Güncelleme Tarihi:
Horst Köhler
Almanya’da erken seçim tartışmaları devam ederken, Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in Başbakan Gerhard Schröder’in bu yöndeki önerisini televizyondan öğrendiği ve bu duruma da öfkelendiği ileri sürüldü.
Cumhurbaşkanı Köhler’in bir televizyona verdiği demecinde, Cumhurbaşkanı’nın bu denli önemli bir konuda sürprizle karşılaşması gerçekten düşündürücüdür dediğine dikkat çekilirken, Schröder’in önceden kendisini bilgilendirmemesine kızdığı da iddia edildi.
Federal Basın ve Enformasyon Dairesi, Başbakan Schröder, ``Cumhurbaşkanı’na 22 Mayıs Pazar günü öğleden sonra geç saatlerde bilgi verdi’’ açıklamasında bulunurken, Bild Gazetesi bu yöndeki açıklamanın doğru olmadığına yer verdi.
Gazetenin haberinde, Başbakan Schröder’in birinci denemede Cumhurbaşkanı’na ulaşamadığı ve ikinci denemede saat 19.30’da ulaştığında ise Sosyal Demokrat Parti’nin ( SPD) Genel Başkanı Franz Müntefering’in sonbaharda erken seçime gidecekleri yönündeki haberin çoktan televizyonlardan duyulduğu yer aldı.
Güvenoyu gerekçesi
Başbakan Gerhard Schröder’in erken seçim yolunu açacak güvenoyu istemini neye dayandıracağı hala açıklık kazanmadı.
SPD ile Yeşilelr’in önceki günkü yaptığı koalisyon toplantısında bu kararı Schröder’in kendisinin vermesi ve aynı zamanda Başbakan Yardımcısı olan Federal Dışişleri Bakanı Joschka Fischer’i de önceden bilgilendirmesi konusunda görüş birliğine varılırken, her iki partiden de tepkiler gelmeye başladı.
Yeşiller Meclis Grubu Başkan Yardımcısı Hans-Christian Ströbele, Başbakan Schröder’in güvenoyunu neye dayandıracağını 1 Temmuz’da oylama günü açıklama planına karşı çıktı. Ströbele, ``Ben nasıl bir oy kullanmam gerektiğini bilmek için önceden gerekçenin yasal olup olmadığını saptamak amacıyla hukuk uzmanlarından bilgi almak zorundayım.
Bu nedenle gerekçe önceden açıklanmalı’’ dedi.
SPD sol kanat politikacılardan Federal Meclis milletvekili Sigrid Skarpelis-Sperk de Başbakan Schröder’in 1 Temmuz’a kadar kendilerini haberdar etmeme planlarını eleştirdi. Skarpelis-Sperk, ``Bu Federal Meclis’e saygısızlık olur’’ dedi.
Schröder ne yapacak?
Başbakan Gerhard Schröder’in önceki gün yapılan SPD Meclis Grubu toplantısında güvenoyu istemini neye dayandıracağını açıklamadığı halde ``Nasıl bir yol izleyeceğimi biliyorum’’ dediği ileri sürüldü. Die Welt, gazetesi, Schröder’in daha önce Brandt ve Helmut Kohl’ün yaptıkları gibi kendisinin de oylamanın yapılacağı 1 Temmuz’da güvenoyu istemini neye dayandıracağını açıklayacağını söylediğine yer verdi.
Leipziger Volkzeitung ise isminin açıklanmasını istemeyen bir bakana dayanarak verdiği haberinde, Başbakan Schröder ile bazı bakanların çekimser oy kullanarak hükümetin güven oylamasını kaybedeceği ileri sürüldü. Aynı bakanın, Willy Brandt döneminde aynı şekilde hareket edildiğini ve bunun yasalara uygun olduğunu söylediği de belirtildi.
İki kez erken seçim
Almanya’da erken seçim yapılabilmesi için Alman Anayasası’nın 68’inci maddesine göre Cumhurbaşkanı’nın Federal Meclis’i feshetmesi gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Federal Meclis’i ancak Başbakan’ın güvenoyu istemesi ve oylamayı kaybetmesi durumunda feshedebiliyor. 23 Mayıs 1949 tarihinde Anayasa’nın kabulüyle resmen kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nin tarihinde Federal Meclis güven oylaması sonucu iki kez feshedilerek erken seçim yapıldı.
İlk defa 22 Eylül 1972’de dönemin SPD’li Başbakanı Willy Brandt, `Doğu Politikası´na’ (Ostplotik) tam destek alabilmek için güvenoyu istedi. Willy Brandt kendisi ve bakanların çekimser oy kullanması sayesinde Brandt hükümeti güven oylamasını kaybetti ve dönemin Cumhurbaşkanı Gustav Heinemann Federal Meclis’i feshetti. 19 Kasım’da erken seçime gidildi ve SPD ile FDP seçimlerden güçlenerek çıktı.
5 Şubat 1982’de SPD’li Başbakan Helmut Schmidt, küçük ortak FDP’yi ekonomi politikasını kabullenmeye zorladı. Schmidt güvenoyu istedi. Schmidt hükümeti 224’e karşı 269 oyla güven oylamasını kazandı. Ancak FDP’nin kısa bir süre sonra ``Cephe değiştirmesi’’ üzerine Schmidt geçici azınlık hükümeti kurdu.
Bunun üzerine 30 Eylül 1982 tarihinde ``Yapıcı güvensizlik önergesi’’ sonucu Schmidt koltuğunu kaybederken CDU lideri Helmut Kohl başbakanlık koltuğuna oturdu. Federal Meclis’te CDU/CSU ve FDP çoğunluğu elde tuttuğu ve bir gün önce bütçeye onay verildiği halde Kohl 17 Aralık 1982’de güvenoyu istedi.
Yapılan oylamayı ``Danışıklı dövüş’’ sonucu Kohl hükümeti kaybetti. Dönemin Cumhurbaşkanı Karl Carstens 6 Şubat 1983’te Federal Meclis’i feshetti. 6 Mart’ta 1983’te yapılan erken seçimlerden CDU/CSU ile FDP güçlenerek çıktı.
BERLİN