Ahmet KÜLAHÇI
Oluşturulma Tarihi: Ekim 20, 2014 09:59
Babası 1950’li yıllarda, yani daha Türkiye ile Almanya arasında İş Gücü Sözleşmesi imzalanmadan önce Almanya’ya gelmiş.
Tıp okuyup doktor olmuş. Gönül verdiği bir Alman kadınla evlenip Almanya’da kalmış.
Oğulları Ahmet Alagün, 1958 yılında Almanya’nın Würzburg kentinde dünyaya gelmiş.
İlk ve orta öğreniminden sonra Berlin’de Alman Dili ve Edebiyatı ile Tiyatro öğrenimine başlamış.
Ancak bir süre sonra vazgeçip, hukuk öğrenimi yapmış.
1991 yılında da Berlin’de stajyer yargıç olarak göreve başlamış.
1994-2008 yılları arasında Berlin Eyalet Mahkemesi’nde yargıç ve başyargıç olarak görev almış.
Sonra da Berlin’in Mitte İlçesi’ndeki Sulh Mahkemesi’ne geçmiş.
Berlin Yargıçlar Yüksek Kurulu Üyesi olan Ahmet Alagün, işte Almanya’da bir ilki gerçekleştirdi.
* * *
Türk kökenli Alagün, Berlin Eyalet Anayasa Mahkemesi’nin 9 yargıcından biri oldu.
Yeşiller’in önerdiği Alagün, ilk turda parlamenterlerin 2/3’ünden fazlasının desteğini almayı başardı.
Ve diğer arkadaşlarıyla birlikte geçen hafta Cuma günü Berlin Eyalet Parlamentosu’nda düzenlenen bir törenle resmen göreve başladı.
Evet, bu Almanya genelinde bir ilkti...
En yüksek düzeyde Türk kökenli bir yargıç...
İki dilli ve iki kültürlü olarak büyüdüğünü, “Herkes kanun karşısında eşit olmakla beraber adil kararlar verebilmemiz için kültürel farklılıkları da bilmemiz gerekir” diyen Alagün, Almanya’da yaşayan Türk kökenlilerin her makama gelebileceklerini apaçık bir biçimde gözler önüne serdi.
İşte Ahmet Alagün’ün böyle bir göreve getirilmesi, daha doğrusu hak ederek gelmesi, kızlı-erkekli Türk kökenli gençler için de iyi bir sinyal oldu.
* * *
Geçen hafta Berlin’den bir olumlu sinyal daha geldi.
Yoksulluklar içinde büyüyen, devlet bursuyla Almanya’ya gelip jeoloji okuyan, ancak o alanda iş bulamadığı için kendi işyerini kuran ve zamanla büyüyerek dünyanın çeşitli kesimlerinde 15 ülkedeki fabrikalarda üretim yapan, 10 binin üzerinde kişiye istihdam sağlayan Şahinler Holding’in sahibi Kemal Şahin’in Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı Stiftung: Bildung! Eğitim! (Vakıf: Eğitim! Eğitim!) adı altındaki vakıf, Berlin’de bir etkinlik düzenledi.
2012 yılında kurulan bu vakfın amacı, kızlı-erkekli göçmen kökenli çocuk ve gençlerin her alandaki eğitimde şans eşitliğini yakalamalarına katkıda bulunmak.
Farklı kültürden olan bu çocuk ve gençleri yüksek öğrenim yapmaya yönlendirmek.
Mesleki eğitim ve yüksek öğrenim boyunca onların yanında olmak.
Meslek ve iş konusunda onlara danışmanlık hizmeti vermek.
Başta Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti olmak üzere Almanya’nın çeşitli kesimlerinde şu ana kadar bin 200’ün üzerinde gence mentor, günümüzün moda deyimiyle yaşam koçu, yani akıl hocası, rehber, refakatç, yol gösterici bulunmuş.
Aralarında öğretmeninden, mühendisine, iş kadınından işadamına, mimarından avukatına, Sivil Toplum Örgütleri (STK) temsilcilerine kadar çeşitli meslek gruplarından insanların bulunduğu yaşam koçları, geleceğimizi şekillendirecek bu gençlerin yanında.
* * *
İşte Stiftung: Bildung! Eğim! Berlin’de yüzde 40’ı Türk ve Arap kökenli olmak üzere yüzde 30’unu göçmen kökenlilerin oluşturduğu ve 12 bin öğrencisinin bulunduğu Berlin Beuth Teknik Yüksek Okulu’nun salonlarında Berlin’de hayata geçireceği KomMENT (Yetenek Geliştirme Mentoring) projesini tanıttı.
Okulun Dekanı Prof. Monaki Gross, gösterilen ilgiden memnundu.
Yüksek öğrenim gören gençler de vardı...
Anne babalar da...
Federal Hükümetin Göç, Mülteciler ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz oradaydı.
Eğitime, özellikle de iki dilli eğitime çok önem verdiklerini ve eğitim alanındaki girişimleri her zaman desteklediklerini söyleyen Büyükelçi Hüseyin Avni Karslıoğlu da...
Bu desteği kararlı bir şekilde sürdüreceklerinin altını çizdi Büyükelçi.
Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Ahmet Başar Şen de oradaydı.
Bu ve benzer projelerin arkasında olduklarını söyledi.
Evet, ilerde başka ilklerin yaşanması için Berlin’den olumlu sinyaller geldi...