Alice Weidel’den çamur üstüne çamur

Güncelleme Tarihi:

Alice Weidel’den çamur üstüne çamur
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2018 10:04

Federal Meclis olarak bilinen Alman Parlamentosu’nda bütçe görüşmeleri vardı geçen hafta. Başbakanlığın bütçesi görüşülürken kürsüye ilk çıkan konuşmacı, Almanya’da geçerli yasalara göre yurt dışından parti bağışı almak yasak olduğu halde, İsviçreli bir şirketten kendi seçim bölgesi için partisi adına 130 bin euro bağış aldığı ortaya çıkan sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) Meclis Grubu Eş Başkanı Alice Weidel’di. Weidel, Başbakan Angela Merkel’i ‘bölücü bir politika izlemekle’ suçladı.

Haberin Devamı

YAPILAN harcamaların ekonomik sağduyu ile bağdaşmadığını ileri sürdü.
Tabii baştan beri olduğu gibi, Başbakan Merkel’in sığınmacı politikasını da yerden yere vurdu.
Tabii her zaman olduğu gibi, sığınmacılara ve göçmen kökenlilere çamur atmayı da sürdürdü.
Alice Weidel, “Her yıl sağa karşı mücadele ve yurttaşları vesayet altına almak için para döküyoruz, ama sözde korunmaya ihtiyacı olanlardan (sığınmacılar) korku yüzünden kadınlar ve kızlar akşamları yalnız sokağa çıkma cesareti gösteremiyor” dedi.
AfD’li politikacının bunu söylediği gün tüm gazetelerde, televizyonlarda, internet sitelerinde, Jena kentinde Stefan S. isimli bir erkeğin kısa bir süre önce ayrıldıkları eşini, ayrıldıktan sonra dünyaya gelen bir aylık öz oğlunu ve aile dostu bir erkeği bıçaklayarak öldürdükten sonra intihar ettiği haberi vardı.
Stefan S. sığınmacı değil, Alman’dı.
Federal Kriminal Dairesi’nin (BKA) verilerine bakıyorum.
Geçen yıl Almanya’da 147 kadın cinayete kurban gitmiş.
Yani, her üç günde bir kadın, eşleri veya partnerleri tarafından barbarca öldürülmüş.
Bunlara eş veya partner ya da insan demeye dilim varmıyor, bu katillerin çok çok büyük bir bölümü Alman.
Şüphesiz aralarında göçmen kökenli ve sığınmacı katiller de var.
Almanya genelinde geçen yıl 140 bin kadın eşleri, eski eşleri, partnerleri veya eski partnerleri tarafından şiddete maruz kalmış.
Bunların da çok çok büyük bir bölümü Alman.
Faillerin de öyle.
Böyle olduğu halde, AfD’li Alice Weidel, bile bile sığınmacılara ve göçmen kökenlilere çamur atmaktadır.
Onları hedef göstermektedir.
*
25 Kasım, ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ vesilesiyle düzenlenen etkinliklere katılan kadınlar da erkekler de “Kadına karşı şiddete hayır” diyor.
Ama Federal Aile, Yaşlılar, Kadınlar ve Gençlik Bakanlığı’nın geçen yıla dönük verilerine bakıyorum.
Kahroluyorum.
Almanya’da 16 yaşından itibaren kadınların yüzde 40’ı fiziksel ve cinsel tacize uğramış.
Almanya’da yaşayan kadınların yüzde 13’ü ceza gerektiren cinsel tacize maruz kalmış.
Almanya’da yaşayan kadınların yüzde 43’ü, çoğu eş ve partnerleri tarafından olmak üzere, psikolojik şiddete uğramış.
Fiziksel şiddete uğrayan kadınların yüzde 37’si, cinsel tacize maruz kalanların da yüzde 47’si bu konuda en yakınlarına bile bilgi vermemiş.
Yani her şeyi sineye çekmişler.
*
Verilere baktığınızda şiddete başvuranların da şiddete maruz kalanların da çok büyük bir bölümü Alman’dır.
Hiç şüphesiz şiddete başvuranlar arasında göçmen kökenliler ve sığınmacılar da vardır.
Şiddete maruz kalanlar arasında da.
Ancak Federal Kriminal Dairesi (BKA) uzmanlarına göre sığınmacılar ve göçmen kökenliler, öyle abartıldığı ve Alman medyasında yer aldığı gibi Alman vatandaşlarından daha kriminel değildir.
Bunu hiç şüphesiz sağ popülistlerin ‘başı’ Alice Weidel ve yandaşları da bilmektedir.
Ama buna rağmen çamur üstüne çamur atmayı sürdürmekteler.
Tabi bu alanda yalan üstüne yalan söylemeyi de.

Haberin Devamı
 

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR

BAKMADAN GEÇME!