AfD’nin ‘Fake News’ (yalan haber) oyunu

ALMANYA’da aşırı sağcı Almanya Nasyonal Demokrat Parti (NPD), Cumhuriyetçiler (REP) ve Alman Halk Birliği (DVU) yıllardır ülkede yaşayan yabancılar, göçmen kökenliler ve sığınmacılarla ilgili uydurma verilerle, yani yalan haberlerle oy avcılığı yapmaktadır. 
Bu da yeni bir olgu değildir.
2013 yılında politika sahnelerine çıkan ve sağ popülist olarak bilinen Almanya için Alternatif (AfD) de aynı yola başvurmakta ve aynı yöntemle oy avcılığı yapmaktadır.
AfD baştan beri ‘Fake News’ yoluyla yabancı, sığınmacı ve İslam düşmanlığını körükleyerek oy oranını artırmayı hedeflemektedir.
AfD, medyaya ‘yalancı basın’ suçlamasında bulunurken, kendisi yalan haberlerle ve verilerle tam bir ‘karalama kampanyası’ sürdürmektedir.
Bu da yeni bir olgu değildir.
Yeni olanı, AfD’nin basın bültenlerindeki çarpıtmalar, uydurma verilerdir.
*
Leipzig Üniversitesi ile Macro Medya Yüksek Okulu bilim insanları tarafından ortaklaşa yapılan analizlere göre, sağ popülist AfD’nin Almanya’da işlenen şiddet suçlarıyla ilgili basın bültenlerinde bilinçli bir biçimde gerçekle hiç ilişkisi olmayan rakamlar yer almakta.
AfD’nin 2018 yılında yayınladığı 242 basın bülteninde, milliyetlerine yer verilen zanlıların yüzde 95’i yabancı.
Alman zanlıların oranı ise yüzde 5’i geçmiyor.
Aynı basın bültenlerinde Alman zanlılarının yüzde 5’inin de ‘göçmen kökenli’ olduğu özellikle vurgulanmış.
Federal Kriminal Dairesi’nin (BKA) verilerine bakıyorum.
Ortaya bambaşka bir tablo çıkıyor.
BKA’nın verilerine göre, şiddet suçlarına adı karışan göçmen kökenli zanlıların oranı yüzde 34.5’i geçmiyor.
Yani AfD, bile bile, göz göre göre ‘Fake News’ (yalan haber) ve yalan verilerle yabancı düşmanlığını körüklüyor.
AfD’nin verilerine göre tüm zanlıların yüzde 20’sini Afganlar, yüzde 19’unu da Suriyeliler oluşturuyor.
Federal Kriminal Dairesi’nin verilerine göre ise Afgan zanlıların oranı yüzde 1.5’te kalıyor.
Suriyeli zanlıların oranı da yüzde 2.5’te.
Yani AfD çok açık bir biçimde sığınmacı düşmanlığını körüklüyor.
BKA’nın verilerine göre Almanya’da 2018 yılında 5.5 milyon civarında suç işlenmiş.
Aynı verilere göre zanlılardan 165 bin 709’u göçmen kökenli.
Yani göçmen kökenli zanlı oranı yüzde 8.6 civarında.
AfD’li bir politikacı geçen yılın ilk sekiz ayında Leipzig’de 60 kadına tecavüz edildiği haberini yaydı sosyal medya üzerinden.
Ve tecavüzcülerden 56’sının göçmek kökenli olduğunu, 4’ünün ise kimliklerinin belirlenemediğini ileri sürdü.
Leipzig polisi bu haberi hemen yalanladı.
Söz konusu dönemde Leipzig’de 14 tecavüz olayı yaşandığını açıkladı.
Bu olayların 12’sinin aydınlatıldığını ve tecavüzcülerin 9’unun Alman, 3’ünün de göçmen kökenli olduğunu da.
*
Bu örnekleri istediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz.
Nitekim eski AfD’liler de bunu gizlemiyorlar.
Bunlardan biri de Franziska Schreiber.
Şu anda 30 yaşında olan Schreiber, 2013 yılında kurulan AfD’ye aynı yıl üye oldu.
AfD Saksonya Eyalet Teşkilatı’nın yönetimine seçildi.
Basından sorumlu Sözcü Yardımcısı da oldu.
Bir yıl sonra da AfD’nin gençlik teşkilatı ‘Genç Alternatif’in başkanı oldu.
Ancak parti aşırı sağa kaydığı için 2017 yılındaki genel seçimlerden önce istifa edip AfD’den ayrıldı.
Partiyi terk ettikten sonra, ‘AfD’nin içi-içyüzü’ başlığı ve ‘Terk eden birinin raporu’ alt başlığı altında yazdığı kitabında, “AfD bugün yüzde 15 neonazilerden, yüzde 20 romantik milliyetçilerden, yüzde 15 de peşlerinden gidenlerden oluşuyor” diyor Fransizka Schreiber.
Kendisinin de, arkadaşlarının da yabancıları, göçmen kökenlileri ve sığınmacıları her ortamda karaladıklarını ve farklı alanlarda her fırsatta verileri istedikleri gibi manipüle ettiklerini itiraf ediyor.
Hatta zaman zaman AfD yönetiminden yalan ve yanlış verilerin basın bültenlerinde yer alması için direktifler geldiğini de gizlemiyor.
İşte AfD bu.
İşte AfD’nin ‘Fake News’ (yalan haber) oyunu.