Alkışlarla karşılanacaklar

TRT'nin Almanya'ya Türk işçi göçünün 50. yılı nedeniyle İstanbul'un Sirkeci Garı'ndan kaldırdığı “Göç Treni” bugün hedefi olan Münih'e ulaşacak. Yolcuları arasında Almanya'ya ilk gelen Türk emekliler, gazeteci, politikacı ve sanatçıların bulunduğu tren için Almanya'da tören düzenlenecek.

Yolcular önceki gün Belgrad'da konakladıktan sonra kenti gezme fırsatı buldular. Kanuni Sultan Süleyman döneminde fethedilen Belgrad Kalesini gördükten sonra tekrar trene binen kafile, öğle saatlerinde Belgrad'dan hareket etti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek ise trenden ayrılarak temaslarda bulunmak üzere Belgrad'da kaldı.

KİTAP KONUSU OLABİLİR
Tren içinde yazarlar Ayla Kutlu ve Nazlı Eray ile düzenlenen söyleşi renkli görüntülere sahne oldu. Yazdıkları kitaplar hakkında bilgi veren ve göç konusunu değerlendiren Kutlu ve Eray, Almanya'ya ilk giden Türklerle birlikte yaptıkları yolculukta edindikleri izlenimleri daha sonra yazacakları kitaplarında kullanabileceklerini söylediler. Söyleşi sonrası hep birlikte saz eşliğinde türkü söylenirken gruba Konya Milletvekili Mustafa Kabakçı da eşlik etti.

SIRP MEMUNDAN ALKIŞ
Sırbistan'dan çıkmadan önce son kez duraklayan trene binen Sırp memurların, pasaport kontrolü yaparken şarkı söyleyen grubu alkışlaması ve güler yüz göstermesi dikkat çekti. Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'e yaklaşırken trenin toplantı salonunda bir kez daha bir araya gelen yolcular, bu defa usta fotoğrafçı Mehmet Ünal'ın göç konulu fotoğraflarını görme fırsatını yakaladılar. Yolcular arasında bulunan Ünal'ın 1977 yılından bu yana çektiği ve Almanya'daki Türk yaşamından kesitler sunan fotoğrafları büyük ilgi çekti.

HIRVATİSTAN'DAN JEST
Göç treninin Türk ve Alman yolcuları, Bulgaristan ve Sırbistan'ın aksine Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de büyük bir jestle karşılaştılar. Hırvatistan Demir Yolları ile Hırvatistan Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri yolcuları akşam saatlerinde varılan garda peronda karşılayarak onurlarına bir resepsiyon verdiler. Bu jest karşısında son derece memnun kalan Türkiye Devlet Demiryolları yetkilileri ile milletvekilleri, Hırvatlara teşekkür ettiler. Göç treni yolcuları daha sonra konaklamak üzere otele yerleşirken ertesi sabah Avusturya'nın Salzburg kentine doğru yola çıktılar.

ŞİDDET SORUNUNU GÖRÜŞELİM
Trende bulunan AK Parti Trabzon Milletvekili Safiye Seymenoğlu, emekli Türkler'in vagonuna geçerek burada uzun süre vatandaşlarla sohbet etti. Aynı zamanda Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Üyesi de olan Seymenoğlu, kadına şiddet olaylarının son bulması için Türkiye'de yapılan girişimler hakkında bilgi verirken, Avrupa'daki durumu da değerlendirdi.

BİZE BİLGİ VERSİNLER
Seymenoğlu, Hürriyet aracılığı ile şu çağrıda bulundu: “50 yıl önce Almanya'ya giden Türk işçilerin sorunları ile Türk devleti yıllarca ilgilenmedi. Kadına karşı şiddet konusu da bunlardan bir tanesiydi. Daha yeni yeni ele alınmaya başlandı. Oradaki kadınlarla ilgili ne yapabiliriz, Türk devleti olarak onlara nasıl yardımcı olabiliriz gibi konuların konuşulması bile çözüm için bir adımdır. Almanya'daki sivil toplum örgütlerinin bize bu konuyla ilgili ileteceği bilgiler doğrultusunda daha somut adımlar atabilir, yeni çalışmalar başlatabiliriz. Almanya'dan gelip bizimle bu sorunları paylaşmak isteyenlere seve seve elimizden geleni yapmaya hazırız.”

MÜNİH'TE BÜYÜK TÖREN
TRT'nin göç treni uğradığı Salzburg'dan sabah hareket ederek bugün öğle saatlerinde Münih'e ulaşacak. Burada 50 yıl önce olduğu gibi 11 nolu peronda duracak olan trenin yolcuları için tören düzenlenecek. Törene Alman Devleti'nin uyum sorumlusu Maria Böhmer ile birlikte Türk siyasetçilerin katılması bekleniyor.

TEK BAŞINA ZORU BAŞARDI
71 yaşındaki Hasibe Altun Sinoplu. Bugün Frankfurt yakınlarındaki Egelsbach'ta yaşıyor. İki çocuk, iki de torun sahibi Altun 60'lı yılların sonunda Almanya'ya kendi başına gelerek zorlu bir yol seçti. Eşi ve küçük kızını Türkiye'de geride bırakarak bu kararı verdiğini söyleyen Altun “Ev yaptırmak istiyordum. Bir yıllığına çalışmak için Almanya'ya gitmeyi göze aldım. Tren yolculuğu sonrası Münih'e vardık. Bizi Ülmen kentine gönderdiler. Dikiş işlerinde çalıştım. Ancak kazandığım para tatlı gelince geri dönmeyi sürekli erteleyerek bugünlere kadar geldim” dedi.