Güncelleme Tarihi:
Avrupa'nın Türkiye'ye, Türkiye'nin de Avrupa'ya eskisinden çok daha fazla bağlı olacağını vurgulayan Joschka Fischer, özetle şöyle dedi: “Avrupa Türkiye ilişkileri uzun yıllardır derin bir çelişkiyle şekilleniyor. AKP'nin iktidara gelmesiyle bu çatışma sona erdi sanıldı. AKP, Türkiye'yi mutlaka AB'ye sokmak ve ekonomisini modernize etmek istedi. AB'nin olmazsa olmazlarından yargı ve başka alanlarda reformlar yaptı. Şimdi Cumhurbaşkanı olan Erdoğan, Ortadoğu ve İslam dünyasına yönelik yeni Osmanlıcı opsiyonu da devamlı açık tuttu. Özellikle de 2007 yılından itibaren, Merkel ve Sarkozy'nin Erdoğan'ı küçük düşüren, AB kapısını yüzüne kapatmasıyla.”
ERMENİ SOYKIRIMI GELİYOR
“Avrupa ile Türkiye arasındaki zaten bu zor ilişkiler son günlerde daha grotesk bir döneme girdi. Türk hükümeti, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında bölgesel bir televizyon programında yayınlanan kısa bir mizah klibini protesto etmek için Alman Büyükelçiyi iki kez dışişlerine çağırdı. Bu gülünç durum karşısında, aslında şu soruyu sormak gerekir: Türk diplomasisi Almanların ve üyesi olmak istediği AB'nin temel değerleri düşünce ve basın özgürlüğü üzerine ne biliyor?
Avrupa Türkiye ilişkilerinde mizah bu gidişle hiç şüphesiz hiç eksik olmayacak. Buna ek olarak Alman Meclisi'nde bu bahar partiler üstü büyük bir çoğunluğun oylarıyla geçecek olan Ermeni soykırım taslağı en üstte bekliyor. Taslak 1916 yılında Ermenilere yönelik kitlesel kıyımı soykırım olarak sınıflandırıyor. Bunun Ankara ile ilişkilerde yeni ve büyük bir kızgınlığa yol açacağı şimdiden belli.
” TARAFLARIN ÇIKARINA “
Zor bir ortak olan Türkiye ile bu yeni uyuşmazlıklara rağmen Avrupa ve üye ülkelerin şunun asla gözardı etmemesi gerekir. Burada onlarca yıldır süren bir ortaklık söz konusu ve bu ortaklık iki tarafın da üstün çıkarına. Avrupa'nın Türkiye'ye Türkiye'nin de Avrupa'ya ihtiyacı var. Bu geçmişte de geçerliydi ve gelecekte çok daha geçerli olacak. Avrupa'nın ve Ortadoğu'nun kıyısında, tecrit edilmiş, yalnız bırakılmış bir Türkiye kabus olur. Bu ortaklığın bedeli hiçbir zaman demokratik ilkelerden vazgeçmek anlamına gelmez. Zaten bu Türkiye'nin de çıkarına olmaz.”