Güncelleme Tarihi:
Ergün, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, MHP Genel Başkanı Devlet Bah?eli'nin,partisinin bugünkü TBMM grup toplantısında, kendisine ve partisine
yönelik sözlerine cevap verdi.
AK Parti sözcüleri olarak bugüne kadar parti liderlerini, partileri ve politikalarını eleştirirken, onların partilerine yönelik eleştirilerini cevaplarken hi?bir zaman nezaketsiz, saygısız, kaba ve yaralayıcı sözler söylemediklerini ifade eden Ergün, "Buna en üst düzeyde dikkat ettik, bundan sonra da dikkat edeceğiz. Çünkü, o siyasi partilere ve liderlerine oy veren vatandaşlarımıza, sevenlerine bizim saygımız ve hürmetimiz bunu gerektirmektedir" diye konuştu.
Ergün, muhalefet partilerinin bazen liderleri bazen de sözcülerinin aynı hassasiyeti göstermediğini öne sürerek, "?slup bozuluyor, seviye gün ge?tik?e düşüyor. Bunun bir örneğini de bugün Sayın Devlet Bah?eli'nin grup konuşmasını yaparken ortaya koyduğu yaklaşımlarda ve üslupta ?ok yakından gördük ve ger?ekten üzüldük" dedi. Nihat Ergün, Bah?eli'nin konuşmasının, "bir parti liderinin kullanmaması gereken üslup ve yaklaşımlarla dolu olduğunu" ifade etti.
Ge?en hafta sınır ötesi harekatın süresinin bir yıl daha uzatılmasıyla ilgili Başbakanlık Tezkeresinin TBMM'de ele alındığını anımsatan Ergün, bu toplantıda herkesin görüşlerini ve değerlendirmelerini ortaya koyduğunu belirtti. Muhalefetin görüşlerinin de kendi a?ılarından saygı değer olduğunu vurgulayan Ergün, bu görüşlerin de değerlendirmeye tabi tutulduğunu kaydetti.
TUTANAKLAR BAŞBAKANA GİTTİ
Nihat Ergün, görüşmelerin olduğu gün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, muhalefet partilerinin Mecliste yaptığı konuşmaların tutanaklarını kendilerinden özel olarak istediğini a?ıklayarak, bu tutanakların Başbakana iletildiğini söyledi.
Kendilerinin de AK Parti grubunun görüşlerini a?ıklarken bir takım ger?ekleri ortaya koyduğunu anlatan Ergün, Genel Kurulda yaptığı konuşmanın bazı bölümlerini okudu. Konuşmasında terörle mücadelede siyasetin rolünü ifade ederken, partisinin Doğu ve Güneydoğu'da izlediği politikaların terör örgütünü ve yandaşlarını ne kadar rahatsız ettiğini anlatan bazı örnekler verdiğini ifade eden Ergün, şöyle devam etti:
"(Yapılan demokratik a?ılımların, terör örgütünün istismar alanlarını ortadan kaldırdığını ve ?ağdaş demokrasinin sunduğu imkanlar, insan hakları ve özgürlükler alanındaki ilerlemelerin, ekonomik ve sosyal politika yatırımlarıyla birleştiğinde gün ge?tik?e istismar alanları ortadan kalkmaktadır. ?zellikle son 5 yılda eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, su ve elektrikte, konutta büyük hamleler, GAP'ın hızlandırılması, K?YDES, BELDES projelerinin hayata ge?irilmesi Doğu ve Güneydoğu Anadoluda toplumun gücünü yeniden kendi devletine ve Türkiye'nin normal siyasetine ?evirmesine yol a?mıştır.) demiştim. 'Terör örgütü ve yandaşlarını da en ?ok rahatsız eden budur. Bunu görmek i?in Gavur Dağından ve Sivas'tan öteye gitmek, oralarda siyaset yapmak, rey almak, belediye kazanmak, milletvekili ?ıkarmak, oraların da Türkiye olduğunu idrak etmek lazımdır' demiştim.
Bu, Türkiye'de siyasete ve siyaset?ilere düşen görevi hatırlatmak babında söylenmiş olan sözlerdir. Biz, yaptığımız siyasetle uyguladığımız politikalarla Doğu ve Güneydoğuda terör örgütü ve yandaşlar tarafından istismar edilmesinin önüne ge?en bir parti olduk.
Konuşmamın başka bir yerinde 'toplum etnik ve bölücü siyasete prim vermiyor. Prim vermiş olsaydı örgütün ve yandaşlarının güneydoğudaki siyasi beklentileri ve büyük şehirlerdeki siyasi beklentileri karşılanırdı, oy alabilirlerdi, daha ?ok milletvekili ?ıkarma politikası güdebilirlerdi. Demek ki toplum, kalkınmaya, demokrasiye, insan hakları ve özgürlükler siyasisine oy vermektedir. Bu, bütün partilerimiz i?in değerlendirilmesi gereken bir büyük avantajdır' demiştim. Partilerimin Doğu ve Güneydoğuda siyaset yapmaları, partilerini a?ık tutmaları, Türkiye'nin normal siyasetine dönüşünde katkı sağlamalarını istemiştim.
Ne yazık ki bu sözlerimiz Sayın Bah?eli tarafından ?arpıtılarak bugün gündeme getirilmiştir. Bu ?arpıtma son derece üzücü bir tabloyu ortaya koymuştur."
"TER?R ?RG?T?N?N OYUNU"
Ergün, MHP Genel Başkanı Devlet Bah?eli'nin yaptığı a?ıklamayla ve ortaya koyduğu tutumla "bir anlamda terör örgütünün oyununa gelindiğini" söyledi. Terör örgütünün, aklı bir kenara bırakıp duygularla hareket eden, duygularla düşünen bir siyaseti talep ettiğini anlatan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halbuki ?özüm, duygularla hareket etmek değil, akılla, mantıkla hareket etmektir. Gün, böyle bir gündür. Yoksa duyguların ön plana ?ıktığı bir üslup ve yaklaşım, terör örgütü a?ısından aranıp da bulunamayacak olan bir yaklaşımdır. ?stelik iki ata sözünü hatırlatmak isterim: 'Keskin sirke küpüne zarardır.' ve "?fkeyle kalkan zararla oturur.' Keskin sirke ve öfkeyle kalkıp zararla oturma politikasının terörle mücadeleye bir faydası ve katkısı olmayacaktır, olmamıştır. Bu politikayla bu yaklaşımla kime ?alışılmaktadır? Neye hizmet edilmektedir? Devlete hata yaptırıcı politikalar hangi sonucu doğuracaktır? Bütün bunların iyi düşünülmesi gerekmektedir.
?lkenin bir ?ok şehrinde siyaseten var olmayan, ülkenin pek ?ok şehrine gitmeyen bir partinin ve o parti liderliğinin sözleri ne kadar ger?ek?i ne kadar muteber sözler olabilir? Bu ?er?evede terör örgütü, MHP'nin politikalarından ve yaklaşımlarından değil, AK Parti'nin varlığından, politikalarından ve yaklaşımından rahatsızdır. MHP liderliğinin agresif, akıldan uzak, duygulara mahkum siyaseti terör örgütünün adeta arayıp da bulamayacağı bir siyasettir. Bunun mutlaka düzeltilmesi gerekmektedir.
Etnik ve bölücü siyasetin toplumda yeri yoktur. Var olanlar da giderek zayıflamaktadır. Toplumdaki bu zayıflama siyaset tarafından iyi değerlendirilmelidir. Anadolu'da da etnik siyasetin tabanı zayıftır. Türkiye'nin her vilayetinde de zayıftır. Türkiye siyaseti hi?bir zaman iki marjinal siyasetin üslubuna ve tutumuna rehin bırakılamaz. Daha bir yıl evvelki se?imlerde Yozgat'a, Nevşehir'e, Niğde'ye meramını anlatamayan bir siyasetin, Doğu ve Güneydoğudaki insanlarımıza meramını anlatmaktan imtina eden bir siyasetin sözü ne kadar muteber olabilir?"