Ahmet KÜLAHÇI / Fotoğraf: dpa
Oluşturulma Tarihi: Haziran 10, 2023 09:29
Almanya’da sağ popülist Almanya için Alternatif’in (AfD) özellikle son dönemlerde sistematik olarak güçlenmesi, yapılan kamuoyu yoklamalarına göre bu hafta sonu genel seçim olsa yüzde 19 oy alacağının, hatta eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde oy oranının yüzde 30’u geçeceğinin saptanması, ülke genelinde tedirginlikleri de artırmaya başladı.
DAHA önceki yıllarda da zaman zaman olduğu gibi, yasaklanması bile yeniden gündeme getirildi.
Alman İnsan Hakları Enstitüsü (DIMR), hafta başında AfD ile ilgili bilimsel analizleri içeren bir rapor yayınladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Paris Prensipleri temelinde 2001 yılında Berlin’de kurulan ve Alman hükümeti tarafından finanse edilen DIMR’e göre AfD, Alman Anayasası’nın 1. maddesini devre dışı bırakmak istemektedir.
Almanya Federal Cumhuriyeti Anayasası’nın “İnsanın onuru ve hassasiyetinin korunması” başlıklı 1. maddesi aynen şöyledir: “İnsanın onur ve hassasiyeti dokunulmazdır. Tüm devlet erki ona saygı göstermek ve onu korumakla yükümlüdür.”
DIMR’e göre AfD, ırkçı ve aşırı sağcı tutumuyla işte anayasanın bu maddesini devre dışı bırakmayı hedeflemektedir.
Ve DIMR’in “AfD neden yasaklanmalı? Devlete ve siyasetçilere tavsiyeler” başlıklı analizinde, AfD’nin yasaklanması için yeterli nedenlerin olduğunun da altı çizildi.
Aynı zamanda AfD’nin yasaklanmasını gerektiren koşulların oluştuğu ve var olduğu da vurgulandı.
*Alman Anayasası’nın 21. maddesi siyasi partilerle ilgilidir.
‘Siyasi partiler’ başlıklı bu maddenin 1. bendinde, “Siyasi partiler, halkın siyasi iradesinin oluşumuna katılırlar. Kurulmaları serbesttir. İç düzenlerinin demokratik ilkelere uygun olması şarttır. Maddi kaynakları ve harcamaları ile malvarlıkları hakkında kamu önünde hesap vermek zorundadırlar” denilmektedir.
Aynı maddenin 2’inci bendinde de, “Amaçlarına ve taraftarlarının tutumuna göre, özgür ve demokratik temel düzeni zedelemek veya ortadan kaldırmak veya Almanya Federal Cumhuriyeti’nin varlığını tehlikeye sokmak eğilimini gösteren siyasi partiler, anayasaya aykırıdırlar. Anayasaya aykırılık hakkında Federal Anayasa Mahkemesi karar verir” denilmektedir.
İKİ PARTİ YASAKLANDI
Evet...
Anayasanın kabulüyle 23 Mayıs 1949 tarihinde kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti’nde şimdiye kadar Federal Anayasa Mahkemesi iki partiyi yasaklamıştır.
Hitler döneminde Nazilerin oluşturduğu Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (NSDAP) uzantısı olarak 2 Ekim 1949’da kurulan Sosyalist İmparatorluk Partisi (SRP), 1952 yılında Federal Anayasa Mahkemesi tarafından yasaklanmıştır.
Nazi döneminde yasaklanan ve İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1945 yılında yeniden kurulan Marksist-Leninist Almanya Komünist Partisi’ni (KPD) de, federal hükümetin başvurusu üzerine 17 Ağustos 1956 tarihinde.
28 Kasım 1964 tarihinde Hannover’de kurulan aşırı sağcı Almanya Nasyonal Demokrat Parti’nin (NPD) yasaklanması için Gerhard Schröder hükümeti, 2001 yılında Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Ancak Alman Gizli Haber Alma Teşkilatı’nın (BND) partinin içine muhbirler yerleştirdiği ortaya çıkınca, başvuru iki yıl sonra reddedildi.
2012 yılında Merkel döneminde de NPD’nin yasaklanması için başvuruda bulunuldu.
Ancak Federal Anayasa Mahkemesi, “Almanya’yı ve Alman devletini tehdit edecek güce sahip değil” gerekçesiyle NPD’nin yasaklanmasına gerek görmedi.
KARA LİSTEDE AMA...
Evet...
Almanya’da hangi kanattan olursa olsun, partilerin yasaklanması kolay değildir.
O nedenle Federal Anayasa Koruma Teşkilatı’nın ‘kara listesi’nde olmasına rağmen, sağ popülist AfD’nin de yasaklanması kolay değildir.
Olmayacaktır da...
Kaldı ki, AfD yasaklansa bile bu ülkedeki tüm özgürlüklerden, demokratik hukuk devletinin tüm imkânlarından, sosyal devletin tüm olanaklarından sonuna kadar yararlandıkları halde, bu partiye üye olanlar ile demokrasi düşmanı, yabancı düşmanı, Yahudi düşmanı, sığınmacı düşmanı bu ırkçı partiyi destekleyerek toplumsal barışı bile bile bombalamak isteyen ‘ırkçıları’ ne yapacaksınız?
Alman Anayasası’na saygı göstermeyen, demokrasiyi devre dışı bırakmak isteyen parti veya partiler tabii ki yasaklanmalı.
Ama her şeyden önce bu demokrasi düşmanı ‘ırkçı kafalar’ değişmeli.