AfD’nin üçkağıtçılık oyunu

1980 yılından beri Almanya’da faaliyet gösteren ‘İmparatorluk Vatandaşları’ hareketi üyeleri, Anayasa’nın 23 Mayıs 1949 tarihinde kabulüyle resmen kurulan Federal Almanya Cumhuriyeti’ni tanımıyorlar.
Federal Almanya Cumhuriyeti’nin meşru ve egemen bir devlet olduğunu da kabul etmiyorlar.
Almanya’nın hâlâ Alman İmparatorluğu’nun 1937 yılındaki sınırlarına sahip olduğunu savunuyorlar.
‘İmparatorluk Vatandaşları’, Alman hükümetini de Alman resmi makamlarını da tanımıyorlar.
Kendilerinin düzenledikleri ‘İmparatorluk kimlikleri’ var.
Kendilerinin düzenledikleri ‘İmparatorluk pasaportları’ var.
Kendilerinin hazırladıkları ‘İmparatorluk ehliyetleri’ var.
Vergi ödemeyi reddediyorlar.
Anayasal düzeni reddediyorlar.
Demokrasiyi de öyle.

*

Federal İçişleri Bakanlığı’nın resmi verilerine göre, ‘İmparatorluk Vatandaşları’ üye sayısı 19 binin üzerindedir.
Almanya’da iç istihbarattan sorumlu Federal Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından ‘İmparatorluk Vatandaşları’ ve bünyesindeki diğer grupların faaliyetleri 2016 yılından beri gözlenmektedir.
Hem de ırkçı, Yahudi düşmanı olduğu ve anayasal düzeni devre dışı bırakma suçlamasıyla.
Böyle olduğu halde ‘İmparatorluk Vatandaşları’ toptan değil, yalnız bünyesindeki ‘Birleşik Alman Halkları ve Soyları’ ile ‘Osnabrück Sınır Taşı’ grupları yasaklanmıştır.
Federal İçişleri Bakanlığı, bu yıl ocak ayında da ‘Combat 18’ (Mücadele-savaş 18) isimli aşırı sağcı neonazi örgütü yasaklamıştı.
1 Alman alfabesinin ilk harfi A, yani ‘Adolf’, 8 de Alman alfabesinin 8’inci harfi H, yani ‘Hitler’ anlamına gelmektedir.
Irkçı, aşırı sağcı ‘Combat 18’, 1990’lı yıllardan beri Almanya’da faaliyet göstermekteydi.
Aynı zamanda Almanya’da 8 Türk’ü, bir Yunanı ve bir Alman kadın polisi katleden aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) teröristlerinin ‘eğitim aldıkları’ ve sonradan yasaklanan ‘Blood and Honour’ (Kan ve Onur) örgütünün silahlı kolu olduğu uzun süredir bilinmekteydi.
‘Combat 18’in ırkçı, yabancı ve Yahudi düşmanı, aşırı sağcı bir örgüt olduğu da yıllardır biliniyordu.
Böyle olduğu halde, yasaklama kararı ancak yıllar sonra geldi.

*

İşte son günlerde de Federal Anayasa Koruma Teşkilatı, Thüringenli Björn Höcke ile Brandenburglu Andrea Kalbitz’in başını çektikleri sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) bünyesindeki aşırı sağcı ‘Flügel’ (Kanat) grubunu ‘yakın takibe’ aldı.
7 bine yakın yandaşının bulunduğundan hareket edilen ‘Flügel’, yıllardır ırkçı, yabancı, Yahudi, Türk ve İslam düşmanı bir tutum sergilemektedir.
Nazi döneminde Yahudilere, Romanlara girişilen soykırımı, rejim karşıtlarına girişilen katliamları inkâr etmektedir.
Demokratik hukuk devletine karşı çıkmaktadır.
Anayasal düzeni şiddet kullanarak devre dışı bırakmak istemektedir.
Bunların hepsi de Almanya’da ilgili birimler ve bilim insanları tarafından hazırlanan raporlarda yer almaktadır.
Federal Başsavcı’nın ‘Flügel’ grubunun faaliyetlerinin Federal Anayasa Koruma Teşkilatı tarafından izlenmesi kararında da bunların hepsinin altı çizilmektedir.
Evet, Almanya’da geçerli yasalara göre siyasi partilerin yasaklanması hiç de kolay değildir.
Ama izlenme sırasının böyle giderse AfD’ye de geleceğini gören yöneticileri, ‘Flügel’in nisan ayı sonuna kadar ‘dağılmasını’ apar topar karara bağlamıştır.
Nisan ayını bile beklemeden Björn Höcke ile Andreas Kalbitz’in de katıldığı bir video konferansta, bundan böyle ‘Flügel’ adı altında herhangi bir etkinlik düzenlenmemesi kararı alınmıştır.
‘Flügel’ grubunun kendi kendini lağvetmesi de.
Yani çok açık bir biçimde, sağduyulu herkesle ve adalet makamlarıyla adeta dalga geçilerek, sağ popülist AfD’nin de peşine düşülmesi, bu ‘üç kağıtçılıkla’ en azından ‘şimdilik’ de olsa engellenmiştir.