Güncelleme Tarihi:
Almanya’da devletin sağladığı sosyal yardımlardan yararlanmak, çoğu durumda Alman vatandaşlığına geçmeyi engelleyen sebeplerin başında yer alıyor. Fakat buna rağmen 'Hartz IV' ya da buna benzer sosyal yardımlardan faydalananların Alman vatandaşı olmasına imkan veren mahkeme kararları da bulunuyor. Stuttgart İdare Mahkemesi’nin verdiği bir karar, bunun en çarpıcı örneklerinden birini teşkil ediyor.
DAVAYI AÇAN, VATANDAŞLIK ALAMADI; BAŞKALARINA YOL AÇTI
Hukukçuların "Geçimini sağlamak için gayret eden ve bu gayreti kanıtlayabilen yabancılar Alman vatandaşı olabilir." şeklinde yorumladığı kararın çıkmasını sağlayan Mısırlı davacı, buna rağmen Alman vatandaşı olamadı.
Ancak Stuttgart İdare Mahkemesi’nin gördüğü dava yine de sosyal yardım alan pek çok kişiye Alman vatandaşlığına giden kapıyı aralıyor. Buna göre sosyal yardım aldığı halde Alman vatandaşı olmak isteyen kişiler için şu şartlar geçerli:
1. Alman vatandaşlığı adayı, mevcut istihdam piyasasında yeni bir iş aramak için çaba göstermediği ya da yeterince çabalamadığı durumlarda veya iş bulma yönündeki çabasında kayıtsız olduğu görülen durumlarda 'sosyal yardım alıyor' kabul edilir. Durum böyle değilse, aksini kanıtlamak Alman vatandaşlığı adayının sorumluluk alanında yer alır.
2. Alman vatandaşlığı adayı, bedensel ve kişisel kabiliyetleri çerçevesinde iş aramış olduğunu ve bunun için yoğun çaba gösterdiğini kanıtlamakla yükümlüdür.
3. Uzun süre boyunca iş arayan, ancak bunda başarılı olamayan Alman vatandaşlığı adayı yine de istihdam piyasasında şansını artırmak için kabiliyetlerini geliştirmek yükümlüdür.
DAVACI NEDEN ALMAN VATANDAŞI OLAMADI?
Dava dosyasına göre 1994 yılında Almanya’ya yerleşen 1960 doğumlu Mısırlı imam, 1999 yılından bu yana süresiz oturma iznine sahip olduğu halde, sosyal yardım aldığı gerekçesiyle Alman vatandaşlığına geçemedi. 1994-2000 yılları arasında “Almanya İslam Toplumu” (IGD) camisinde imam olarak görev yapan Mısır kökenli davacı bunun üzerine bahsi geçen davayı açtı.
2002 yılında Alman vatandaşlığına başvuran, 2006 yılında girdiği Almanca testinden “86,5” puan alan ve daha sonra IGD’nin “siyasi görüşleri” ile ilgisi olmadığını belirterek, Baden Württemberg idaresine “Almanya’ya bağlılık yemini” veren Mısırlı davacı, 2009 yılında sürmekte olan dava kapsamında 2008’den bu yana işsiz olduğunu belirtti. Ancak mahkeme iş başvurularını düzenli olarak yaptığını ve her tür işte çalışmaya hazır olduğunu gösterir şekilde hareket ettiğini kanıtlayamayan imamı haksız bularak, Alman vatandaşlığına kabul edilmemesini yerinde buldu.