Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de sahnede müzik yaparken sol kolunda geçirdiği felç yüzünden tedavi amaçlı Almanya’daki ağabeyinin yanına gelen ve daha sonra burada kalan ünlü sanatçı Neşet Ertaş’ın uzun süre yaşamını geçirdiği Köln yakınlarındaki Bergheim kasabasındaki evine gittim.
70’li yılların sonunda Berlin’e geldikten kısa bir süre sonra yerleştiği daha sonra Gartenstrasse 20 numarada satın aldığı iki katlı evin posta kutusunda sadece Ertaş adını görünce heyecanlandım. Belki bir akrabasına rast gelirim diye zile bastım. Ancak bir yanıt alamadım. Evde kimse yoktu. Daha sonra çevreyi araştırıp onu yakından tanıyanları bulmaya çalıştım. Evinin birkaç kilometre uzaklığında devamlı alışveriş yaptığı Mega Market’in sahibi Ahmet Aydın ile tanıştım.
Hakkımı helal ettim
Ertaş’ın kendi marketlerinden devamlı alışveriş yaptığını anlatan Zonguldaklı Ahmet Aydın (42), “Haftada bir uğrardı. Zaman zaman aldığı malzemeleri evine götürürdük. Ancak yaklaşık on yıldır görmüyorum. Hatta alışverişten biraz borcu kaldı. Herhalde unuttu veya dalgınlığına geldi. Ama önemli değil, helal ediyorum. Allah rahmet eylesin. Türkiye iyi bir sanatçıyı kaybetti” sözleriyle üzüntüsünü dile getirdi.
Kaburgayı çok severdi
Bir tesadüf sonucu Bergheim’da tanıştığı Neşet Ertaş’ı çocukluk yıllarında severek dinlediğini belirten Mardinli Aydın Batmaz (51) ise, duygularını şöyle dile getirdi: “Çok mutavazi bir insandı. Gönlü boldu. Belçika’dan birileri gelip onu nerede bulacaklarını sorduklarında hayrete düşmüştüm. Türkiye’deki popüler bir sanatçının Bergheim’da işi ne var diye düşünürken, yakın bir arkadaşım onun burada oturduğunu söyledi. Daha sonra kalkıp evine gittik. Kapıyı açıp bizleri ağırladı. Daha sonra kasaplık yaptığım dönemlerde sık sık görüştük. Her geldiğinde kaburga alırdı. Kuzu kaburgaya bayılırdı. 5-6 yıl önce Türkiye’ye döndü. Sağlığı pek iyi değildi. Ölümünü televizyondan duyunca çok üzüldüm.”
Kölesi olduğum derdi
Ünlü sanatçıyı birkaç kez gördüğünü belirten Kırşehirli Şeref Mert (49) ise, “Memleketlimdi. Kendisini burada herkes sevip sayardı. İç Anadolu diliyle çevresindekilere ‘Kölesi olduğum’ diye hitap ederdi. İyi bir insan ve gerçekten iyi bir sanatçıydı. Hepimizin başı sağ olsun” sözleriyle duygularını ifade etti.