Güncelleme Tarihi:
14 AVRUPA ÜLKESİ KISMEN RİSKLİ
Diğer Avrupa ülkelerine kıyasla korona vaka sayısı günde 2 binlerde seyreden Almanya, hızlı yükseliş nedeniyle riskli bölge listesini yeniledi. AB’nin yarıdan fazlası riskli bölge kapsamında. 11 AB ülkesinin eklendiği listeye Danimarka, Portekiz, İrlanda ve Slovenya ilk kez girdi. Başkentler Kopenhag, Lizbon ve Dublin riskli bölgeler içine alındı. Böylece 27 AB ülkesinden 14’ü kısmi riskli bölge durumuna girmiş oldu.
İspanya, Kanarya Adaları da dahil tamamen riskli ülke kapsamında. Fransa’nın yarıdan fazlası, İsviçre’nin Freiburg, Cenevre ve Waadt Kantonları riskli bölge kapsamında. Riskli bölgeler arasında Almanya’nın sınır komşusu Çek Cumhuriyeti ile Avusturya da bulunuyor. Bunun yanında Fransa, Hırvatistan, Romanya, Avusturya, Macaristan, Hollanda ve Çek Cumhuriyeti’nde riskli bölgelere yeni bölgeler eklendi. Avusturya’da Viyana bölgesine ek olarak tatil bölgesi Vorarlberg eyaleti, Çek Cumhuriyeti’nde Karlovy Vary, Plzen, Liberec ve Güney Böhmen bölgeleri yeni riskli bölgeler arasında. Riskli bölgelerden dönenler test yaptırmak, test sonucu gelene kadar karantinada kalmak zorunda.
Almanya’da bulaşıcı hastalıklar alanında çalışmalar yürüten ve hükümeti bilgilendiren Robert Koch Enstitüsü (RKI), ülkede Kovid-19 tespit edilen kişi sayısının son 24 saatte 2 bin 143 arttığını bildirdi. Almanya genelinde koronavirüs vaka sayısının 278 bin 70’e yükseldiği ve 9 bin 428 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
KONFERANS ÖNCESİ UYARDI
“Koronavirüste ikinci dalga mı?” tartışmaları sürerken, Alman virolog Christian Drosten, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) ekim ayı başında yapacağı sağlık konferansı öncesinde verdiği demeçte, “Önümüzdeki aylarda duruma hakim olabilmemiz için bazı şeyleri değiştirmek zorundayız. Salgın gerçekten asıl şimdi başlıyor. Bu bir doğal felaket” diyerek herkesi uyardı. Drosten’in bu açıklaması büyük yankı uyandırdı.
Almanya’yı diğer ülkelerdeki gelişmeleri çok yakından takip etmeye çağıran Drosten, Arjantin’de tüm önlemlere rağmen virüsün kontrol edilemediğini belirtti ve şöyle dedi: “Almanya olarak komşu ülkelerdeki durumun bizde de yaşanacağı ihtimalini hesaba katmamız gerekir. ‘Böyle bir gelişmenin önünü erkenden nasıl keseriz?’ sorusu üzerinde kafa yormalıyız. Pragmatik kararlar gerekiyor. Almanya şimdiye kadar başarılı olmasını, sağlık idareleri ve sisteminin Fransa ya da İtalya’dan daha iyi olduğuna değil, erken tedbir almasına borçlu. Almanya diğer ülkelerden dört hafta daha erken davrandı. Biz sadece erken başladık. Özel bir şey yapmadık. Burada herkese görev düşüyor. Herkes dikkat etmek zorunda.”
TEK TİP KURALLAR
Alman doğa bilimciler akademisi Leopoldina gelişmeler üzerine dört maddelik bir çözüm önerisi hazırladı. Akademiden yapılan açıklamada sonbahar-kış aylarında grip ve başka enfeksiyonların, kapalı mekanlarda gerçekleştirilen etkinliklerle birlikte ise koronavirüsün kontrolden çıkabileceği uyarısı yapıldı. Federal hükümet ve eyalet yetkilileri hızla tüm ülkede geçerli tek tip korona önlemlerini yürürlüğe koymaya çağrıldı. Bir aşı bulunsa bile 2021 ilkbaharına kadar yeterli derecede aşı yapılamayacağı belirtilen açıklamada, sosyal mesafe, hijyen ve maske kurallarının çok kararlı biçimde uygulanması, iç mekanların düzenli olarak havalandırılması önerildi.
Hızlı test yapılması, karantina ve izolasyon sürelerinin 10 güne indirilmesi önerilerine ek olarak insanların sorumlu davranması ve insanlara psikolojik destek verilmesi gerektiği vurgulandı.