Alman heykeltıraştan İstanbul manzarası

Güncelleme Tarihi:

Alman heykeltıraştan İstanbul manzarası
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2008 18:37

53 yıl önce gemiciyken gittiği İstanbul bir türlü aklından çıkmayan Hans Melitzki mahagoni ağacından muhteşem bir İstanbul manzarası yaptı.

Haberin Devamı

AŞAÐI Saksonya’nın Seevetal bölgesine bağlı Meckelfeld kasabasında yaşayan 73 yaşındaki Alman heykeltıraş Hans Melitzki, mahagoni ağacı kütüğüne muhteşem bir İstanbul manzarası işledi.
1950li yıllarda gemici olarak çalışan ve dünyanın bir çok liman kentini gördüğünü söyleyen Melitzki, "1954’de Pergamon adlı yük gemisiyle Hamburg’dan Malta üzeri İstanbul’a gittik. Orada Şam fıstığı yükleyip, Hindistan’a geçecektik. Sadece birkaç gün kaldığım İstanbul beni adeta büyüledi. Şehrin güzelliği, insanların sana yakınlığı bugüne kadar bende kalıcı bir iz bıraktı. Gemiciyim ama, İstanbul’da iskelede yediğim balık-ekmeğin tadını bugüne kadar unutmadım. Mutlaka tekrar gitmek istedim ama yakalandığım ses telleri kanseri hastalığı yüzünden gidemedim. İçimde kaldı. Bende yıllardır ağaçtan heykeller, manzaralar ve mobilyalar yaptığım için İstanbul hasretimi böyle gidermeye çalıştım" diye konuştu.
"İSTANBUL YEMYEŞİLDİ"

Heykelleri ve tabloları yapmak için meşe, ıhlamur ve mahagoni gibi ağaçların kütüklerini kullandığını belirten Melitzki, "İstanbul’un gelişmesini kitaplardan ve televizyondan takip ettim. Oyma yöntemiyle yaptığım üç boyutlu manzaraya benim gittiğim dönemde olmayan İstanbul’un yeni simgesi haline gelen Boğaz Köprüsünün yanı sıra Aya Sofya, Topkapı Sarayı ve Boğaz’ın görülüyor. Kenti çok sevdiğim için en üstede o zamanlar Türkiye’de öğrendiğim ’Allah korusun’ cümlesini yazdım. Tüm tablo tek parçadan hiç yapıştırılmış veya eklenmiş bir bölüm yok. Özellikle bu eserimde en ince detaya ile çok önem verip, titiz çalıştım. Üç ayda bitirdim. Eşimin Türk arkadaşı Ayşe Türkel tabloyu görünce çok beğendi ’bunu herkes görmeli’ diyerek Hürriyet’e haber vermemizi sağladı" dedi. Evinin hemen altındaki atölyesinde yüzlerce birbirinden ilginç eserleri bulunan Melitzki, tarih yüklü İstanbul’un betonlaşmasına çok üzüldüğünü söyleyerek, "Benim gittiğim dönemde İstanbul yemyeşil bir kentti. Boğazın bir yakasından diğerine baktığınız zaman suyun mavisi, ve kıyının yeşili muhteşem bir huzur yaratırdı insanda. Şimdi Türk aile dostlarımızdan kentin betonlaştığı, tarihi eserlerin çürümeye terk edildiğini duyunca içim kan ağlıyor" dedi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!