Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: dpa
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2020 09:41
“Çin benden kurtulmak istiyor”... “İran benden kurtulmak istiyor”... “Almanya benden kurtulmak istiyor”... Bu sözleri Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump söylüyor. Hem de Alman kökenli Trump.
DÜN yapılan seçimlerde Demokratların adayı
Joe Biden’a karşı koltuğunu korumak için yoğun bir mücadele veren Cumhuriyetçi
Donald Trump söylüyor bunları.
Almanya’da politik sorumluluk taşıyanlar ‘başka bir ülkenin iç politikasına karışmama’ ilkesinden hareketle ‘renklerini belli etmeseler’ de Almanların tutumu çok açık.
Son yapılan kamuoyu yoklamalarına göre Almanların yüzde 56’sı Joe Biden’dan yana.
Donald Trump’a destek yüzde 10’da kalıyor.
Almanların yüzde 26’sı ise “İkisine de oy vermem” diyor.
Sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) taraftarlarının yüzde 36’sı Donald Trump’ı, yüzde 35’i Joe Biden’ı tercih ederken, diğer partililerin çoğunda Biden’a destek yüzde 70’leri geçiyor.
Sosyal Demokrat Partili (SPD) seçmenlerin yüzde 75’i “Biden” derken, Trump’a destek yüzde 3’te kalıyor.
Yeşilllerin yüzde 72’si “Biden”, yüzde 3’ü “Trump” diyor.
Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partililerin yüzde 71’i “Biden”, yüzde 7’si “Trump” diyor.
Sol Partililerin yüzde 67’si Biden’ı desteklerken, Trump’a destek yüzde 5’te kalıyor.
Almanya’da ‘Liberaller’ olarak bilinen Hür Demokrat Partililerin (FDP) yüzde 59’u “Biden”, yüzde 14’ü de “Trump” diyor.
Yani Almanlara kalsa, Alman kökenli Donald Trump’ın koltuğunu koruma şansı yok.
Hem de hiç yok.
Ama kararı Almanlar değil, Amerikan seçmenler verecek.
*
ABD Başkanı’nı, seçim çağındaki 232 milyona yakın seçmenden oy kullananların belirleyeceği ‘Seçiciler Kurulu’ seçecek.
Ama seçmenler direkt olarak ABD Başkanı’nı değil, başkanı seçecek olan ‘Electoral College’ denilen ve Senato ile Temsilciler Meclisi’nin toplam üye sayısı olan 538 delegeden oluşan ‘Seçiciler Kurulu’nu belirleyecek.
Ve 270 delegenin desteğini alan aday ABD Başkanı seçilecek.
50 eyaletten oluşan ABD’de yapılan kamuoyu yoklamalarına göre de Joe Biden önde gidiyor.
Ancak aradaki fark kapatılamayacak kadar da yüksek değil gibi gözüküyor.
Kaldı ki, ABD’deki seçim sistemi nedeniyle sonuç her an değişebilir.
2016 yılında yapılan seçimlerde Demokratların adayı Hillary Clinton, Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’dan 3 milyon civarında fazla oy aldığı halde ‘Beyaz Saray’a yerleşemedi.
ABD’de 95 milyona yakın seçmen oylarını mektup veya seçim öncesi kendi bölgelerinde sandık başı yaparak kullandılar.
Son günü bekleyen seçmenler de dün sandığa giderek oylarını verdiler.
Ama ABD Başkanı Trump, seçimleri kaybetmesi halinde sonuçları kabul etmeyeceğini çoktan ilan etti.
İşte bu yüzden de seçimlerden sonra “ABD’de bir iç savaş” yaşanmasını bile gündeme getirenler var.
İngiltere’de yayınlanan The Guardian gazetesi, ABD’deki aşırı sağcı grup liderlerinin yandaşlarını silahlanmaya çağırdıklarına yer verdi.
Militan solcular da öyle.
Bu arada ABD’de birçok kentte son günlerde silah satışları artarken, bazı kentlerde satışların durdurulduğu bile yazıldı.
ABD seçimleri 3 Kasım’da yapılsa da, başkanın seçilmesi haftalar alacak.
Zira her ne kadar bugün sabah saatlerinden itibaren muhtemel
seçim sonuçları kamuoyuna yansımaya başlasa da olası itirazlar nedeniyle resmî seçim sonuçlarının açıklanması haftalar alacak.
Seçimlerden 41 gün sonra 14 Aralık’ta ‘Seçiciler Kurulu’, yani delegeler, tercih ettikleri başkan adayı için oylarını verecek.
Ama bu oyların sayımı 6 Ocak 2021’de yapılıp ilan edilecek.
Ayrıca seçilen başkan o gün de görev başı yapamayacak.
Seçimi kazanan eski veya yeni ABD Başkanı, görevine ancak 20 Ocak’ta yemin ederek başlayabilecek.