Güncelleme Tarihi:
WUPPERTAL’de sağlık Merkezi olan Damar hastalıkları uzmanı Dr. Mehmet Burgazlı „Varislerinizin varisi olmayın“ diyerek vatandaşlarımızı uyardı. Dr. Burgazlı hastalığın en önemli nedenlerinden birinin genetik olduğunu söyledi. Varis’in bir diğer önemli sebebinin de bir meslek hastalığı olmasını gösterdi. Dr. Burgazlı “Türklerinde yoğun olarak çalıştığı bazı mesleklerde, özellikle de işleri gereği uzun süre ayakta durmak zorunda olan kuaförler, hostesler veya mağazalarda satış elemanı ve benzeri işlerde çalışan kişilerde bu hastalığa sık bir şekilde rastlamaktayız. Bunun yanı sıra hamileler, doğum kontrol hapı kullananlar ve fazla kilosu olanlarda da bu hastalık görülmektedir. Hastalarımızın şikâyetleri uzun süreli hareketsizlik, sürelikli oturma veya ayakta durma ve adet dönemlerinden önce artış göstermektedir“ diye konuştu.
VARİSLERE EŞLİK EDEN DURUMLAR
Dr Mehmet Burgazlı varis hastalarının en çok yakındığı şeyin bacaklarındaki görünüm bozukluğu, damarların ortaya çıkması ve bununla birlikte ayakta durdukları sürece bu görünümün, damar çıkıntılarının daha da artması olduğunu söyledi. Dr. Burgazlı „Özelikle uzun süre ayakta durmak zorunda kalan bu kişilerde orta vadede kronik bacak ülserleri, yaralar ortaya çıkar. Bunlar hiç istenmeyen komplikasyonlardır. Tedavileri çok uzun sürer. Varisli bacaklarda gelişebilen en önemli komplikasyonlardan bir flebit olarak adlandırdığımız damarlardaki pıhtılaşma bozukluğuna bağlı ortaya çıkan damar trombozlarıdır. Bu durumda acil tedavi zorunludur. Almanya genelinde varis sonrası bacak ülserleri bir milyona yakın kişide görülmektedir. Bu hastalar 7,5 yıl daha erken emekli olduklarını düşünürsek, varis hastalığının erken dönemde tedavisinin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir.
VARIS NASIL TEDAVİ EDİLİR?
İç ve Damar hastalıkları uzmanı Mehmet Burgazlı „Varisli bacaklarda tedavide amaçlanan özellikle yaşam kalitesini arttırmak, ortaya çıkabilecek bacak ülserleri ve tromboz risklerini ortadan kaldırmaktır. Bu hastalığın tedavisinde kombine tedavi olarak adlandırılan gerek ameliyat gerekse konservatif tedavi yoluyla hastaya uygun şekilde uygulanabilen "hibrid tedavilerinden" söz etmek mümkündür.
Bunları yaparken de erken dönemde teşhis ve tedavinin üstünde durmak gerekmektedir. Varisin tedavisi konusunda uzmanlaşmış kişiler tarafından incelenmesi ve her hastayı kendi durumuna özel değerlendirilmelidir. Daha doğrusu varis tiplendirmesini doğru yaparak tedavi yöntemini seçmek ve ona göre kombine bir tedavi uygulamak gerekmektedir. Almanya da 15 milyon varis hastası var. Bu hastaların 1 milyondan fazlasının bacak ülserli hasta olduğu düşünüldüğünde erken dönemde varislerin teşhisi ve buna bağlı kompresyon tedavisi dediğimiz varis çoraplarının kullanılması gereklidir. Varis teşhisinde önerilen hastaya ağrı hissi vermeyen Işın Refleksiyon Reografi ve Doppler-duplexsonografi ile mümkündür“ dedi.