı, Dublin sözleşmesini yeniden uygulamak istiyor.

Haberin Devamı

Almanya'da mülteci krizinde bir panik, olayların arkasından sürüklenme ve korku havası esiyor. Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, mülteci akınını kısıtlamak için, Başbakan Merkel'den bağımsız yeni önlemler alıyor. Önlemlerin başında Suriyeli mültecilerin genel olarak mülteci statüsüne dahil edlmemesi, iltica başvurularının bireysel incelenmesi, Dublin sözleşmesine geri dönülmesi ve aile birleşiminin kısıtlanması, hatta geniş ölçüde kaldırılması geliyor.

Dublin sözleşmesi mültecilerin ilk ayak bastığı Avrupa ülkesinde kalmasını öngörüyor. Almanya ağustos ayı sonunda Macaristan'daki Suriyeli mültecilere kapıları açarak Dublin anlaşmasını olgusal olarak kaldırmıştı.

Bakan de Maiziere yeni önlemlere gerekçe olarak durumun giderek kötüleştiğini gösterdi ve Bakan olarak içişleriyle ilgili tek başına kararlar alabileceğini söyledi.

Thomas de Maiziere: „Zaten çok yüksek olan mülteci sayımızı bir de aile birleşimiyle ikiye hatta üçe katlayamayız“ dedi. Hükümet ortağı SPD yeni önlemlere sert biçimde itiraz ediyor. SPD Grup Başkanı Thomas Oppermann, „Hıristiyan Birlik Partilerinin mülteci sorununda kimin söz sahibi olduğunu açıklığa kavuşturmasını umuyorum“ dedi. Ama SPD içinde de mülteci göçünün sınırlanması tartışmaları var.

ÇIĞ GELİYOR

Almanya Maliye Bakanı ve hükümetin ağır topu Wolfgang Schaeuble, mülteci akınının bir çığa yol açacağı uyarısında bulundu. Schaeuble “Çığa, yakadaki karın üzerine gidip hafif dokunan dikkatsiz bir kayakçı yol açar“ dedi.

Bakan Schaeuble çığın vadiye inip inmediği konusunda emin olmadığını söyledi. Göçü „küreselleşmeyle bir randevu“ olarak niteleyen Schaeuble, bu sorunu Avrupa'nın sadece birlikte çözebileceğini belirtti ve „Yoksa bizim için çok daha kötü olur“ dedi.

HÜKÜMET SAYIYI BİLMİYOR

Hükümetin ilk kayıt merkezlerinde ne kadar mülteci olduğu sayısını da bilmediği ortaya çıktı. Yeşillerli milletvekili Renate Künast'ın sorusuna içişleri bakanlığı ellerinde toplam bir sayı olmadığı cevabını verdi. Hükümetin elinde ayrıca ilk kayıt merkezlerinden belediyelere ne kadar mülteci dağıtıldığına dair kesin bir sayı da bulunmadığı bildirildi.

Hükümetin küçük ortağı CSU, mülteci göçünü sınırlamak için parti kurultayına önerge hazırlıyor. Önerge taslağında mülteci göçüyle Avrupa'da „hukuksuz bir durumun“ ortaya çıktığı belirtiliyor ve her gün binlerce mültecinin değişik yollardan Almanya'ya geliyor olması, Schengen ve Dublin kurallarının uygulanmamasıyla mümkün deniliyor.

CSU önerge taslağında tüm Avrupa ülkeleri ortadaki hukuksuzluğu sonlandırmaya ve Avrupa kurallarını yeniden uygulamaya çağrılıyor. „Dublin yeniden tam olarak uygulamaya konulmalı. Böylece güvenli ülkeler üzerinden gelen mülteciler geri gönderilmeli“ deniyor. Taslakta ayrıca aile birleşiminin geniş ölçüde askıya alınması isteniyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!