AfD’den çok tartışılacak sözler: ‘Bu AB ölmeli ki, gerçek Avrupa yaşasın’
Güncelleme Tarihi:
Sağ popülist AfD’liler “AB demokratik değil” diyerek ‘yeni bir AB’ oluşturulmasını isterken, partinin aşırı sağcı kanadı Thüringen Eyalet Teşkilatı Başkanı Björn Höcke, “Bu AB ölmeli ki, gerçek Avrupa yaşasın” diyerek şu andaki formuyla AB’nin lağvedilmesini istedi.
ALMANYA’da son dönemlerde yapılan kamu oyu yoklamalarına göre muhafazakâr Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) ardından ‘en güçlü parti’ konumuna yükselen sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD), Avrupa Birliği’nin demokratik olmadığını ileri sürerek lağvedilmesini istedi. AfD’nin eski Doğu Almanya sınırları içindeki Magdeburg kentinde gelecek yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılacak adayların saptanması ve seçim programının görüşülmesi için düzenlenen kurultayda, partinin kuruluşundan bu yana Almanya’nın AB’yi terk etmesi politikasında bir değişiklik olmadığı ortaya çıktı. “AB düzenli olarak lağvedilmeli” söyleminin programa bir redaksiyon hatası olarak girdiği ileri sürülse de, yapılan konuşmalarda ve söyleşilerde AB’nin lağvedilmesi talep edildi.
AfD’nin aşırı kanadının önde gelen politikacılarından olan Thüringen Eyalet Teşkilatı Başkanı Björn Höcke, “Yeni bir AB” oluşturulmasını istedi. Höcke, Alman Devlet Televizyonları ARD ile ZDF’in ortak kanalı Phönix’e verdiği demecinde, “Bu AB ölmeli ki, gerçek Avrupa yaşasın” diyerek AB’nin lağvedilmesini istedi. AfD Eş Başkanı Alice Weidel de, AB’nin demokratik olmadığını ileri sürerken, “Demokrasinin ana damarı ulus devlettir. Tepeden gelen kararları uygulamak bağımsız, demokratik hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmaz” dedi. Weidel, partinin seçim programında yer alan AB’nin yerine “Avrupa Ekonomi ve Çıkar Topluluğu -Avrupa Uluslar Topluluğu” oluşturulması önerisine tam destek verdi. AfD Eş Başkanı Tino Chrupalla da AB’nin reforme edilmesi gerektiğini söyledi. “Aksi halde AB’yi terk etmek mümkün olmalı” derken, ekonomik alanda iş birliğinin sürdürülmesinden yana olduğunu da belirtti.
LİDER ADAY BELİRLENDİ
Magdeburg’daki kongrede seçim programının gelecek hafta sonu görüşülmesi kararlaştırılırken, gelecek yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için lider belirlendi. Kurultaya katılan 600’e yakın delegeden yüzde 65.7’si seçimlere Avrupa Parlamentosu milletvekili Maximilian Krah liderliğinde gidilmesine destek verdi. Rakibi Andreas Otti ise ancak yüzde 25.2 oy alabildi. Fransa’da geçen yıl yapılan Cumhurbaşkanı seçimlerinde, Avrupa Parlamentosu’nda aşırı sağcı partilerin oluşturduğu ‘Kimlik ve Demokrasi’ (İdentity and Democracy) (ID) grubunda yer alan Ulusal Birlik’in adayı Marine le Pen’i değil, ‘Yeniden Fetih’ (Reconquete) lideri Erich Zemmour’u desteklemesi ve bağış yolsuzluğu nedeniyle üyeliği iki kez dondurulduğu halde, Maximilan Krah delegelerin desteğini aldı. Krah listenin başına yerleşirken, AfD Federal Meclis milletvekili Petr Bystron 2’nci sıraya yerleşti. Diğer adayların da önümüzdeki günlerde saptanacağı açıklandı.
AVRUPA KALELER İNŞA ETMELİ
92 sayfadan oluşan AfD Avrupa Parlamentosu seçim programın gelecek hafta sonu görüşülmesi öngörüldüğü halde partinin Eş Başkanı Alice Weidel, programın ağırlık noktasını düzensiz göçün oluşturacağı sinyalini verdi. Weidel, “Düzensiz göç engellenmeli, önlemler artırılmalı. Avrupa kaleler inşa etmeli. Vatanımızın güvenliği için bizimle aynı görüşü paylaşan Avrupalı partnerlerimizle iş birliği yapmalıyız. Avrupa’nın kalelerini sağlamlaştırmalıyız” dedi. Kongredeki konuşmalarda konuya girilmediği ve henüz yayınlanmadığı halde, AfD’nin programında küresel seçkinler ve İslam’a düşman gözüyle bakıldığı da öğrenildi. Ulus, bağımsızlık ve kimlik söylemlerinin ön plana çıkarıldığı ve programda ulus sözcüğünün 145 kez yer aldığı kaydedildi. İslam’ın ‘Avrupa için tehlike’ olarak nitelendirildiği, Avrupa’nın hukuk, özgürlük ve demokrasi gibi temel değerleriyle bağdaşmadığı ileri sürülerek, İslam ülkelerinden göçmen gelmesine izin verilmemesinin önerildiği de belirtildi.
AfD’ye PROTESTO
Diğer yandan Magdeburg’da AfD’ye karşı protesto gösterisi düzenlendi. Farklı dernek ve cemiyetlerle partililer ‘Dayanışmacı Magdeburg’ adı altında bir araya gelerek AfD’yi protesto etti. SPD, Yeşiller, Sol Parti ve Alman Sendikalar Birliği’nin (DGB) destek verdiği gösteriye 2 binin üzerinde kişi katıldı. Magdeburg’un, Almanya’nın ve Avrupa’nın dünyaya açık kalmasını savunan ve ellerinde ‘AfD’yi durdurun’, ‘Nazi Höcke’ yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, topluma bu popülist ve faşist partiye karşı tepki gösterme çağrısında bulundular.