AfD başarısını onlara mı borçlu?
Güncelleme Tarihi:
ARD ve ZDF birer kamu televizyonu. Bu televizyon kanalları için her haneden ayda 17.50 Euro radyo vergisi kesiliyor. İki kanal da 2017 genel seçimleri öncesi mülteci sorunu ve göçü ana konu yaparak sağa kaydığı, bu sayede aşırı sağcı AfD’yi güçlendirdiği eleştirilerine hedef oldu.
ALMAN Kültür Konseyi Genel Müdürü Olaf Zimmermann, seçimlerden sonra iki kanala da ağır eleştirilerde bulundu. Zimmermann, iki kanalı, mülteciler ve İslam’a odaklanarak AfD’nin meclise girmesine katkıda bulunmakla suçladı. Aşırı sağcı AfD de seçim kampanyasında mülteci ve İslam konusunu ana kampanya yaptı ve 24 Eylül seçimlerinde yüzde 12 oyla Almanya’nın en güçlü üçüncü partisi olarak meclise girdi.
Leipzig Üniversitesi öğretim üyelerinden medya bilimci Prof. Marc Liesching ve Prof. Gabriele Hooffacker de bu yönde bir araştırma gerçekleştirdi. ARD ve ZDF’te seçim öncesi yayınlanan 56 siyasi açık oturum programını mercek altına alan iki medya bilimcinin ‘Otto Brenner Vakfı’ adına yaptığı araştırma sonuçları, bu konuda önemli ipuçları veriyor.
MÜLTECİLERE 33, İŞ, AİLEYE 7 DAKİKA
ARD ve ZDF’te yayınlanan tüm siyasi açık oturum programlarının yüzde 12’si göç ve mülteciler üzerine. ARD ve ZDF’in seçimler öncesi en çok izlenen beş programının ana konusu mülteciler. Seçim arifesinde Başbakan Merkel ile rakibi Sosyal Demokrat Schulz arasındaki TV düellosunu 16.11 milyon seyirci izledi. Programda mülteci sorunu 33 dakikayla birinci sıraya otururken, dış politikaya 20 dakika, iş, aile ve sosyal konulara ise sadece 7 dakika ayrıldı.
Almanya’da kamu kanaatinin oluşmasında en büyük rolü bu iki kanal oynuyor. İki kanalın seçim öncesi açık oturum programlarında mülteci sorununa ve göçe ağırlık vermiş olması, aşırı sağcı parti AfD’ye mi yaradı? Araştırma bu soruya cevap vermiyor. Bu konuda nasıl bir sonuç çıkaracağını okuyucuya bırakıyor.