Güncelleme Tarihi:
Alman Liberal Parti'nin (FDP) yeni nesil ve başarılı politikacılarından olan Avrupa Parlamentosu Milletvekili Dr. Silvana Koch-Mehrin, Hıristiyan Birlik Partisi (CDU/CSU) ile Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) oluşan büyük koalisyon hükümetinin, Avrupa Adalet Divanı kararlarına ilişkin takındığı tutumunu eleştirdi.
İkinci dönem AP milletvekilliğine hazırlanan ve partisi tarafından liste başı adayı gösterilen Koch-Mehrin, gazetemiz Hürriyet'i ziyaret ederek, Avrupa Adalet Divanı'nın vizesiz seyahpat kararı, partisinin izlediği Avrupa politikası, Türkiye'nin AB üyeliği konularında önemli açıklamalarda bulundu.
Hukuken netleşmeli
Avrupa Adalet Divanı'nın İbrahim Savatlı ve Mehmet Soysal adlı Türk TIR şoförlerine ilişkin 19 Şubat 2009 tarihinde aldığı "vizesiz seyahat" kararının sadece davacı şoförleri mi yoksa bütün Türk vatandaşlarını mı kapsadığı yolunda farklı hukuki yorumların yapıldığını söyleyen FDP'li politikacı Koch-Mehrin, şunları dile getirdi:
"Federal Hükümetin, bu konuyu hukuki açıdan aydınlığa kavuşturması gerekiyor. Ancak mevcut hükümetin, birçok alanda olduğu gibi Avrupa Adalet Divanı kararlarını da görmezden geliyor. Örneğin Avrupa Hukuku'na aykırı olan VW Yasası veya Eyalet Bankaları Kanunu gibi konularda da Federal Hükümet, AB ülkeleri tarafından ortaklaşa alınan kararlar doğrultusunda hareket etmekten kaçındı. Hür Demokratlar olarak da Adalet Divanı'nın vizesiz seyahat kararına ilişkin tutumumuzu belirlemek için uzman görüşlerine başvurduk" dedi.
Geneli kapsamalı
FDP Genel Başkanı Guido Westerwelle'nin yakın çalışma arkadaşlarından olan Koch-Mehrin, Avrupa Adalet Divanı'nın Almanya'da iş hukuku, hizmet sektörlerine erişebilirlik veya kadınların Alman ordusunda silah altına alınması gibi konularda verdiği kararların Almanya'da genel geçerli olarak kabul edildiğini vurgulayan Koch-Mehrin, "Bu nedenle, Federal Hükümet, son vizesiz seyahat kararına da, genel geçerlilik kazandırması gerektiği görüşündeyim" dedi.
Hıristiyanlık söylemine karşıyım
FDP'li Koch-Mehrin, Avrupa Birliği'ne sadece Hıristiyan kökenli ülkelerin üye olabileceği söylemine katılmadığını belirterek, şunları söyledi:
"O zaman Bosna da Avrupa ülkesi tanımlaması kullanılmaması gerekir. Buna ilk itiraz Avusturyalılar'dan gelecektir. Şu an zaten AB'de Müslümanlar'ın sayısı örneğin Hollandalılar'ın sayısını geçmiştir. Ayrıca Avrupa'da ateistler de, dini olmayan en büyük cemaati oluşturuyorlar. Tabii, Avrupa'nın sınırları tanımlarken, Fas, Tunus, Moldavya veya Türkmenistan'ın da bir gün tam üye olabileceği söylenemez. Bir yerde sınırı çizmek gerekiyor. Tüm dünya ülkelerini AB'ye almamız mümkün değil. Ama bu ülkelerle farklı şekillerde işbirliği yapılabilir. Örneğin ekonomik alanda yakın işbirliği yapılabilir.
Tarih değil kriter önemli
2004 ve 2007 yıllarında AB'nin genişleme süreciyle ilgili yapılan oylamalarda, aday ülkelerde aranan kriterlerin, üyelik tarihinin belirlenmesi tartışmasının gölgesinde kalmasını eleştirdiğini kaydeden Koch Mehrin, "Bu nedenle Bulgaristan ve Romanya ile sorunlar yaşıyoruz. Bu ülkeler üye olduktan sonra, reformlar için yapılan baskılar etkisiz kalmaya başladı. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin hemen 'Türkiye'yi istemiyoruz' şeklindeki çıkışından anlaşılacağı üzere, Türkiye'nin üyeliği Çek Cumhuriyeti veya Finlandiya gibi ülkelerin tam üyeliğine benzemiyor. Bu nedenle, tam üyelik görüşmeli öyle yürütülmelidir ki, sonunda hem Türkiye hem de AB buna hazır olabilsin" diye konuştu.
CDU yanlış yolda
Hıristiyan Birlik Partisi'nin (CDU) Türkiye'ye getirdiği "imtiyazlı ortaklık teklifini nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, Liberal Partili politikacı Koch-Mehrin, şu yanıtı verdi:
"Şimdiden Türkiye'ye 'Siz hayatta AB üyesi olamazsınız' demeyi yanlış buluyorum. Bu söylemeye hakkımız da yok ayrıca bu çok yanlış bir sinyal olur. Şimdi, tam üyeliği hedefleyen görüşmelere ağırlık vermeliyiz. 10 veya 15 yıl sonra olacakları şimdiden bilemeyiz. CDU ve CSU'nun Türkiye'nin tam üyeliği konusunda takındığı tutum, tümüyle gereksiz ve yanlıştır."
Verheugen'in yerine mi geçecek
Adı, görev süresi dolan Avrupa Komisyonu Komiseri Günther Verheugen'in yerine Almanya tarafından önerilecek isim olarak geçen Hür Demokrat Partili Dr. Silvana Koch-Mehrin, "İsmimim bu görev için anılması gurur verici bir olaydır. Çünkü AB komiserliği, Almanya'nın uluslararası platformda atama yaptığı en önemli görevlerden biridir. Bu makamın, siyasi ağırlığı yüksek.
Zaten Almanya'da hayata geçirilen hukuki uygulamaların yüzde 70'inin kaynağı Avrupa Hukuku'dur. Ancak, şu an benim bu makam için adaylığım söz konusu değil. Almanya'daki büyük koalisyon hükümetinin, yeni komiseri atama yetkisi yok. Zira, yeni AB komisyon muhtemelen Ocak 2010'da oluşturulacağı için, yeni bir AB komiseri atama hakkı, eylül sonunda seçilecek yeni Alman hükümetine ait olması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.
Liberaller 3. büyük grup
Geçen seçimlerde oyların yüzde 6,1'ini alarak yedi FDP milletvekili ile Avrupa Parlamentosu'nda temsil edildiklerini kaydeden üç çocuk annesi Koch-Mehrin, "Liberal Fraksiyonu, 100 milletvekili ile Avrupa Parlamentosu'nun üçüncü büyük meclis grubunu oluşturuyor. Avrupa Birliği'nde hükümet ve muhalefet olmadığı için karar verme sürecinde FDP olarak ya muhafazakar partilerlerle veya Sosyal Demokrat ve Yeşiller Partisi ile çoğunluk oluşturabiliyoruz" diye konuştu.
FDP'nin AB hedefleri
Liberal Partili Avrupa Parlamentosu Milletvekili Dr. Silvana Koch-Mehrin, FDP'nin uzun yıllardan beri Avrupa Parlamentosu'nda temsil edilen bir Avrupa partisi olduğunu vurgu yaparak, "Avrupa Birliği'nin mihenk taşları olan Maastricht sözleşmesi gibi önemli adımların atılmasında FDP'nin büyük katkısı olmuştur. Biz Avrupa'nın barış birliği olmasını ve Avrupa halklarına refah içinde yaşamasını istiyoruz. Avrupa iç pazarının genişletilmesi ve bürokrasinin azaltalmasını amaçlıyoruz. Avrupa Birliği'nin siyasi açıdan bütünleşmesi, demokratikleşmesi ve reform edilmesi yolunda Lizbon Anlaşması'nın imzalanmasını istiyoruz" dedi.
Kimdir
17 Kasım 1970'te Wuppertal'de doğan Dr. Silvana Koch-Mehrin, Hamburg, Strasbourg ve Heidelberg üniversitelerinde Tarih ve İşletme okudu. "Tarihi Para Birliği" üzerine doktorasını yapan Koch-Mehrin, 2000-2007 yılları arasında Oldenburg Üniversitesi ve Brüksel'deki United Business Enstitüsü'nda öğretim görevlisi olarak çalıştı. 2004 yılında Hür Demokrat Parti Milletvekili olarak Avrupa Parlamentosu'na seçilen Koch-Mehrin, evli ve üç çocuk annesi.
Görüşümüzü belli ettik
Türkiye ile AB üyelik sürecinin yapılmasını çok önemli bulduğunu ifade eden AP milletvekili Koch-Mehrin, "AP'de 15 Aralık 2004 tarihinde yapılan oylamada, Türkçe "Evet" yazısını elimde tutarak havaya kaldırmıştım. Söz konusu oylamada muhafazakar partiler, oylamanın gizli yapılmasını istediler. Muhafazakar kesim, AP'nin şeffaf olduğunu hep söylerler, ancak böyle can alıcı bir konuda gizli bir oylama yapmak istemeleri de bir çelişki. Oysa biz halkın temsilcileriyiz ve özellikle tartışmalı kararlara ilişkin oylamalar açık yapılmalı" dedi.