Güncelleme Tarihi:
Özdemir, "Bild am Sonntag" gazetesine verdiği demeçte, "Kendinizi ne zaman daha fazla Türk, ne zaman daha fazla Alman olarak hissediyorsunuz" sorusuna karşılık, "Ben bir Türk ailenin çocuğu olarak Schwaben toplumunun arasında yetiştim. Bir eve gireceğim zaman, Türklerde adet olduğu gibi her zaman ayakkabılarımı çıkartıyorum. Ancak Türkiyede olduğum zaman da dakiklik ve disiplin konusunda düşünürken kendimi yakalıyorum. Bu da gösteriyor ki, biz Almanyalı Türkler, bazılarının tahmin ettiğinden çok daha Almanız" diye konuştu.
Almanyada yoğun şekilde izlenen "Tatort" adlı polisiye dizide ilk kez Mehmet Kurtuluş ile bir Türk kökenlinin komiser rolünü üstlendiğinin ve ilk kez bir Türk kökenlinin Alman parti başkanı olduğunun hatırlatılması ve bunun Türklerin artık Alman toplumuna tümüyle dahil olduklarını gösterip göstermediğinin sorulması üzerine de Özdemir, şunları söyledi:
"En azından bir değişim süreci yaşandığını gösteriyor. Mehmet Kurtuluşun komiser rolünde oynaması ve herkesin kendisini beğeniyle izlemesi beni hem sevindiriyor hem de gururlandırıyor. Ancak bu konuda konuşmamız bile, bir Almanyalı Türkün önemli bir konuma geldiğinde bunun hala normal karşılanmadığını gösteriyor."
Özdemir, "Siz Yeşillerin Cem Obaması mısınız" sorusu üzerine de "Ben Yeşillerin Özdemiri olsam bana yeter. Obamanın ilginç yanı, hem beyaz hem siyahi olması. Bu sıkça unutuluyor. Ancak bu bağlayıcı unsur benim için önemli. Benim isteğim, günün birinde Anadoludan gelindiğinin bir önem taşımaması" dedi.
"Türk kökenli biri başbakan olabilir mi" sorusuna karşılık da insanın inancının, cinsiyetinin ve ana dilinin önemli bir etken olmaması gerektiğini söyleyen Özdemir, Almanyada yaşayan her insanın aynı yolda gitmesi gerektiğini ifade ederek, göçmenlerin de Almanyanın yurtları olduğunu kabullenerek, farklı kökenden gelseler bile bir Alman olabileceklerini anlamaları gerektiğini kaydetti.
"Berliner Morgenpost" gazetesi de "Özdemir daha fazla çehre gösterilmesini istiyor" başlığıyla verdiği haberde, Yeşiller Partisinin Alman meclisi grubu Başkanı Fritz Kuhnun sürpriz bir şekilde 16 kişilik parti kuruluna seçilemediğine işaret ederek, delegelerin kendisini, Baden-Württemberg eyaletinde milletvekili adaylığını koyup başarısız kaldığında Özdemiri yeteri kadar desteklemediği için cezalandırdıkları görüşüne yer verdi.
"Welt am Sonntag" gazetesi, "Cem Özdemir kendisinin elçisi" başlığıyla yayımladığı bir yorumda, Özdemirin, konularından dolayı değil kendisi olduğu için eş başkanlık görevine seçildiği savunuldu. Göçmen kökenli biri olarak azimli davranarak Alman toplumu içinde kabul görmeye çalıştığı ve bunu siyasi yollardan elde ettiği ifade edilen yorumda, "Cem Özdemir doğru kişi mi" şeklindeki soruyla ilgili olarak da şu görüşlere yer verildi:
"Belki de evet. Partiye ihtiyacı var. Kendisi için de partinin başarısız olmasına izin veremez. Belki sırtı duvara dayalı olarak hiç beklenmedik güçler ortaya çıkartır. O zaman yaşam öyküsü, gerçekten de başarılı şekilde sonuçlanan bir göç öyküsüne dönüşebilir."