Güncelleme Tarihi:
ALMANYA hükümeti, ülkede giderek büyüyen nitelikli iş gücü açığını kapatmak için ‘Kalifiye İş gücü Göçü’ adı altında yasa tasarısı hazırladı. Tasarı, Meclis’te tartışıldıktan sonra yetkili komisyonlara sevk edildi. Yasanın gelecek yıl başından itibaren yürürlüğe girmesi hedefleniyor. Yasa tasarısı ilk kez Almanya’ya AB ülkeleri dışından nitelikli iş gücü göçünün önünü açacak. Yasa yürürlüğe girerse, AB dışından sadece akademisyenler değil, meslek sahibi uzman işçiler de gelebilecek. Ayrıca yabancı uzman işçiler iş bulabilmek için 6 ay Almanya’da kalabilecek veya meslek eğitimi ve mesleğe hazırlık kurslarına gidebilecek.
ÇITA ÇOK YÜKSEK
Berlin’de meslek eğitim kursları veren Kreuzberg Eğitim Merkezi (BWK) konuyla ilgili bir konferans düzenledi. Aşağı Saksonya eski çalışma bakanı Aygül Özkan’ın yönettiği konferansa Berlin Brandenburg İş Ajansı Müdürlüğü Başkanı Bernd Becking, Uyum Bakanlığı yetkilisi Dr. Ulrich Jahnke, Bertelsmann Vakfı yöneticilerinden Armando Garcia Schmidt katıldı.
Bertelsman Vakfı’ndan Schmidt, yasa tasarısıyla Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunun itiraf edildiğini ve bunun sevindirici olduğunu belirttikten sonra tasarıda çıtanın çok yüksek tutulmasını ve şartların ağırlığını eleştirdi. Schmidt meslek eğitimi için 20 yaş sınırı, iyi Almanca, lise diploması ya da yabancı ülkedeki bir Alman okulundan mezun olma şartlarının ağırlığına dikkati çekti.
YABANCI İŞ GÜCÜ KAÇINILMAZ
İş Ajansı Bölge Müdürü Bernd Becking ise Brandenburg’ta çalışanların yüzde 25’inin 55 yaşın üzerinde olduğunu belirterek, onların emekliye ayrılmasıyla doğacak işgücü açığının büyüklüğüne dikkati çekti. Kalifiye yabancı iş gücü göçünün Almanya için kaçınılmaz olduğunu da vurgulayan Becking, yasadaki şartların yüksek olduğunu, bunun yanında uygulamanın nasıl yapılacağı sorularının da açıklık kazanmadığını kaydetti.
Toplantıya katılan işveren temsilcileri ise kamuoyunun yabancı iş gücünü kabul etmeye hazırlanması gerektiğini belirterek bir Türk işverenin yabancı bir elektrik tesisatçısı gönderdiğinde diplomasını soranlar olmasını buna örnek gösterdi.
Aygül Özkan ise ‘hoş geldin merkezleri’ oluşturulması gerektiğini söyledi.