Güncelleme Tarihi:
GÜLŞEN Kurt, 23 yaşında. Aslen Tokatlı olan Kurt, Siegburg’da yaşıyor. Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (NRV) eyaletindeki Bonn Üniversitesi’nde işletme bölümünde okuyor. Derslere türbanlı giren Kurt, dönemin bitmesine 4 hafta kala hayatının şokunu yaşadı. 31.05.2023 günü derse giren Prof. Dr. Thomas Roeb, sınıfta başı kapalı gördüğü Gülşen’e giyimiyle ilgili bir şeyler söylemeye başladı. Hocasının kendisine hakaretler ettiğini belirten Kurt, o gün yaşananları Hürriyet’e anlattı: “Okulumuzda dersler genellikle huzurlu bir ortamda geçer. Ama o gün ırkçı, saldırgan ve ayrımcı, endişe verici bir olay yaşandı. Kıyafetim ve başörtüm nedeniyle Prof. Dr. Thomas Roeb’in saldırı ve hakaretine maruz kaldım. Prof. Dr. Roeb, üzerimdeki kıyafetleri eleştirerek, ‘Bir başka derse peçe ile mi geleceksin. Öyle gelme durumu olursa derslere almama hakkımı kullanacağım’ dedi. Ben sakinliğimi koruyarak kendimi savunmaya çalıştıkça, hocamız kontrolünü daha da kaybetti. Yüksek sesle, bağırarak, kendisinin okula Neo-nazi kıyafetiyle gelmediğini söyledi. ‘Bu senin başındaki gamalı haç gibi bir sembol’ dedi.”
‘9 ÖĞRENCİ SINIFI TERK ETTİ’
“Uzayan tartışmada bir kız arkadaşım Prof. Dr. Roeb’e karşı beni savunan bir cevap verdi. ‘Onunla bu şekilde konuşup ona hakaret edemezsiniz’ dedi. Bunun üzerine Profesör Roeb sinirlenerek masanın üzerine çıktı ve ‘Ben istediğimi söylerim’ dedi. Öğrenci ise bunun ırkçılık olduğunu belirterek, ‘Fransa’da da ırkçı söylemlerde bulundunuz’ dedi. Profesör Roeb, ‘Fikirlerime katılmıyorsanız, Kurt’u da alıp dersten çıkabilirsiniz’ cevabını verince, yaklaşık 9 kişi ayrımcılığa karşı bir duruş sergilemek için dersi terk ettiler ki, bu öğrencilerin hiçbirini tanımıyorum. Bu dayanışma hareketi, Prof. Dr. Roeb’in kabul edilemez davranışlarına karşı duyulan rahatsızlığın açık bir göstergesi oldu. Sağ olsunlar. Ancak Prof. Roeb, saldırgan tutumunu sınıfımızın WhatsApp grubunda da sürdürdü. Hatta işi öyle ileri götürdü ki, hepimize açık gurupta bu ifadeleri kullandı: ‘Kıyafeti bir üniformadır. Bu bir zihniyetin ifadesidir. Kurt Hanım gibi insanlar ve onların ‘aşırı dindar kıyafetleri’ yüzünden İran’daki kadınlar baskı altına alınıyor ve böyleleri Almanya’da da Erdoğan’ı seçiyor. Başı örtmek topluma karşı orta parmak hareketidir. Yıllardır bunlar Alevi halkını eziyor.”
‘NİYE TÜRKİYE'YE GİTMİYORSUN?’
“Okulda yaşanan o olaydan sonra bana sürekli saldırı ve sataşmaları devam ediyor. Neden hâlâ burada olduğumu soruyor ve Türkiye’ye geri gitmem gerektiğini söylüyor. Diğer öğrencilerle birlikte okul yönetimine şikayet ettik. Dekan ve başkan yardımcısı başka bir ders seçmemi, 20 yıldır üniversitede ders veren profesör hakkında bir şey yapamayacaklarını söylediler. Konuyu sosyal medyaya taşımamamı istediler. Ne yazık ki, yaşadığım olay uç bir olay. Bundan sonraki kardeşlerimiz bu sıkıntıyı çekmemesi için konuyu yargıya taşıdım. Avukatım Fatih Zingal Bey’in, desteği umudumu artırdı.”
Avukat Fatih Zingal
‘NAZİ BENZETMESİ KABUL EDİLEMEZ’
Mağdur öğrencinin avukatı Fatih Zingal ise yaşananlarla ilgili şunları söyledi: “Şurası çok önemli bir husus. Bir kere başörtüsü ile gamalı haç kıyaslaması gerçekten kabul edilecek bir durum değil. Almanya’da yaşayan bir profesörün bunu bilmesi lazım. Nazi kıyaslaması, kesinlikle kabul edilemez. Gamalı haç taşıyan insanlar milyonları katletti. Başörtüsüyle ne alakası var. Bu profesörün gerçekten bu konuda herhangi bir tepkiyle karşı karşıya kalması gerekiyor. Ayrıca anayasal bir haktır başörtüyle derse girmek. Bunu da sayın profesör tam olarak anlamamış. Naçizane tavsiyem, hukuk dersinin birincisine katılsın. Orada Alman Anayasası anlatılıyor. Seçimleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı karıştırmış olaya. O da kabul edilecek bir durum değil. Bu tür olaylara karşı toplum olarak tepki göstermemiz gerekiyor. Ama sadece Türk toplumu olarak değil. Alman toplumu da dahil olmak üzere bu tür şeylerin kesinlikle mümkün olmadığını vurgulamamız gerekiyor. Almanya sınırları içinde herkes anayasal hakları doğrultusunda yaşama hakkına sahiptir. Bunu belirtmekte fayda var. Kesinlikle bunu yapan profesöre bir yaptırım uygulanmalı.”