Güncelleme Tarihi:
Sonradan Berlin’e taşınmış...
Sanatçı yönünü keşfetmiş...
Sosyal angajman da göstermiş...
Öğrencilerin yüzde 95’ine yakınını Türk ve Arap kökenlilerin oluşturduğu Berlin’in Neukölln kesimindeki bir dönemlerin sorunlu okulu olarak bilinen Rütli-Schule (Rütli Okulu)ndaki çocuklara Almanca ve İngilizce ek dersleri vermiş.
Sosyal pedagog olarak çalışmış...
Onları topluma kazandırmak için yoğun çaba göstermiş...
Maxim Gorki Tiyatrosu’nun yanı sıra başka yerlerde de sahne almış...
Ama yaratıcılığını ön plana çıkarıp kısa metrajlı video filmleri çekmiş...
Internete koyduğu bu videolar Yuotube’da yüzbinlerce kişi tarafından izlenmiş.
Berlin’in eski Maliye Senatörü ve Alman Merkez Bankası’nın eski Yönetim Kurulu Üyesi Thilo Sarrazin’in Almanya Kendi Kendini Yokediyor başlıklı kitabında Türkleri ve Arapları “Başörtülü kız çocukları üretmekten başka birşey bilmezler. Sebze ve meyva satıcılığından başka üretime hiç bir katkıda bulunmazlar” diyerek aşağılamasına tepki olarak kendisini iyice sahneye vermiş...
* * *
Jilet Ayşe bir stand-up’çı...
Kabaretist...
Komedyen...
Jilet Ayşe’yi Eylül ayı sonlarına doğru Berlin’de izledim.
Deutschland, wir müssen reden! (Almanya, konuşmamız lazım!) adlı oyununun prömiyerinde..
Kendisiyle dalga geçmesini bilen bir sanatçı...
Varolan klişeleri ustaca dile getirerek hem Alman hem Türk hem de diğer göçmen kökenlilerle de dalga geçen bir sanatçı...
Güncel konuları çok iyi analiz edip, insanları hem düşündüren hem de güldürebilen bir sanatçı.
İzleyicilerle çok iyi diyalog kurabilen bir sanatçı...
Jilet Ayşe, Noel akşamı bile sahnede olacak...
Gelecek yıl da Almanya’nın çeşitli kentlerinde hem Jilet Ayşe hem de önyargılar yüklü Neukölln’lü yaşlı ırkçı nine Gerda Grischke olarak sahne alacak...
Gerda Glischke, Jilet Ayşe’nin kızkardeşinin erkek arkadaşının annesi...
Hem de “Böyle bir evlilikten siyahi (zenci) doğar” diyen bir anne...
* * *
Güzel bir akşamdı...
Herkes çok eğlendi...
Çok güldü...
İzleyiciler Jilet Ayşe’yi, yani İdil Baydar’ı ayakta alkışladılar...
Ertesi sabah Alman kamu televizyonları ARD ile ZDF’in ortaklaşa yaptıkları Sabah Magazini programını izlerken birden karşıma Bülent Ceylan çıktı.
Bülent Ceylan da Almanya doğumlu.
Annesi Alman, babası Türk...
Mannheim kentinde doğmuş...
Liseden sonra felsefe ve politika öğrenimi görmüş...
Ama o kendini kabareye vermiş...
Yıllardır sahnelerde...
Gelişmeleri çok iyi gözlemleyen ve analiz eden bir kabaretist...
Kırıp dökmeden, ustaca, sıradan vatandaşından politikacısına, Alman’ından göçmen kökenlisine kadar herkesle dalga geçebilen bir sanatçı...
Uzun siyah saçları adeta onun markası...
Eskiden salonları dolduruyordu...
Son dönemlerde stadyumları da doldurmaya başladı...
Hem de, hem kendisiyle hem de başkalarıyla dalga geçerek...