Güncelleme Tarihi:
KARARLA ilgili gazetecilere açıklama yapan Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang, sadece şiddet eğilimli aşırıların değil, aynı zamanda sözlü risk yaratanların da dikkate alınması gerektiğini ifade etti. Kimlikçiler Hareketi’nin pozisyonu ile ilgili de bilgi veren Haldenwang, bu oluşumun üyelerinin ‘kökeni Avrupalı olmayan kişilerin demokratik katılımına karşı olduklarına ve bu kişileri insanlık onurunu yaralayarak dışladıklarına’ dikkat çekti.
DIŞ GÖRÜNÜMLERİ FARKLI
Kimlikçiler Hareketi’nin aynı etnik kökene sahip olmayan kişileri ortak kültürün bir parçası olarak görmediğini belirten Haldenwang, bu anlayışın Alman Anayasası ile bağdaşmadığını vurguladı. Tahminlere göre Almanya’da şu anda bu oluşumun yaklaşık 600 üyesi bulunuyor. Fransa kökenli Kimlikçiler Hareketi’nin Almanya’nın yanı sıra diğer Avrupa ülkelerinde de uzantıları var. Kamuoyunda ‘hispter sağcılar’ olarak da adlandırılan Kimlikçiler Hareketi’nin Avrupa’daki diğer aşırı sağcılardan farkı özellikle dış görünümü. Kendilerini ‘entellektüel yeni sağ’ olarak gören bu oluşumun üyeleri, modern görünümleri ile Neonaziler gibi bilinen aşırı sağcı gruplarla arasına mesafe koyuyor.
‘HEDEFLERİNDE AVRUPA’DA YAŞAYAN GÖÇMENLER VAR’
Ancak güvenlik uzmanları, bu kişilerin orta sınıf görüntüsü vermesinin özellikle tehlike yarattığına dikkat çekiyor. Davranış biçimlerinde antisemitizm ve Hitler selamı olmayan Kimlikçilerin hedefinde Avrupa’da yaşayan göçmenler var. Kimlikçiler Hareketi üyeleri 2017 yılında Akdeniz’deki göçmen teknelerini içinde bulundukları bir gemiyle engellemeye çalışmıştı. Kimlikçiler Hareketi’nin lideri olarak da Avusturyalı Martin Sellner ön plana çıkıyor.