Güncelleme Tarihi:
Nitekim, Angela Merkel başkanlığındaki koalisyon hükümetinin büyük kanadı Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) Federal Meclis Grubu İnsan Hakları Sorumlusu Erika Steinbach, Türkiye'deki din özgürlüğü alanında yaşayan eksikliklerin giderilmesi için Ankara'ya baskı yapılmasını istedi.
Erika Steinbach, “İnsan hakları konusunda hissedilir derecede iyileşmeler gerçekleşmediği sürece Türkiye ile AB arasındaki müzakerelerde yeni başlıkların açılmamasını istiyoruz” diye bir açıklamada bulundu.
Demokratik hukuk devletlerinde politikacıların yalnız din özgürlüğünün değil, her alanda özgürlüğün yerleşmesi için ağırlıklarını koymalarından daha doğal bir şey olamaz.
Dinsel azınlıklara özgürlükleri verilmelidir.
Türkiye'de de, dünyanın başka bir yerinde de...
Tabii Almanya'da da...
Yalnız politikacılar değil, bireyler de bu yönde gereken her türlü girişimde bulunup, gereken her türlü desteği vermelidir.
Türkiye'de her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söylemek mümkün değildir. Ne yazık ki değildir...
Tabii Türkiye'deki, başka ülkelerdeki eksiklikler de eleştirilmelidir. Eksikliklerin giderilmesi için Türk toplumu cesaretlendirilmelidir.
Ama hep başkalarına bakacağız, başka yerlerdeki eksiklikleri daha iyi görüp eleştireceğiz diye de, kendi içinde olup bitenlere de göz yumulmamalıdır.
Almanya'nın Köln kentinde Türkler bir cami inşa ettirmek istedi. Yalnız ibadet etmek için bir cami değil, aynı zamanda oranın bir “buluşma merkezi”, bir “eğitim merkezi” haline getirilmesi hedeflendi.
Ama “Pro Köln” (Köln İçin) olarak nitelenen aşırı sağcı bir grup ortaya çıkarak aylarca Türklere, Müslümanlara karşı halkı kışkırttı. Ama nedense Erika Steinbach'ın da, politikacı yandaşlarının da sesi bir türlü duyulmadı. Almanya'nın başkenti Berlin'deki Şehitlik Camii ile başka camilere “tehdit mektupları” gönderildi. Bu mektuplarda “Almanya'yı 6 ay içinde terk etmezseniz, sizi bir göndereceğiz” diye tehditler yağdırıldı. Ama nedense Erika Steinbach'ın da parti arkadaşlarının da gıkı çıkmadı. Şehitlik Camii'ne defalarca yanıcı madde atıldı...
Son olarak da bahçesine kesik iki domuz kafası bırakıldı... Bu provokasyonlara Erika Steinbach da, diğerleri de sessiz kaldı. Kuzey Ren Vestfalya'da (KRV) 13 Mayıs'ta yapılacak Eyalet Parlamentosu seçimleri öncesi “Pro KRV” adı altında aşırı sağcı bir grup yeniden sokaklara döküldü. Neonazilerle işbirliği içinde olduklarını bilinen “Pro KRV”, eyaletin çeşitli kesimlerinde İslam aleyhtarı gösteriler düzenlemeye başladı. Hem de ellerinde Müslüman düşmanlığı içeren afişlerle...
Ama nedense Erika Steinbach da, onun gibi düşünenler de bir türlü ortalıkta gözükmedi. Hala da gözükmemekte ısrar ediyorlar. Türkiye'deki eksiklikler tabii eleştirilmelidir...
Ama Almanya aynaya bakmayı ihmal etmemelidir...
Erika Steinbach da, bu ülkede sorumluluk taşıyan diğer politikacılar da, Alman toplumu da, önce kendi kapılarının önünü temizlemelidir. Önce olmasa bile, paralel olarak...