Güncelleme Tarihi:
Tauber bu hafta Almanya’ya bir göç yasası talebiyle yoğun tartışma başlattı. Böyle bir talebin CDU’dan gelmesi daha çok, göç yasasını savunan SPD ve Yeşiller’i sevindirdi. Ama CDU içinde tepkilere de yol açtı. Paris’teki terör saldırısıyla göç yasası tartışması farklı bir boyut kazandı.
Tauber’le CDU’nun Berlin’deki Konrad Adanauer Haus adlı genel merkezinde, kente kuşbakışı bakan
İslam cemaatleri Berlin’de Paris’teki terör saldırısını kınayan bir gösteri düzenledi. Siz de katıldınız. İzlenimleriniz nedir?
- Ben sahnede, farklı dinden insanların ve tüm siyasi parti temsilcilerinin meydanı nasıl doldurduğunu izledim. Müslüman cemaatlere böyle bir gösteriyi düzenlemiş olmalarından dolayı çok müteşekkirim. İslam demokrasiyle bağdaşır mı sorusunun tartışıldığı şu günlerde bu çok önemliydi. Gösteri, bağdaşacağına dair önemli bir sinyal verdi.
Gösteride Kuran’dan “Her kim bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur” diyen bir sure okundu. Bundan nasıl bir mesaj aldınız?
- Bir Hıristiyan olarak, benim için güzel olan benzeri bir alıntının İncil’de de mevcut olması. İsa, İncil’de “Benim kardeşlerime en ufak kötü bir şey yapmanı, bana yapılmış gibi kabul ederim” diyor. Tevrat’ta da benzeri bir cümle var: “Her kim bir hayat kurtarırsa, tüm dünyayı kurtarmış olur.” Evrensel geçerli değerler. İyi seçilmiş bir sure. Birleştirici ve bütünleştirici yanı çok aşikar. Bu güzel bir mesajdı.
Başbakan Merkel, eski Cumhurbaşkanı Wulff’un “İslam da artık Almanya’ya aittir sözünü üstlendi. Sizin bu konudaki görüşünüz nasıl?
- Almanya’da 2 milyon Alman vatandaşı Müslüman var, bunu herkes bilmiyor. İki milyon Müslüman Alman diğer herkes gibi aynı haklara ve aynı yükümlülüklere sahip. Angela Merkel bu söylemle gerçeği yansıttı. Eğer 2 milyon Müslüman Alman varsa, o zaman İslam da Almanya’ya ait demektir.
Gösteriye Cumhurbaşkanı Gauck, eski cumhurbaşkanı Wulff, Başbakan Merkel, tüm bakanlar kurulu ve muhalefet temsilcileri de katıldı. Bununla nasıl bir mesaj verilmek istendi?
- Bu, bizim ülkemizdeki tüm Müslümanlara, Alman olsun olmasın, çok açık şu mesajı verdi: Devlet kurumlarının sizi, sizin dini özgürlüğünüzü ve haklarınızı koruyacağından emin olun. Ama aynı zamanda bir beklentiyi de ifade etti, barış içinde bir arada yaşam, herkesin katkı vermesiyle sağlanır. Hepimize büyük görevler düşüyor. Eğer yüzlerce genç insan İslam adına Suriye’ye gidiyorsa, o zaman konuşmamız gereken bir sorun var demektir. Bu sorunu çözmemiz için Müslümanların, burada yaşayan Müslüman gençlere çok açık şunu söylemesi lazım: İslam adına oraya gidemezsiniz.
PEGIDA'NIN KARŞISINDAYIM
PEGİDA hareketi de toplumu bölme çabasında. Sizin Pegida’ya yanıtınızı merak ediyorum.
- Tüm gruplar ve teorik olarak Pegida için de geçerli bu, ben prensip olarak konuşmaktan yanayım. Herkes CDU olarak bizimle oturup tartışabilir. Ama üzücü olan onlar bunu istemiyor. Klişe ve önyargılardan kurtulamıyorlar. Bir noktada ama tamamen Pegida’nın karşısındayım ve bunu onlarla konuşmam: Bir kişinin Müslüman diye iyi bir Alman vatandaşı olamayacağı görüşü benim için kabul edilemez.
CDU sağdan merkeze kaydı, bu nedenle Pegida oluştu görüşleri var.
Ben CDU’nun bir zamanlar sağda olduğunu söyleyemem. CDU hep merkezdeydi. Merkez değişiyor ve bu merkez için önemli olan konular da değişiyor.
EĞER BİRİ BİZE AİT OLMAK İSTİYORSA...
SİZCE Almanya’da göçmenlere yeteri kadar, ‘Sen bizden bir parçasın’ hissi veriliyor mu?
- Bizim iki tarafta da daha iyileşmemiz gerekir. Ben Hessen Eyaleti’ndenim ve bizde güzel bir söz var:
“Kim Hesse olmak istiyorsa, o Hessedir...” Bunu şöyle tercüme edebiliriz. Alman olmak isteyen Almandır. Alman olmak isteyen biri, her şeyden önce anayasada yer alan belirli kural ve ilkeleri kabullenmek ve doğru bulmak zorundadır. Bunu yapan, Alman vatandaşı olabilir. Başka bir dine ait olduğu için Alman vatandaşlığını tanımamak, kimsenin hakkı değildir. Alman pasaportu taşıyan, burada severek yaşayan, bu ülkeyle gurur duyan ve kurallarına saygı gösteren, buraya ait demektir. Bunu böyle görme konusunda çoğunluğun daha adım atması gerekir. Eğer biri bize ait olmak istiyorsa, bizim buna sevindiğimizi daha açık göstermemiz lazım. Ama bazı göçmenlere de bunun tersini sormamız gerekir: Olumlu enerji vermek için yeterli çaba gösteriyor musun? Birbirimize daha kolay yakınlaşmamıza katkıda bulunuyor musun? İki tarafın da yapması
gereken bazı ev ödevleri var halen.
YASALARIMIZ VAR AMA ACABA YETERLİ Mİ?
ALMANYA için göçmen yasası olmayan göçmen ülkesi demek doğru olmaz mı?
- Bu çok iyi bir soru. Bizim elbette bu konularda yasalarımız var. Vatandaşlık yasamız, işgücü göçü yasalarımız var. Ama yine de bu kadarı yeterli mi diye üzerinde düşünmemiz lazım. Mevcut düzenlemeler başlıbaşına iyi ve düzgün. Ama bütün bunlar yeterli mi yoksa tamamlanması gerekenler var mı? Şimdi CDU’da bu konu tartışılıyor...
Göçmen yasası konusu. Bu tartışmaya daha çok ama SPD ve Yeşiller seviniyor. CDU’dan ise çok tepki aldınız...
- Aynı zamanda çok da destek geldi. Şu bir gerçek, bu haftaki grup toplantısında bunu çok tartıştık. Görünen o ki, büyük koalisyonda bu konu öncelikli olmayacak. Çünkü yapılması gereken başka işler var. Ama ben, bir göç yasası üzerine konuşmaya devam edeceğimizden eminim.
Hıristiyan Birlik’te bir göç yasasının kabul göreceğine inanıyor musunuz?
- Zaman konusunda bir şey söyleyemem. Ama ben doğru olmadığına inanmasaydım, böyle bir fikir için mücadele etmezdim. Tartışma devam edecek.