AfD ile işbirliğine seçmenden ceza

Güncelleme Tarihi:

AfD ile işbirliğine seçmenden ceza
Oluşturulma Tarihi: Şubat 17, 2020 10:32

Dünyanın çeşitli kesimlerinde olduğu gibi, Almanya’da da politikacılara güven hep alt sıralardadır. Bunda hiç şüphesiz partilerin ve politikacıların tutumları etkin bir rol oynamaktadır.

Haberin Devamı

AfD ile işbirliğine seçmenden ceza
İşte bunun en son örneğine eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerden Thüringen’de Eyalet Başbakanı seçiminde tanık olduk.
Eyalet seçimleri 27 Ekim 2019’da yapıldığı halde, partiler arasında uzlaşmaya varmak mümkün olmadığı için yeni hükümet bir türlü kurulamadı.
Çünkü Hıristiyan Demokrat Birlik Parti (CDU) hem Sol Parti hem de sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) ile ‘dolaylı ve direkt olarak kesinlikle işbirliği yapılmayacağını’ ilan etmişti.
Hür Demokrat Parti (FDP) öyle.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) zaten baştan beri AfD ile işbirliğine “Nein” (Hayır) demişti.
Yeşiller’le Sol Parti de öyle.
Almanya genelinde Sol Parti’li tek eyalet başbakanı olan Bodo Ramelow, aritmetik olarak başka bir seçenek olmadığı için SPD ve Yeşiller’le azınlık hükümeti oluşturmak istedi.
5 Şubat’ta yapılan Eyalet Başbakanı seçiminde kimsenin beklemediği bir gelişme, daha doğrusu tam bir skandal yaşandı.
İlk iki turda Sol Parti, SPD ve Yeşiller’in adayı Bodo Ramelow ile AfD’nin adayı Christoph Kindervater yarıştı.
Ama her iki aday da 90 sandalyeli Thüringen Eyalet Parlamentosu’nda mutlak çoğunluğu sağlayamadı.
Yasalara göre üçüncü turda en fazla oy alan aday eyalet başbakanı seçilecekti.
FDP’li Thomas Kemmerich, “Ben de adayım” dedi.
Yüzde 5 barajını zar zor aşıp sadece 5 milletvekili çıkaran FDP’nin adayı Kemmerich, 45 oy alarak eyalet başbakanı seçildi.
Bu sonuca kendisi de şaşırmıştı.
Çünkü sadece FDP’li parlamenterler değil, AfD ve CDU milletvekillerinin hepsi de kendisine oy vermişti.
AfD’li parlamenterlerin hiçbiri de kendi adayları Christoph Kindervater’e oy vermemişti.
Belli ki bu bir oyundu.
Ve parlamenter demokrasiye kurulan bir tuzak.
*
FDP’li Thomas Kemmerich, sağ popülist AfD’nin desteğiyle seçildiğini bile bile “Görevi kabul ediyorum” dedi.
Hatta FDP Genel Başkanı Christian Lindner, kendisini kutladı bile.
Hem de sistematik olarak “AfD ile hiçbir şekilde işbirliği yapmayacağız” dediği halde.
CDU kurultayında ‘dolaylı ve direkt olarak AfD ile kesinlikle işbirliği yapılmayacaktır’ kararı alındığı halde, Thüringenli Hıristiyan Demokrat milletvekilleri, Sol Partili Bodo Ramelow’un seçilmesini engellemek için AfD’nin ‘oyununa geldiler’.
Bu beklenmedik skandal üzerine hem CDU hem de FDP’de adeta bir deprem yaşandı.
Taban tepki gösterdi.
FDP Lideri Christian Lindner, AfD’nin desteğiyle seçilen Eyalet Başbakanı Thomas Kemmerich’i istifaya ikna etti.
CDU Genel Başkanı Annegret Kramp-Karrenbauer ise Thüringenli parti arkadaşlarına söz geçiremedi.
Onları erken seçime gidilmesi için ikna edemedi.
Bu tam bir otorite kaybıydı.
Ve bu durumda CDU Genel Başkanı olarak görevi sürdüremeyeceğini bildiği için, gelecek yıl genel seçimlerde muhafazakar kanadın başbakan adayı saptanır saptanmaz, koltuğunu bırakacağını ilan etti.
*
Thüringen’deki bu deprem hem CDU’nun hem de FDP’nin inandırıcılığını daha da sarstı.
Son günlerde yapılan kamuoyu yoklamaları, Thüringen’de bu hafta sonu seçim olsa FDP’nin yüzde 5 barajını aşamayıp, CDU’un yüzde 13’lere düşeceğini ortaya koydu.
Gelecek hafta pazar günü Hamburg’da yapılacak Eyalet Parlamentosu seçimlerinde de FDP’nin yüzde 5 barajına takılması veya zar zor geçmesi bekleniyor.
CDU’nun da ‘ikinci güçlü parti’ konumunu Yeşiller’e kaptırıp yüzde 14 civarında oy alması.
Bu da Almanya’da sağduyulu seçmenlerin, sözlerinde durmayan politikacıları ve partileri ‘cezalandıracaklarını’ göstermektedir.
Tabii AfD ile işbirliğini de...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!