‘Almanca konusunda çocuklarımız teşvik edilmeli’
Güncelleme Tarihi:
Hessen Eyaleti Kültür Bakanlığı uzmanları veliler ve sivil toplum temsilcileriyle bir araya gelerek görüş alışverişinde bulundu. Türk Alman Sağlık Vakfı’nın düzenlediği kahvaltıya, Hessen Kültür Bakanlığı Müsteşarı Dr. Manuel Lösel, Okullarda Entegrasyon Dairesi’den Christopher Textor, Giessen Sığınmacı Çocuklar Okulu Müdürü İngrid Hubing ile Offenbach Okullar Dairesi Müdürü Susanne Meissner de katıldı.
TOPLANTIDA yaptığı konuşmada kendisinin de iki çocuğu olduğunu belirten Bakanlık Müsteşarı Dr. Lösel, şunları söyledi: “Çocuklarımız için el ele vermeliyiz. Okullar, öğretmenler, velilerle. Çocuklarımız yararına iyi sonuç ortaya çıkaracaktır. Bu toplantı gösterdi ki, öğretmenlerin çok kültürlülük bilgileri konusunda daha çok çalışma yapmak zorundayız. Bunu temel eğitimlerde, kurlarda yapıyoruz. Sizlerden burada eksiklikler olduğunu öğrendim. Meslektaşlarım muhteşem işler yapıyor. Bundan şüphe duyanlara yalnızca bir gün, herhangi bir okulda bulunmalarını tavsiye ediyorum. Bir velinin çocuklar için gece gözlerini kapatamamasının ne demek olduğunu gayet iyi biliyorum. Çocuklarınız, torunlarınız için mücadele etmenizi çok değerli buluyorum. Bunun için buradayız. Ancak bazı durumlarda çabanızı artırmalısınız. Bizimle, ilgililerle bağlantıda olmalısınız. Biz, Alman okulundan, sisteminden değil, Almancadan bahsediyoruz. Alman okul sistemi yok, Hessen, Hamburg okul sistemi var. Almanca konusunda çocuklarımız teşvik edilmeli, sizden de bu konuda bize yardım etmenizi rica ediyorum.”
Toplantıya katılan veliler ise okullarda yaşadıkları şu sözlerle anlattı: “Politika dersinde geldiğimiz ülkenin politikası söz konusu oluyor. Ekonomi dersinde yine o ülkenin ekonomisi yerden yere vuruluyor. Ahlak dersinde, bizim dinimiz kötüleniyor. Çocukların anne ve babalarının geldiği ülkenin değerlerine saygı duyulmalı. Artık yabancılık, çocukların etnik farkı ve mücadelesi geride kalsın istiyoruz. Bir okulda öğretmenin ‘Erdoğanlar yetiştirmek istemiyorum’ demesi çok yanlış buluyoruz. Çocuklarımızı biz evlerde iyileştiriyoruz. Bu ülke, bizim ekmeğimizi kazandığımız ülke. Bunun için teşekkür ediyoruz, sokaklara çıkmıyoruz. Bunun karşılığını da almak istiyoruz. Çocuklarımızı sizlerle birlikte büyütüyoruz. Psikolojilerini evde düzeltmek zorunda kalıyoruz. Velilerden dördüncü sınıfta karar verilmesi isteniyor. Bu çok yanlış. Onuncu sınıfa kadar birlikte eğitim, ardından karar verilen bir sistem gerekli.”
Hessen Yabancılar Meclisleri Çalışma Grubu Başkanı (agah) Enis Gülegen de okul başarısına ve not ortalamasına etkisi olmayan ana dil dersinin öğleden sonraya kaydırılmasının bu dersi daha da değersizleştirdiğini söyledi. İki oğlunun eğitimini tamamladığını belirten Gülegen, şöyle dedi: “Okullar, çocuklarımızın yabancı yapıldığı yerler. Çocuklarımıza burada yabancı oldukları hissettiriliyor. Bu bütün okul yılları sürecinde yaşanıyor. Hâlâ ‘Alman okulu’ denmesine şaşırıyorum. Okul tamamen değişti, yönetim ve öğretmenler değişime direniyor. Çocuklarımız babalarının neden bu ülkeye geldiklerini bilmiyor. Onlara anlatmalıyız.”
Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin ise yetkililerin velilerle bir araya gelmesinin önemli olduğunu vurguladı. Dr. Bilgin, “Sorunlarımızı, istediklerimizi, yapabileceklerimizi doğrudan kendileriyle konuşmak çok önemli. Doktor da sonuçta neyimiz olduğunu komşumuzdan öğrenmiyor. Çocuklarımızın eğitim konusunda yetkililer ve veliler bir araya gelirse çözüm olabilir” diye konuştu.
