Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Leipzig kentinde bulunan Federal İdare Mahkemesi, bir Pakistan vatandaşının Alman vatandaşıyla evliliği sonucunda aile birleşimi vizesi alması davasında, "evliliklerinin gerçek olduğunu ispatlayamayan yabancılara aile birleşimi vizesi verilemeyeceğine" karar verdi.
Söz konusu Pakistan vatandaşının, Pakistan kökenli Alman iş arkadaşı ile evlendikten sonra ülkesinden Almanya’ya gelebilmek için aile birleşimi vizesi başvurusunda bulunduğu, ancak başvurusunun reddedildiği bildirildi.
Yanlış beyan iddiası
Berlin Yüksek İdare Mahkemesi, dava açan çiftlerden birinin yabancılar dairesine yanlış beyanda bulunduğu iddiası üzerine çiftin aleyhine karar verdi.
Federal İdare Mahkemesi de, Berlin Yüksek İdare Mahkemesi'nin kararını onaylayarak yapılan itirazı reddetti. Mahkemenin verdiği kararda, "Çiftler sahte evlilik yapmadığını ve gerçek evlilik yaptığını kanıtlamakla yükümlüdür" denildi.
Dil engeli bahanesi
Avrupa Hukuku uzmanı avukat Ünal Zeran, daha önce de Federal İdare Mahkemesi'nin, Almanya’da yaşayan bir yabancıya, yanına getirtmek istediği eşine Almanca bilmediği gerekçesiyle vize almasına izin vermediğini hatırlattı. Zeran, "Federal İdare Mahkemesi'nce verilen bu ikinci karar elbette olumsuz ve kötü bir karar. Yani çiftler evliliklerinin gerçek olup olmadığını ispatlamak zorunda kalacak. İspatlayamazlarsa onlara aile birleşimi vizesi verilmeyecek. Bu kararın eşlerde dil şartı aranması kararı ile aynı gün verilmesi de düşündürücü" dedi.
Yanlış cevap mağdur ediyor
Bu karar ile Almanya’da devletin, ailenin ortak yaşamına izin vermediğini, bunun da Alman Anayasasına aykırı olduğunu ifade eden avukat Zeran, şunları söyledi:
"Elbette hukukçu olarak formalite evlilikleri doğru bulmuyorum. Ancak gerçek evlilik yaptıkları halde birçok çift, bilgi eksikliği ya da eğitim farklılıkları gibi nedenlerden dolayı, ilgili yabancılar dairesi tarafından kendilerine yöneltilen bazı soruları yanlış cevaplamakta ve bundan dolayı sahte evlilik yapıldığı yönünde suçlamalara maruz kalmaktadır. Bu nedenle yabancılar dairesi, çiftlere aile birleşimi vizesi vermemekte. Bu da Almanya’nın nasıl bir göç politikası uyguladığını gösteriyor" diye konuştu.
Hukukçu olarak kendisinin de buna benzer birçok olayla karşılaştığını kaydeden Zeran, bu tür durumlarda mutlaka bir avukat aracılığıyla yabancılar dairesine başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.
Diğer ülkelerdeki engeller neler
Almanya, dil testi ve şimdi evliliğin sahte olmadığını kanıtlama gibi uygulamalarla aile birleşimine bir dizi engeller getirirken, bazı Avrupa ülkeleri de, aile birleşimini zorlaştırıcı tedbirler aldı. Bunlardan bazıları şunlar:
HOLLANDA: Aile birleşiminde, eşlerin ikisinin de 18 yaşını doldurmuş olması, Türkiye’deki eşin yurtdışında uyum sınavını başarıyla vermiş olması, Hollanda’daki eşin de en azından (izin parası hariç) ayda 1234,09 Euro’luk bir gelire sahip olması ve yine en azından bir yıllık iş sözleşmesi bulunması gerekiyor. Evliliğin Hollanda belediyesinde kayıtlı olması ve eşlerin aile birleşimi gerçekleştikten sonra Hollanda’da birlikte yaşamaları şartı bulunuyor.
BELÇİKA: Bu ülkede aile birleşimine genel olarak karşı çıkmıyor. Ancak bu yasal hakkın kullanılması sırasındaki suiistimalleri asgariye indirmek için oto kontroller sürüyor. Evlilik talebinde bulunan ve eşini Belçika’ya getirmek isteyen kişinin evi ve işi olması gerekiyor. Flaman bölgesinde gelen eşler için bir yıl uyum ve dil kursu şartı var. Bu kurslardan başarılı olanlara iş seçenekleri sunuluyor. Bu kurslarda şimdiye kadar ‘başarısız’ olarak geri gönderilene rastlanmadı. Fransızca konuşulan Brüksel ve Wallon bölgelerinde dil şartı söz konusu değil. Normal yoldan evlilik yapanların ülkeye gelişi üç ay ile 6 ay arasında değişebiliyor.
İNGİLTERE: Genellikle eş ve çocuklar için verdiği en zor vizelerden biri olan yerleşim (eş, yaş sınırını aşmamış çocuklar, 65 yaş üstü anne ve babalar için) vizesine, uzun bir süre sonra ulaşılıyor. İstenilen detaylı evrakların hazırlanması ve yazışmalar uzun bir zaman almaktadır. Türkiye’de yaşayan eşini getirmek isteyen bir kişinin yerleşim vizesi alabilmesi için, genel olarak maddi durumu yeterli olması ve ilişkisinin inandırıcı olması gerekiyor. Yaş sınırını aşmamış çocuklarını İngiltere’ye getirmek isteyenler için de aynı koşullar aranıyor. Bu tür başvuruların olumlu sonuçlanması halinde 2 yıllık geçici oturum izni veriliyor. İki yıl bittiğinde ise gerekli koşulları sağlayanlar sürekli oturum izni alma hakkını elde ediyor.