Aileme çok şey borçluyum

Güncelleme Tarihi:

Aileme çok şey borçluyum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 2007 19:41

Münih'te kurduğu Foodmanegement firmasıyla kısa sürede üne kavuşan Cengiz Şenkaya isimli Türk genci, başarısını disiplinli çalışmaya ve kendisine her türlü desteği veren ailesine borçlu olduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

TELEVİZYONLARIN ekonomi bölümlerinde sıfırdan başlayan girişimcileri örnek teşkil edecek şekilde tanıtan programlar olur. Almanca adıyla 'Existenzgründer', yani kendi işini kuran anlamında, bu programların çok önemli bir tanıtım modelidir. Cengiz Şenkaya'yı böyle programların birinde görüyorum. Oldukça sempatik, ne yaptığını, ilerde ne yapmak istediğini, neler hayal edebileceğini rahatlıkla anlatıyor televizyon kameralarına. Yer kapmanın oldukça zor olduğu yiyecek içecek sektöründe faaliyet gösteren Şenkaya, başarılı bir 'Existenzgründer' olarak tanıtılırken çok titiz ve dakik olması vurgulanıyor. Un mamülleri sattığı iki şubesi ve dışarıdan yiyecek içecek servisi yaptığı ofisler arasında mekik dokuyan Şenkaya, yaratıcı özelliği sayesinde çevresinde kısa zamanda tutulduğuna işaret ediliyor.

Ertesi gün, sağolsun 'Google', cep telefonundan hemen ulaşıyorum Cengiz Şenkaya'ya, buyurun gelin tanışalım diyor. Kahve çay arasında sohbet ediyoruz: '1976 yılında dükkanın bulunduğu bu semtte dünyaya geldim. O yüzden semt sakinlerinin çoğunu tanırım.'. Çünkü arı kovanı gibi işleyen dükkana giren hemen hemen her ikinci müşteriyi Şenkaya'nın ön ismiyle selamlayıp kısaca hal hatır sorması merakımızı uyandırıyor. 'Komşuluk bağlarımız çok iyiydi. 2004 yılında bu işyerini devir alınca diyalog iyice gelişti. Ben eğitimimi ekonomi hukuku konusunda tamamladım. Mezun olur olmaz büyük bir halı şirketinde çalıştım. Birkaç yıl deneyimden sonra Müllerbrot'un bir şubesine talip oldum ve orayı çalıştırırken Wimmer'den de yeni bir şube aldım. Ancak iki rakip firmanın işlerini aynı anda yürütmek mümkün olmadı. Müller bana bölge temsilciliği görevi teklif edince, şube çalıştırmayı bırakıp, bölge temsilciliği yaptım. 2002 yılında şehir idaresine bana bir dükkan yeri göstermeleri için dilekçe verdim. Uygun görüp üç yer teklif ettiler. Ben de yeni metro duraklarından birine talip oldum ve Georg Brauchle Ring üzerinde 'Backshop am Tower' isimiyle dükkan açtım. Kısa sürede tutuldu. Çevredeki büyük şirketlerin çalışanlarının öğle vakitleri hafif şeyler istediklerini farkedip onlara özgü salatalar, meyveli yoğurtlar ve meyve kokteylleri hazırladık. Bir süre sonra ofislere servis yapmamız istendi. Derken işler baya büyüdü.

KURUMLAŞMA
Sonraları çevredeki şirketlerin kendileri toplu servis yapmamı istedi. Bunun üzerine daha iyi hizmet verebilmek için Leons isminde bir firma kurdum. Çünkü kişi olarak değil de bir kurum olarak müşterilerin karşısına çıkmak, daha avantajlı gelmeye başladı. Hakikaten öyle oldu, Leons ismiyle ciddi teklifler almaya başladım. Şimdi taleplere cevap vermekle güçlük çekiyorum. Sağolsunlar bu arada ailemden büyük destek görüyorum. Annem, babam ve kardeşlerim hemen yardıma koşuyorlar. Annem, babam emekli oldu. İşlerime yardım etmekten büyük memnunluk duyuyorlar. Yakında işyerlerimizde meslek eğitimine başlıyoruz. Bizim branşta mesleği bilen yetişmiş gençlere büyük ihtiyaç var'.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!