Alman komşularınıza Kilis’i anlatın

AK Parti Eskişehir milletvekili Nabi Avcı, Almanya’nın Köln kentinde, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği (UETD) Gençlik Kollarının düzenlediği ‘İrfan Sohbetleri-Gelenekten Geleceğe Anadolu İrfanı’ temalı programda konuştu. Konuşmasında, The New York Times gazetesinin ilk sayfasında yayımlanan ‘Aşevinde önce Almanlar’ başlıklı habere değinen Avcı, şunları söyledi: “600 bin nüfuslu Essen şehrinde çoğunluğu Suriyelilerden oluşan 11 bin mülteci var. Burada aşevi açmışlar ancak yaşlı Almanlar, ‘Niye biz onlarla sıraya giriyoruz’ diye ayaklanmış. ‘Önce biz, kalırsa sonra onlara’ demişler ama onlara kalmamış. Suriyeli bir anne iki kız çocuğuyla orada, baba yok, kadın bir buçuk saat kuyrukta bekliyor, sıra ona geldiği zaman ‘Sana yok, önce Almanlara’ deniliyor.”

‘BAĞRIMIZI AÇTIK’
“Alman komşularınızla konuştuğunuzda onlara anlatın ki, bizim Kilis diye bir vilayetimiz var. Yaklaşık 140 bin nüfuslu bir yer olan Kilis’te 140 binden fazla Suriyeli var. Yani Essen’in Kilis’e benzeyebilmesi için, Kilis’le sosyal yardım konusunda, insanlıkta yarışabilmesi için aynı bizim baktığımız gibi, 600 bin Suriyeliyi bağırlarına basmaları lazım. Biz çok şükür üç buçuk milyon Suriyeli kardeşimize bağrımızı açtık. Sosyal yardım konusunda, insan hakları konusunda, insana yardım konusunda şu anda milli gelirimiz itibarıyla dünyanın en yardımsever milletiyiz, en yardımsever devletiyiz.”

‘DAMGANIZI VURMANIZ GEREKİR’
“Biz genellikle Türk tarihini anlatırken doğal olarak kahramanlarımızla iftihar ederiz. Kahramanlarımızın çoğunu da savaş meydanlarında zaferler kazanan padişahlarımız, kumandanlarımız, önderlerimiz, askerlerimiz, paşalarımız teşkil eder. Doğrudur, Türk tarihinin en çok iftihar edilecek sayfalarında bunlar vardır ama Türk tarihi sadece savaş meydanlarında kazanılan askeri zaferlerden ibaret değildir. Eğer bu toprakları vatan kılan, Hacı Bektaş-ı Veli, Mevlana, Hacı Bayram Hazretleri, Şeyh Şaban-ı Veli Hazretleri gibi dört büyük veli olmasaydı, kazanılan askeri başarılar gelip geçici olurdu. Savaşı kazanırsınız ancak o topraklara kök salmanız için, sahip olmanız ve vatan yapabilmeniz için ilimde, sanatta, kültürde, muaşerette yani gündelik hayatta sizin damganızı o toprağa vurmanız gerekir. Askeri sahada kazanılan başarılar gelip geçici. Sizin esnafınız, sizin sanatkarınız, sizin aliminiz, sizin dervişleriniz, sizin arifleriniz o topraklara hakim olmadıysa, askeri zafer havada kalır. Oysa Türk tarihinin askeri kahramanları kadar işte bu her alanda dünyanın en güzel örneklerini veren geçmişimiz ve ecdadımız sayesinde bu topraklar vatan olmuştur.”